Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

31 Ağustos '08

 
Kategori
Güncel
 

Yargıtay'ın töre cinayeti kararı tartışılıyor

Yargıtay'ın töre cinayeti kararı tartışılıyor
 

Her ne şekilde olursa olsun Türkiye bu utançtan kurtulmak zorundadır…

Utancın adı; Töre ve namus cinayetleri.

Daha önce yeni TCK ile töre ve namus cinayeti işleyenlere ve azmettiricilerine, ağır cezalar getirilmişti.

Ancak, birkaç gün önce Yargıtay 1. Ceza Dairesi'nin töre cinayetlerine ilişkin almış olduğu bir karar, töre cinayetleri konusunda kamuoyunda ve hukuk çevrelerinde yeniden tartışmalara ve eleştirilere yol açtı.

Yargıtay; töre cinayetlerinde “aile meclisi kararı” alınmış olmasını şart koştu.

Bu karar ile artık cinayetin, aile meclisinin verdiği karar sonrası işlendiği ispatlanamaz ise sanıklar töre suçundan hüküm giymeyecek ve daha az ceza alacaklar.

Bazı hukukçular karara hemen karşı çıktılar ve diyorlar ki; “Bu kararla; töre cinayetlerine uygulanan yasa maddesi işlevsiz hale gelecek, töre cinayetlerine azmettirenler beraat edebilecek, yasalarda ‘aile meclisi’ gibi bir kurum yoktur, dolayısı ile geçtiğimiz yıllarda töre cinayetlerini önlemek için hazırlanan yasa maddesi kullanılamaz hale getirilmiştir”.

Karşı çıkanlar sadece hukukçular değil; bazı aydın kesim ve kadın hakları savunucuları da bu kararı şiddetle eleştiriyorlar. Töre ve namus cinayetlerini engellemek ve bu toplumsal utançtan kurtulmak için olağanüstü gayret gösterilmesi gerekirken, bu karar “katillerin sırtını sıvazlamaktır” diyerek karara tepkilerini ortaya koyuyorlar.

Hatta Cumhuriyet gazetesinden Zeynep Oral ; “Bu Yargıtay Japonya’da mı yaşıyor?” başlıklı , tepkisini dile getiren ağır bir yazı yazmış.

Töre konusunda hukuk birbiri ile çeliştiğinde ve herkes kendine göre hukuk yaratmaya gitti zaman işte böyle karmaşalar ortaya çıkıyor.

Yargıtay, TCK da ki töre cinayetlerine ilişkin cezaların kanıtlarının sağlam olması gerektiğini, sağlam kanıtlar olmadan verilecek cezanın yine “insan hakları” açısından aynı tip bir haksızlığa sebep olacağını belirtmeye çalışmış ve töre cinayetleri ile ilgili TCK maddesinin altının doldurulması gerektiğini vurgulamış olabilir.

Ama amaç “fiili” mi yoksa “fikri” mi cezalandırmak? Bu konu çok net değil.

Bu kararda aklıma yatmayan diğer bir nokta ; aile meclisinin karar almış olmasının ispatlanması. Bu nasıl ispatlanacaktır? Aile meclisi noterden tasdikli onay mı çıkartacaktır “ şu öldürülecek” diye. Yoksa hep bir ağızdan “evet, biz karar verdik, O’nu da katil tayin ettik mi? “ diyeceklerdir.

Veya şu şekilde de sorabiliriz “Töre’nin belgesi olur mu? Nasıl ortaya çıkacak aile meclisinin bu kararı alıp almadığı?”.

Gerçekten de Yargıtay’ın bu kararı, çok tartışma yaratacak gibi görünüyor.

Töre her ne sebeple olursa olsun, “bir insanın” öldürülmesine dayanak olamayacağı gibi, hukuk da her ne sebeple olursa olsun, töre cinayeti işlenmesini teşvik etmemelidir.

Türkiye, “töre cinayetleri” utancından toplumsal ve hukuksal gayret ve duyarlılıkla bir an evvel kurtulmak zorundadır…

 
Toplam blog
: 476
: 2331
Kayıt tarihi
: 10.07.08
 
 

Çok eskidendi ..