Yaşamın çıkışları ve inişi

Yaşamın gerçekleri

Doğmak gibi,
Büyümek gibi,
Yaşlanmak da doğal.
Doğal olmayan
Duygularımızla bedenimiz arasındaki uyumsuzluk…

Çıkamayınca işin içinden...
İsyanlardayım de... Bas feryadı…
Zaman zalim…
Zaman acımasız de.

Sor bakalım… Feleğin durumu ne?
Kahpe diyorlar da… Doğru mu ne?
Doğarken iyi idi…

Büyürken de fena değil…
Ya gençlik… İyi ki doğmuşum
Yaşasın felek.. Dönsün çarkı..
Kimse sarılmasın çomağa.

Aman canım… Bana sormanıza gerek mi var,
Sözü mü olur… Dükkân sizin…

Ama… Başladı mı yokuş aşağı iniş…
Tersine döndü mü devran…
“Taşlaştık mı perinin bacasında”,
Fark ettik mi yalancı olduğunu tüm aynaların,
Asarız başucuna unuttuğumuz resimleri,
Bakmayın bu halime, kartaldım bende, bir zamanlar dercesine...
Ve de ekleriz, sanki daha yeni tanımışçasına,
Zalim olduğunu, kahpe olduğunu feleğin…

Bir zamanlar ikramı iyi idi…
Nerden çıktı bu kavun kelek, der.
Hemen sarılmak isteriz çomağa,
Dönmesi diye tekeri...
Kazık çakacağız ya dünyaya.
Sonuç mu?… Hiç değişmez,
Felek her zaman tur atlar…

Geriye kalan mı?
Ben de Brigitte Bardot’um bir zamanlar.
Ya da... Alain Delon’ dum bir zamanlar…
“Ya şimdi…. Ya şimdi..”
En iyisi bunu besteye dönüştürelim
“Ya şimdi… ne yaparım senden sonra! Zamanla yalnızlık da başlar”… mı?

En iyisi eskilerin resimlerini bir daha izleyin.
Elle gelen düğün bayrammış da…
Dünya kalsaydı… Her halde sana bana değil…
Her halde onlara kalırdı…

Ya da;
“Gördüğünüzde yeni bir günün doğmakta olduğunu ufuktan”…
“yaşamak hey… Ne güzel şey” deme tercihiniz de seçeneklerimiz arasında…
Hangisinden alırdınız…

Aslında değişen bir şey yok… Her şey olacağına varıyor…
Size kalan mı?
Sadece süreçten ne hissetmek istediğiniz seçeneği...

Buna göre; ya kalanı hem kendinize hem çevrenize zehir edersiniz…
Ya da her yaşın güzelliği yaşarsınız...
Yalnız kalmak istemiyorsanız.

Buyurun bakalım…
Dükkan gerçekten sizin.
Daha fazla merak ettirmeyin “niye helva yapmıyor” diye..