Yasalar ve vicdan

Kyoto' yu imzalamak Türkiye için pek birşeyi değiştirmedi. Neden mi?
Sanayiciler/iş adamları bu konuda çok da duyarlı değiller de ondan. Çok yeni öğrendiğim ve şoke olduğum bir olayı sizinle paylaşmak istiyorum. Türkiye' nin sanayi açısından en gelişmiş yerlerinden birinde bir yakma tesisi mevcut. Bu tesisin işi boyama tesisi olan firmaların askı, tapa gibi materyallerini alarak yakmak. Görünürde amaç çereyi korumak. Zaten kanuna göre askıların üzerinde biriken boya kimyasal maddeler içerdiğinden dolayı canının istediği yerde ve istediği şekilde yakamıyorsun. Çok da ciddi miktarlarda para cezaları var. Boyama yapan firma bunu göz önünde bulundurarak yakma işini yasal yollardan yapan firmalara (emisyon izinleri alınmış) ücreti karşılığında yaptırıyor. Yakma işlemini yapan firmanın civarında bulunan fabrikalardan biri emisyonu fazla diye bu firmayı şikayet ediyor. Yetkililer emisyon ölçümüne geliyor ve sonuç şaşırtıcı... Firmaya ceza yazılmıyor. Neden mi? Hayır resmi kurumların suçu yok..Adam kayırma ve aklınıza gelen başka şeyler de yok. Yakma işlemini yapan firma emisyon ölümü yapılacağı sırada bacanın içine önceden kurmuş olduğu su kaynatma sistemini çalıştırıyor ve bacadan yakma sonucu çıkan yanma gazları değil de su buharı çıkıyor...
Bu durumda ne kanun ne hukuk bir işe yarar. Eğer bizler vatandaş olarak üzerimize düşeni yapmazsak bu işlerin sonu gelmez. Bu yıl da şu ana kadar doğru düzgün kar, yağmur görmediysek, barajlarda su seviyesi giderek azalıyorsa bu zihniyetlerin ürünüdür bunlar.
İlk çalıştığım iş yeri bir danışmanlık firmasıydı. İşim gereği pek çok sanayici ile tanıştım. Hemen hemen hepsinde mantık aynıydı: " Biz kanunlara uyarsak çok para harcarız. Eğer zorlarsanız fabrikamı kapatırım.Ben kaç kişiye ekmek veriyorum..." Tabi böyle düşünmeyenler de vardı hala da varlar. İyi ki varlar...