Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

27 Haziran '14

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Yaşasın bugün Cumartesi ve yaşasın emeklilik!

Yaşasın bugün Cumartesi ve yaşasın emeklilik!
 

Emek sarfedilen bir dönemi kapayınca gerçek anlamda emeklediğimi ve ayağa kalkmam gerektiğini farkettim.


Bugün üç “yaşasın” bir arada..

Yaşasın bugün cumartesi..

Yaşasın biz öğretmenlerde artık tatildeyiz.

Yaşasın benim okulda son günümdü. Artık emekli olmak için gün sayıyorum.

Bu bir veda yazısı, hutbesi, her neyse işte!

Öğretmenlik hiç istemeyerek başladığım fakat bana sevdiren o minik kalpler sayesinde 17 yıl kadar sürdürdüğüm bir meslekti. Ondan önce çizgi filmle uğraşırdım.

Biz Pasin-Benice ve Tele Çizgi Animasyon’da zevkle ve yine çocuklar için çalıştık. Toplamda 100 kişiyi biraz aşan kadromuzla mutluyduk. Geleceğe umutla bakıyordum ben! Çünkü taaa Kanada’dan Hanna Barbara stüdyolarından bile çağrı alan güzel bir ekiptik.

Ülkemizi bırakıp oralara gitmedik. Amacımız bu güzel çiçeği oluşturduğumuz gibi sonuna kadar aşkla şevkle götürmekti. Oysa hiç öyle olmadı. Ekmek kapımız trt bize arkasını döndü. Yani tırt çıktı. Daha sonra fazla ayakta duramadık ve hepimiz yavaş yavaş, arap sermayeli olduğunu sonradan öğrendiğimiz Tele-çizgi’ye geçtik.

Orada iken bir gün öğrendik ki velinimetimiz ortağımız Araplar bizi ziyarete geliyorlarmış.

Nedense; zaten  çok yüksek olan maaşlarımıza daha da zam yapılacağı hissiyatına kapılarak onları sevinçle karşılamak için kapıya dizildik ve geldiler. Bembeyaz entarili sakallı adamlar önümüzden geçerken sadece erkek arkadaşlarımızın elini sıktılar. Toplantı sonrasında çıkan karardan en bariz olanı artık orda “kadın eleman” istememeleri oldu.

Sonra ben ağır bir hamilelik dönemi geçirdiğim için tazminat falan almadan (salakça) oradan ayrıldım. Zaten çoğu bayan arkadaş, bir şekilde oradan ayrıldılar ve sonunda duyduk ki orası da kapanmış.

Biz niye bu Araplara yaranamadık o yıllar hiç anlamamıştım. Sırf onlar istedi diye “kelile ve dimne” Beydeba’dan fabl hikayeler ile “Afgan Mücahidi” adı altında bence  sanatsal yönü olmayan, senaryosunda yat-kalk namaz olan bir uzun film yapmıştık.

Neyse bu çok uzun konu ve ben bu konuda ayrıca yazacağım. Çünkü çizgi film içimde bir ukte olarak kaldı ve o yüzden erken emekli oldum.

Sanki devletin tüm kademelerini  de Araplar ele geçirmiş hissine kapıldığım için midir nedir, çok sevdiğim ve bence kutsal olan öğretmenlik mesleğine bugün son noktayı koydum.

Allah hepimizin sonunu hayır etsin ama ben bu süreci çok zorlu görüyorum. Yani ülkemizin içinde bulunduğu bu karmaşa hiç iyi bir süreç değil.

Arap hayranlığı ile; bildiğimiz Müslümanlığı tersten okutan bir zihniyetle karşı karşıyayız ve bunu çözmeliyiz. Ve Atatürk’ün dediği gibi damarlarımızdaki kan yani genlerimiz, yani bilinç düzeyimiz bunu aşmamızı sağlayacaktır.

Bugün, okulda coşku duymamı sağlayan güzel sürprizlerle beni yolcu eden, tatlı sıcacık dostlarım, yeni güzel arkadaşlarımıza ve idari kadromuzun en tatlı elemanlarına şükran duyarak meb’e veda ediyorum.

Biricik öğrencilerim hepinizi çok seviyorum. Hepiniz “hoşça kalın” Sizi daima seveceğim.

Emeklilik; emekle geçirilmiş bir dönemin sona erdirilmesidir ama ben hala bir bebek saflığında hayatta emeklediğimiz düşüncesinde olduğumdan; gerçek adımları bundan sonra atmayı diliyorum.

Onurlu, kıvançlı ve başarılı adımlar atmayı öncelikle ülkemize diliyorum. Daha sonra kendime..

Çünkü yaşadığımız bölgeyi adam edemezsek; biz hiç adam olamayız!

O yüzden “Ayağa kalk Türkiye! Senin emekleme zamanın bitti. Dikil ve yürü artık! Benim gibi”

VARLIK SEBEBİM ÜLKEM VE AİLEME VE TÜM DOSTLARA KOCAMAN SEVGİLER

Cumartesilere aşık;

Berrin Aksu

 
Toplam blog
: 171
: 522
Kayıt tarihi
: 18.12.10
 
 

Üniversite mezunuyum. Dekoratörüm. Yazmayı çok seviyorum. 200 kadar şiirim var. Sinema ve tiyatro..