- Kategori
- Kişisel Gelişim
Yaşam Koçluğu: Sihirbazlık mı Bilim mi?
Eğer ‘Yaşam Koçluğu nedir’ diye bir arama yapmışsanız en az on sitede “Koç kelimesi Fransızca’daki Coach’tan gelir…” ile başlayan, birbirinin aynı yazı bulmuşsunuzdur. İşin aslı, ‘Koç’ kelimesi gerçekten Fransızca’daki Coach’tan gelir. Ama bu yazıyı okurken bulmak istediğiniz bilginin bu olduğunu sanmıyorum…
Son dönemde yaşam koçluğunun yükselişte olduğu söylenebilir. Yaşam koçlarına talebin artmasında medyanın, en çok da yoğun takip edilen kadın programlarında yaşam koçu geçidi olmasının ve markalaşmış yaşam koçlarının gazetelerde sıkça adlarından ve mesleklerinden söz ettirmesinin faydası çoktur. Ne var ki tüm bu kulak dolgunluğuna rağmen yaşam koçluğu hakkındaki bilinçlilik düzeyi olması gereken konumda değil. Bir görüşme öncesinde, “Yaşam koçluğu hakkında neler biliyorsunuz?” diye sorduğum zaman açıkça bilmediklerini söyleyenlerin yanısıra, “Psikolog gibi bir şey değil mi?”, “İşte bana akıl vereceksiniz.”, “Valla zayıflamak isteyenlerin gittiğini biliyorum,” gibi cevaplar da alabiliyorum.
Ortak bir görüş olarak yaşam koçluğu, kişinin kendine bir yol çizmesine, sonra da bu yolu yürümesine yardımcı olmak olarak tanımlanabilir. Bu yol, gerçekleştirmek istediğiniz bir hayale de çıkabilir, yeni bir hayata, daha iyi bir işe, romantizme, başarıya ya da zayıflamaya da.
Fakat bu tanım, benim gibi, somut olmayan her şeye şüpheyle bakan, “Herkes gidiyorsa vardır bir hikmeti,” diye düşünmek yerine titizlikle kurcalayan, kısacası bilimsel bir cevap arayan kuşkucu insanlar için yeterli olmayacaktır. Bu yazının amacı, yaşam koçluğunun bilimselliğine açıklık kazandırmaktır.
Yaşam koçluğunun temeli, birtakım psikolojik yaklaşımlara ve kuramlara dayanmaktadır. Pozitif psikoloji çatısı altında kabul edilir ve uygulanan birçok tekniğini bu yaklaşımlardan esinlenmiştir. Gestalt psikoloji, Carl Rogers’ın Kişi Odaklı Terapisi, bilişsel ve davranışçı kuramlar yine yaşam koçluğuna ilham veren alanlardır. Bir kere yaşam koçluğu bir öğrenme sürecidir ve burada ağırlıklı olarak davranış bilimi ve öğrenme teorilerine dayanır (http://www.sunzu.com/articles/empirical-research-life-coaching-54033/) . Bütün bu bilimsel altyapı, onu sihirbazlıktan, şarlatanlıktan uzaklaştırır.
Dahası, yaşam koçluğu ruh sağlığı ve davranış bilimleri alanlarında çalışan insanların bile ilgisini çekmeye başlamıştır. Social Behavior and Personality, International Coaching Psychology Review, Journal of Positive Psychology gibi saygın bilimsel dergilerde yaşam koçluğunun etkileriyle ilgili araştırmalar yayınlanmıştır. Bu araştırmalarda yaşam koçluğu bilimsel olarak; “… koçun, normal (klinik bir rahatsızlığı olmayan) bireylerin kişisel ve/veya profesyonel hayatlarında yaşam tecrübesini artırmaya ve hedeflerine ulaşmaya yardımcı olduğu, çözüm odaklı, sonuca yönelik, ve sistematik bir süreç” şeklinde tanımlanmıştır (Grant, 2003). Bu tanım ile yaşam koçluğunun başarısı ölçülmüş; yaşam kalitesi, hedeflere ulaşma, motivasyon, refah, umut, atılganlık, stres ve başka alanlarda etkili olduğu görülmüştür (Grant, 2003; Green, Grant and Rynsaardt, 2007; Green, Oades and Grant, 2006; Spence & Grant, 2007). Yaşam koçluğunun etkileri ve sınırları hâlâ araştırılmaktadır.
Sonuç olarak, yaşam koçluğunun bilimsel bir yaklaşım olduğu söylenebilir. Fakat burada dikkat edilmesi gereken en önemli konu, karşınızdaki kişinin gerçekten bir yaşam koçu olup olmadığıdır. Çünkü ne yazık ki bazen kulaktan dolma bilgiler, falcılık ya da birkaç kitaptan aldıkları güçle kendilerini yaşam koçu ilan eden kişiler bu işi bilinçsizce icra etmeye kalkışınca ortaya olumsuz sonuçlar çıkarabiliyor ve yaşam koçluğunun sorgulanmasına sebep olabiliyorlar.Yaşam koçunuzu seçerken titiz olmakta fayda var.
E.Buse Pehlivan
Psikolog ve Yaşam Koçu