Yaşlı gazeteler, her çağın sembolüdür.

Ülkemizin en büyük üç yaşlı gazetesinden biri de Bartın'dıer. 89 yıldır sesini cihana duyuruyor. Taaa, Amerikasından Japonya'ya kadar.

Türkiye’nin en küçük ilinin, en büyük gazetesi Bartın Gazetesi, bugün, 6 Eylül Perşembe günü 89 yaşına girdi. Cumhuriyetle yaşıt bu gazeteyi kuran 6.dönem Milletvekili Cemal Aliş’ten sonra oğlu Esen Aliş, devraldığı bayrağı, bu günlere taşıdı geldi.

Koskoca Türkiye’de böylesi üç gazeteden biri olan Bartın’ın Antalya ve Yeni Adana‘daki gazetelerden sonra, eskilikte üçüncü geliyor.

“Kim demiş Bartın, dışarıya sesini duyuramadı, tanınmıyor” diye. Bartın gazetesi, bu gün dünyanın her yerine, aboneleri vasıtasıyle ulaşıyor. Oralara, Bartın’ın sesini, nefesini ulaştırıyor. Bartın Gazetesini tiryaki edinenler, memleketlerinin dışında, bu gazete ile nefes alıyorlar, bu gazete ile nefes veriyorlar. Panellerle, oturumlarla Bartın’ın geçmiş 20 yılı irdeleniyor. Daha ne olsun? TV’ler, gazeteler, “Bartın Bartın diye yırtınıyor”. Bu muhteşemliği yaratanlara dil uzatmak, abesle iştigal değildir de nedir?

Bartın Gazetesi deyip de geçmeyin. Spor adamı Şaban Dalay’ın, Bartın’daki sokaklara niçin ismi verilmiyor diye bu sütunlarda bas bas bağırdığımızda, cevabı, Bartınlı ilgili ilgisizlerden önce, Amerika’sından geldi: “ Yanlışınız olmasın. Şaban Hocamızın adı, Bartınsokaklardan birine verilmiştir” diye mektup geldi.

Mahalli gazete okumak bir ihtiyaçtır. Bu bakımdan Bartın Gazetesi bu gün, ilmi olarak basın enstitüleri olsun, halkla ilişkilerde olsun, yabancı misyonlarda olsun, “adres gösterilerek” tetkik edilmeğe, doktora tezi verir gibi incelenmeğe hala devam edilmektedir. Ve bu gazetenin yazarı olmaktan gurur duyduğum şey de, bu gazetenin makinesinin, matbaada kolunu çevirmiş olmamdır.

Kimler geldi, kimler geçti bu gazeteden. Behçet Kemal Çağlar, Fuat Edip Baksı, Sadi Yaver Ataman, Rıfat Ilgaz, Bartın O. Okulu Türkçe Öğretmeni Rıza Polat Akkoyunlu ve niceleri, hep bu tezgahlardan geçtiler.

Şehre gelen, giden, kıyısından geçen bütün insanlar bu gazete idarehanesine uğramadan edemezler. Orası, dışarlıklısı için, yerlisi için mecburi bir duraktır. Eski Valilerimizden edebiyatçı İsa Küçük bile, çarşıya inince, Bartın Gazetesi İdarehanesine gelerek burada soluk alır, yeni gelen yayınları tetkik eder, çay içerek dinlenirdi.

Gazete ayrıca, Başbakanlığın bütün ödüllerinden de “BASIN Özgürlüğü”, Cumhuriyet ve Anadolu Basını Başarı ödüllerini aldı peş peşe. Pek çok üniversitelerde tez konusu olmağa, halen devam etmekte olup, iki kuşaktır İktisatçı oğlu Esen Aliş tarafından bu gazete yürütülmektedir.

Esen Aliş, hayırlı bir evlat çıktı. Babadan kalma gazeteciliği boş vermedi. Sahiplendi. Görüyoruz. Babadan kalma gazete makineleri dahil her şeyi satıp kurtulan, gazeteciliği bırakan insanları görüyoruz. İktisadi zorluklar yüzünden gazetesini on günde bir yayınlayan Aliş, bir Cumhuriyetle yaşıt gazeteyi ayakta tutabilme şerefine, böylece ortak olmaktadır. Abone yolu ile gazeteye katkıda bulunan tüm Bartınlıları kutluyoruz.

Gazeteciliğin gerçek okul olduğu Anadolu’dan yetişme gazeteciler, “taşra basını” olarak anılmaktadır. Gündelik olmadığı için resmi ilandan mahrum yayınını sürdüren Bartın Gazetesi, Dünyanın dört bir tarafında okunmaktadır ayrıca.

Bartın’da, ilk’lerin gazetesi olan, Bartın’da, Bartınlı’ların gözü kulağı olan Bartın Gazetesinin, 89 yıla girişinin onurunu, gururunu, mutluluğunu ve sevincini paylaşıyoruz. Gazeteyi bu güne kadar sürdürerek günümüze getiren sevgili Aliş’i de, ayrıca kutluyoruz. Daha daha nice yıllara diyoruz.