- Kategori
- İlişkiler
Yaşı değil, aklı büyütür kişiyi

Kafaya kasket geçirmekle, adam olunmuyor. Atatürk, böylelerini görse, Şapka Devrimi'ni yapmazdı.
Hep söylerim. Yaşı ilerledi diye, bilmem şu kadar yıl yaşadığı için; büyük olamaz, ermiş, olgunlaşmış sayılamaz insanoğlu.
Amcanın saçları kar beyazı!.. Ama hayattan ne anladığı, neleri öğrendiği meçhul!..
Mesleğimiz saygınlaştıramaz bizi bazen... O mesleğin adı, öğretmenlik, eğitimcilik olsa bile...
Kimi, kundakta bebeyken bilemez ne dediğini... Kimi, 60'ından, 70'inden sonra da!..
Akıl ve izanın tüketilen günlerle bir ilgisi yoktur çünkü. Daha fazla vakit harcayan, daha aklı başında olamıyor maalesef!.. Öyle olsa, dünyayı değiştirme gücü, ak saçlılar'da kalırdı... Oysa yeryüzünde, büyük, icat ve keşif yapanların, inovasyon yaratanların ezici çoğunluğu; 45'inin altında...
Belli bir seneden sonra, yeniden çocuklaşırız. Ne dediğimizi, ne anlatmak istediğimizi, bilemeyiz, derdimizi söylemeyi beceremeyiz bir türlü... Hatta bazen bu belirtiler, erken bunamayı haber verir.
Böylelerinden her yerde bulunur; neylesen nafile!.. Çaresi, öylelerini adam yerine koymamak, insandan saymamaktır. Aksi halde, boş yere sinirleriniz bozulur.
Hayatın eğitemediğini, kimseler yola getiremez paşam! Yaşı değil, aklı büyütür kişiyi. Aklı olmayan, kendine kıyar. Aynen örneklerinde de gördüğümüz gibi!..
Not: Yazıda kullanılan görsel internetten alınmıştır.