Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 

15 Mart '08

     
    Kategori
    Ben Bildiriyorum
     

    Yaşama dair

    Yaşama dair
     

    Bir zamanlar şehrin birinde sevdalı iki genç evlenirler. Kıskandıran bir sevdaya sahiptirler.. Aşkları antatılır, kadının güzelligi herkesin dilindedir. Denizin gözlerine sahiptir kadın, güzelliği hain planlar kurulmasına nedendir..

    Her güzel sevda her güzel aşk gibi belki sonlardırmak ister kıskanç hain kişiler bu hikayeyi ve adama iftira atarlar.. İşlemedigi bir suçtan dolayı hapse düşer.
    Eşine, sevdasına, kadınına doymadan daha çok uzun yıllar sürecek bir ceza alır ve düşünceleri bulanır.

    Ziyaret zamanlarını iple çeker olur ancak bu ziyaretler zamanla eziyete dönüşür.
    Sonunda karar verir, eşi daha çok gençtir, hayatının baharında'dır. Kendisini beklemesi haksızlıktır ona yeni bir hayat kurmasını söyleyecek kendisi kadar sevebilecegi birini bulursa evlenmesini istecektir. Kafasının içersindekilerini anlatır ziyaretinde. Bunları söylemek bile çok yormuştur onu. Hanımının şiddetli itirazlarına rağmen bu sohbeti adamın şu sözleriyle sonlanır .
    Burdan çıkmak nasip olduğunda son bir kez seni görmeye geleceğim, eğer evimizin önündeki akasya ağacında kırmızı yazmanı (eşarp, başörtüsü ) asılı görürsem hayatımıza kaldıgımız yerden devam ederiz, yok eğer görmezsem sende beni bir daha görmeyecek ve yeni kurduğun hayatında ben olmayacağım der. Gözündeki yaşları saklıyarak karısını gönderir.
    Zaman kendinden hızlı ilerler ve uzun yılların ardından adam tahliye olur. Fakat yaşlı ve yorgun biridir artık
    aklında kadını evlerinin yolunu tutar . Acaba ev yerinde midir, kadını, sevdası onu beklemişmidir.
    Şimdi zamanıdır bunu öğrenmenin, yorgun bedeni, tıkanan nefesiyle son bir hamle yaparak evlerinin yokuşunu tırmanır. Kalbi yerinden fırlıyacak gibidir o an, nefessizdir, yorgundur ve ayakları titremektedir.. Sokağın köşesinde donakalır. Cesaret edemez evlerine bakmaya gerçekle yüzleşme zamanıdır.
    Cesaretini toplar ve döner sokağa ama gördüklerine kendiside inanamaz, akasya ağacında yüzlerce yazma asılıdır.
    Geç kalınmış hayatına yeniden başlar ve bizlere bir sevda masalı kalır arkalarından konuşulacak imrenilecek.

    Anadolumuzda anlatılan sevdalardan birini paylaştım sizlerle.. Daha anlatılan onlarca yüzlerce hikayeden sadece bir tanesi.. Sevginin zamana meydan okuyan hali..

    Sevgiyi kaç şekle sokarak değerlendiririz..
    Kimi zaman seni severdim 'eğer' güzel bir kadın adam olsaydın deriz..
    Kalbimizi sunabilmek için nedenler sıralamakla başlarız..Her eğerle biten cümlede, bir şey daha isteriz soluksuz..
    Zamana meydan okuyamadan, sıradanlaştırırız duygularımızı ve başlamadan bitiririz aşkımızı..

    Bir de çünkülerimiz vardır..
    Seni seviyorum çünkü güzelsin..
    Ön anlaşmalar hazırlarız çünkülerimizde..Kabullenişimiz vardır kalbimizi açmaya hazırızdır o anlarda
    çünkü sevilmek istemekteyiz çünkü aşkı dilemekteyiz çünkü ihtiyacımız vardır birine.. Umursamayız onun yüreğinde saklı olanı, kelimelere dökmeden anlıyamayız gözlerinden..Sevgisinin ölçüsü bize sunduklarıdır...

    Rağmen kelimesini kullandığımız anlarımız var mıdır peki..
    Her şeye rağmen bekliyeceğim
    Her şeye rağmen seviceğim....

    Şekli yoktur sevdanın o vakit.. Güzel veya çirkin olmak önemini yitirir..Paylaşılan anlardır kiymetli olan..
    Sevdayı oluşturur...

    Bazen günlük yaşamda kullandığımız önemsemediğimiz kelimelerdir belki sevdamızı hikayelere dönüştüren..
    Peki siz en çok hangi kelimeyi kullanırsınız..

    Eğer.. Çünkü....Rağmen...

    Yaşama dair bir hikayede görüşmek umuduyla

     
    Toplam blog
    : 1
    : 655
    Kayıt tarihi
    : 14.03.08
     
     

    1976 İstanbul da doğdum. Çocukluğumdan beri çevremdeki ayrıntıları incelemeyi, gözlem yaparak değerl..

     
     
     
     

     
    Sadece bu yazarın bloglarında ara