Yaşamın amacına dair bir giriş

İnsanların çoğu ya kararsız ya da boşvemişlik içinde geziniyorlar. Kararlı olanlar da, kendilerini ne artırıp ne azaltmayacak konular üzerinde ısrar ediyorlar. Tabi ki herkes bu 3 kategoriden birine girmiyor, ama çoğumuzun durumu böyle.
Çocukken her şey çok daha farklıydı. Dünya bizlere yetiyordu. Büyüdükçe zaman kavramı ortaya çıktı. Zamanla birlikte gelen ölüm korkusu. Öyle bir korku ki, biz farkında olmadan çoğu güdümüzün arkasında yer alıyor.

İşten sıkılmalar, eşten sıkılmalar, hep daha fazlasını istemeler...Arkada yatan sebepse, bu hayat fani, bu fani hayatımı da bu kadar vasat bir şekilde geçirmek istemiyorum. Her şey bundan ibaret olmamalı. Doğru, belli bir refah düzeyine sahip olan neredeyse tüm insanlar böyle hissettiğine göre, her şey bundan ibaret olmamalı.

Peki, hakikat nedir? Nasıl bir yaşam bizim yaşamımızı tatminkar kılar? Yaratıcının bu düzeni bu şekilde kurma amacı neydi?
Dünya üzerinde çekilen tüm bu sıkıntıları -ister bireysel, ister toplumsal olsun- tesadüften ibaret sanıyorsanız yanıldığınızı sizlere gösterebilirim. Tüm hastalıklar, tüm felaketler, eşle ilgili sorunlardan işle ilgili sorunlara kadar, karşılaştığınız aksiliklerden güç kullanımına kadar her şeyin arkasında bir hikmet olduğunu sizlere kanıtlayabilirim.
İlgileniyorsanız tabi ki...