Yarınlardan emin olmak...

Yargıda, eğitimde, istihdamda, siyasal ve sosyal alanlarda; irdelenip, çözülmesi gereken yığınla sorunlarımız var...

Mevcut sorunlara çözüm arayışlarının olduğu bir gerçek. Ancak bu güne kadar ciddi çözümler bulunduğu da söylenemez.

Örneğin; eğitimde süregelen katsayı sorununu ve YÖK’un çözüm konusunda sergilediği tutumu hatırlamaya çalışalım.

Bu konuda YÖK başkanı ne demişti?

“Endişe etmeyin, katsayı konusunda birden fazla planımız var. Danıştay birini iptal etse dahi, yerine yenisini devreye sokarız.” türünden ifadeler kullanmıştı...

Sonra ne oldu?

YÖK düzenlemeler yaptı, Danıştay iptal etti. Bu bir kaç kez tekrarlandı. Sonuçta sınava girecek öğrenciler tedirgin olmaya başladılar.

Derken, konu üzerinde kamuoyu “karşı ve taraf” olmak üzere ikiye bölündü. Ve aralarında “haklıdır, haksızdır” tartışması başladı.

Kimi YÖK’ü, kimi ise Danıştay’ı haklı buldu. Ancak sorun yine de çözülemedi ve ne olacağı da henüz meçhul!

Öte yandan, son zamanlarda yargı kararlarına yapılan eleştiriler ve konu üzerinde yargı kurumları ile hükümet arasında esen soğuk rüzgârlar...

Bazen tartışma götürmez kararlarda bile, ortaya çıkan zıtlaşmalar. Belli ki bu konuyu da diğerleri gibi çözümsüzlüğe sürükleyecektir.

Son günlerde gündemde olan “Ermeni Soykırımı” ve bu konuda bazı ülkelerin parlamentolarında çıkan beklenmedik (!) kararlar...

Hepsinden önemlisi, ülkedeki işsizlik ciddi boyutlarda; her 4 kişiden 1’i işsiz. Asgari ücretle iş sahibi olanlar ise zar-zor geçinmekteler...

Ekonomiyi canlandırıp, istihdamı artıracak beklentiler, yaşanan kriz karşısında her geçen gün, yerini umutsuzluğa bırakmakta...

Beklentiye dönüşen “seçim barajının yüzde 10‘un altına çekilmesi ve milletvekili dokunulmazlığının kürsüyle sınırlı kalması” gibi önemli değişikliklerin yapılmaması...

Sıkıntılara rağmen “uzlaşısız ve muhalefetin beklentilerden uzak” hazırlanan yeni anayasa taslağı ile gündeme gelen ek tartışmalar...

Anlayacağınız ülkede, birçok konuda ciddi sorunla var. Aynı zamanda bunlar, ileride işlerin daha da kötüye gideceğine dair işaretlerdir.

Bu nedenle, gelişmeleri düşündükçe, yarınlardan emin olmak ve karamsarlığa düşmemek elde değil.