Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

21 Ağustos '13

 
Kategori
Öykü
 

Yaşanmış öykü 4.bölüm (Zulüm)

Yaşanmış öykü 4.bölüm (Zulüm)
 

İKİ YIL ARA İLE 7 ÇOCUK (GÖRSEL NETTEN ALINTI)


Edibe’nin görkemli düğününün ardından,  zor günler başlar. Kayın valide Zemine Paşa (Eskiden, Erzurum’da Zengin tanınmış ailelerin hanımlarına Paşa diye hitap edilirmiş) Edibe’nin, Şefik’e kaçmasını, onlara gelin olmasını hazmedemez,  eziyet üstüne eziyet eder. Evde çalışan temizlikçilere işlerin en ağırlarını, geline bırakmalarını tembihler. Kalabalık ailenin tüm çamaşırlarını önüne yığarlar. Eskiden çamaşır makinaları yok, leğenin başına geçen Edibe küçücük elleri ile dağ gibi yığılmış çamaşırları yıkar. Ev de yiyecek dolu ambarları kilitler, zaman zaman onu aç bırakır. Zemine Paşa ve kızının Hamam sefaları da ayrı bir seremoni. Anne kız fayton ile hamama giderler, onlara özel soyunma odası ayrılmış, gelin hanım ve yanına verdikleri görevli bayanla birlikte yürüyerek arkalarından hamam giderler. Hamamda Zemine Paşa ve kızını tellaklar yıkar, Edibe ise bir kenarda kendi yıkanır. Çıkınca Kayınvalide ve görümcesi faytona kurulur, zavallı gelin ise titreyerek soğukta yürüyerek eve gelir. Aradan aylar geçer, aile çocuk bekler, ama gelinde hiçbir iz yok. Kayın valide söylenir: “Anam bu kısırı başımıza çıkardı, yok ben buna katlanamam, oğlum zürriyetsiz mi kalacak. Yarından tezi yok gidip kız arayacağım.” Edibe bunları işittikçe kocasına sarılır, ağlar, ağlar. Kayın Valide Edibe’ye kuma getirmeye kararlı, nerede bir kız varsa gidip bakar, ama kocası Akif Ağa şiddetle karşı çıkar. “ Hele bir bekle, kız daha küçük, bu yaptığın zulümdür, zulüm.” Aradan birkaç ay geçer, edibe yine Kayınvalidesinin arkasından yürüyerek hamama gider. Hamamda, görümcesi karnını görünce hamile olduğunu anlar ve “Ana bu kız hamile bak karnına.” Edibe’yi hemen yanlarına alıp soru yağmuruna tutarlar, neticede 4 aylık hamile olduğunu anlayınca: Hemen tellaklar çağrılır, beline kadar örgülü saçlar çözülür, yıkanır, taranır, kraliçeler gibi ihtimam gösterilir, giydirilip birlikte faytona bindirilerek eve getirilir. Edibe o saate kadar hamile olduğunun farkında bile değildir. Artık evin hanımı olmuştur, elini sıcak sudan soğuk suya sokturmazlar, yemekler önüne gelir. Evin tüm işleri hizmetliler tarafından yapılır. 9.ayın sonunda bir kız çocuğu doğurunca evde kıyamet kopar, kayınvalide: “Yok anam yok bu uğursuz bize oğlan çocuk vermeyecek.” Diye söylenir ve loğusa geline eziyet eder, yoklama için gönderilen yemekleri yedirmez. İki yıl sonra Edibe yine hamile kalır, yine kıymetlenir, ihtimam gösterilir, iş yaptırılmaz. Tam yedinci ayda sancısı tutar, ayakta iken bebek gelmeye başlar, altına kocaman bir leğen koyulur, komşularının da yardımı ile minicik bir kız çocuğu doğurur. Kayın validesi bağırır: “ Allah seni kahretsin evi kancıkla dolduracak, hem de kedi eniği gibi bir kız doğurdu.” Zavallı Edibe perişan olmuştur, ne lohusalığını, nede anneliğini layığı ile yaşayamaz. Günleri, sıkıntı ve üzüntü içinde geçer, sütü kesilir. Bu arada en büyük destekçisi canından çok sevdiği ve ona delicesine âşık olan kocasıdır. Edibe işkence ile geçen 2 yılsonunda bir oğlan çocuk doğurur. Akif Ağa’nın konağında bayram vardır, kurbanlar kesilir, davullar çalınır, fakirler doyurulur, giydirilir. Her iki yılda bir oğlan çocuğu doğuran Edibe 5 erkek ve 2 kız annesidir. Artık evin hanımı olmuş, söz sahibidir. Bu arada görümcesi evlenir, Ankara’ya yerleşir. Çocuğu olmadığı için İlk doğan kızı görümceye verilir, Edibe ağlasa da yapacağı bir şey yoktur, evlat hasreti ile yanıp tutuşur.

Devam edecek  

NAHİDE ÇELEBİ                                                                                                                                                     

 
Toplam blog
: 1977
: 1045
Kayıt tarihi
: 25.11.08
 
 

Erzurum doğumlu, Ankara'da yaşıyor. D.T.C.F mezunu, emekli lise öğretmeni, evli, 2 çocuklu. "İsya..