Yaşananların farkında olmak...

Bayramlar; toplumda sevgi, hoşgörü ve dayanışmanın en yoğun yaşandığı, örnek zamanlardır.

Gelecekte nasıl olur bilinmez, ancak günümüzde, bu tanım bayramlar için hala geçerliliğini muhafaza etmektedir.

Bu nedenle, her kim ki, ’ben bayramları ve onların kendilerine özgü, özel anlarını yaşamaktan haz duymuyorum’ dese, biraz riyakârlık yapmış olur.

Böyle zamanlarda, hepimiz ortak kültürümüzün gereği; imkân ve isteklerimize uygun, özel etkinlikler planlar ve uygularız.

Paylaşımın doruğa eriştiği bayram ortamında, insanlar günlerce sevdikleriyle birlikte olmanın ve ‘mutlu anları’ paylaşmanın keyfini yaşarlar...

Çarşı alış-verişlerinden tutun da, bayram namazı ve eş-dost ziyaretlerine kadar; bunlar hala bayramlarında, belli bir ciddiyetle ifa edilen vazgeçilmezlerdir.

Yüz yıllardır, bu güzellikler günümüze kadar sürüp, gelmişler/gelebilmişler.

Aktarımında en büyük etken, insanımızın geçmişine ve kültürüne saygısı ve bağlılığı belirgin rol oynar.

Günümüzde, insanların bayramlara gösterdiği ilgi ve özeni; hastalarına, düğün ve taziyelerine de göstermektedir.

Yaşananlardan ötürü, bayramları tam olarak değerlendirmek gerekir ise; paylaşma, dayanışma, sevgi ve hoşgörü örnekleridirler.

Bu örneklerin bir kısmı; yalnızca bize has yaşanan; örfümüzün ve inancımızın ürünleridirler.

Olanları, başka türlü ifade etmek mümkün değil.

Bizler, bu yönümüzle de diğer topluluklara olumlu örnek oluşturmaktayız / gösterilmekteyiz.

Ne yazık ki, toplumun kardeşçe yaşayıp, hayatı paylaşmasından rahatsızlık duyanlar; onun birlikteliğine göz dikerler...

Başarmak için, toplumda din ve inanç istismarı da dâhil olmak üzere, her türlü istismarı yapmaktan kaçınmazlar...

Hem bugün, hem de geçmişte bunun sayısız örnekleri yaşanmış ve muhtemelen gelecekte de yaşanmaya devam edecektir...

Bazen birkaç oy, bazen de birazcık menfaat uğruna; toplumun harcı olan inanç ve kardeşlik duyguları yerle bir edilebilmekte...

Benzer durumlarda, bizlere düşen; olumsuz gelişmelerin farkında olmak ve kenetlenerek, birlikte önlerinde durabilmektir...

Bunu başarabildiğimiz sürece, güzel hasletlerimizi geleceğe taşımanın keyfini ve ayrıcalığını yaşayabiliriz.