Bayrak asmak yasaklanamaz. "İlk kurşun'lar" boşuna atılmadı bu memlekette!

İzmir Gazeteciler Cemiyeti, İzmir Büyükşehir Belediyesi ve Ege Üniversitesi’nin işbirliği ile kente kazandırılan ‘Basın Müzesi’ törenle açıldı.

Basın tarihi açısından önem taşıyan olay ve isimlere ilişkin anıları da canlandıracak müzede sergilenen objeler arasında, Metin Göktepe’nin kazağı, Uğur Mumcu’nun ilk bilgisayarı, Çetin Emeç'e gelen tehdit mektupları ve Abdi İpekçi’nin daktilosu da yer alıyor.

İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin restore ettiği Ayavukla (Aziz Vukolos) Kilisesi’nin müştemilatlarından birini Gazeteciler Cemiyeti’nin süresiz kullanımına sunmasıyla oluşturulan bu tarihi müzenin açılış törenine ilgi büyüktü.

Hele hele, yarından sonra kutlanacak 9 Eylül  zafer gününde bayrak asmanın merasim geçişlerinin yasaklanacağı haberi şehre bomba etkisi yaptığı sırada bu müzenin, şanla, şerefle, kanla yoğrulmuş olarak Hasan Tahsin’lerin yumağı olan bu müze açılışı, daha da mana kazandı. Kulislerde bu konu açıldığında, herkesin hemfikir olduğu  ve kızgınlıkla ifade edilen şu duygu, salona hakimdi:  “ Bayrak asmak yasaklanamaz. Bayrak ve Bayramımız, bizimdir. Bu memlekette ilk kurşunlar boşuna atılmadı kurtuluş uğruna.” denildi. Başkan Kocaoğluna hediye edilen İlk Kurşunu atan Hasan Tahsil heykelciği pek manidar oldu.

İzmirli, Türk Askerlerinin  atlarının nal sesleri ile kendine gelmiş ve yaşam bularak nefes almıştır. Dirliğimizi, o nal seslerine borçluyuz. Unutamayız.. Şehre girerken çıkardıkları o sesleri, eğer bir gün düşman atlarının nal seslerinden duyarsak, bilin ki, bu iktidar, zaferleri örtbas etmekteki hünerinin  eseridir. İçimizde gaflet ve delaletlere düşmüş olanların eseridir. Ama vakit o zaman çok geç olmuş olacaktır. O zaman vakit geçirmeden sormak  gerekir: " Sen, içimizdeki düşman mısın?" Bu gaflet ve delaletin niye bre?! Ve de bu ne menem bir iştir? Hı?!  Bu suale, ilk önce bu  anlı şanlı şehrin, anlı şanlı valisinin cevap vermesi lazımdır.

Ey bu şehrin anlı şanlı valisi. O anlı şanlı konağından başını çıkar ve  havayı kokla. Halkının nabzını dinle! Gereğini, yap. Vazifeni yap duraksamadan. Sizden beklenen budur. Başka ihsan istemeyiz bir İzmirli olarak!

Törende ilk konuşmayı, 1996 yılında görevi başında öldürülen gazeteci Metin Göktepe’nin kardeşi Meryem Göktepe yaptı. Anneleri Fadime Göktepe ile birlikte törene katılan Meryem Göktepe, basın emekçilerinin ısrarlı takibi ve ailelerinin çabaları sonucu devletin önceleri üzerini örtmek istediği bu cinayeti kabul etmek zorunda kaldığını söyledi. Yakınlarını kaybetmiş aileler olarak Toplumsal Birlik Platformu’nu kurduklarını ve önemli mesafeler kat ettiklerini dile getiren Meryem Göktepe, kardeşinin yaşamını yitirdiği son görevi sırasında üzerinde bulunan kazağının müzede sergilenen eserler arasında yer aldığını belirterek, “Kardeşimin 17 yıldır gözümüz gibi sakladığımız kazağı artık bu müzede yer alacak. İnanıyorum bu kazak burada olması gereken yerde” diye konuştu

SERTEL: “ GAZETECİLER ÖZGÜR KALSIN!”

Türkiye Gazeteciler Federasyonu Genel Başkanı ve İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Atilla Sertel de böyle bir oluşuma İzmir’de imza atılmasından gurur ve mutluluk duyduklarını ve aynı zamanda duygulandıklarını söyledi. Sonraki nesillere böyle bir müzenin bırakılmasını sağladığı için Başkan Aziz Kocaoğlu’na teşekkür eden Sertel, “Bugün bizim için gerçekten çok önemli bir gün. Daktiloların, ankesörlü telefonların, jetonların, kare kare sarılan film şeritlerinin, pikajların devri sona erdi. Teknoloji açısından Türkiye çok gelişti bunu kabul etmek lazım. Ama sosyal haklar anlamında da geriye gitti. Toplumun haklarını savunanların kendi hakları konusunda tereddütlü davranmaya artık bir son vermesi lazım” dedi. Günümüzde gazetecilerin uzun tutukluluk süreleriyle yavaş yavaş öldürüldüğünü de öne süren Atilla Sertel, “Gazeteciler tutuklanmasın, özgür kalsın.” çağrısında bulundu.

MUMCUNUN İK BİLGİSAYARI DA:

Sertel, İzmir Basın Müzesi’nde Uğur Mumcu’nun kullandığı ilk bilgisayarın, Abdi İpekçi’nin daktilosunun, Çetin Emeç’in en değer verdiği mektupların müzede sergileneceğini de dile getirdi.

Atalay, harabe halindeki Ayavukla Kilisesi’ni restore ederek kent kültürüne kazandıran, ayrıca bina müştemilatının Basın Müzesi haline getirilmesi konusunda da katkı koyan İzmir Büyükşehir Belediyesi’ni çabalarından dolayı kutladı.

ÇOK ÇALIŞMAK, KÖTÜ OYUNU BOZMAK

Başkan Aziz Kocaoğlu ise konuşmasında ülkemizde yaşanan terör saldırıları ve talihsiz kazalar sonucu verdiğimiz şehitler nedeniyle duyduğu üzüntüyü dile getirdi. Ramazan ayının başından bu yana çok acı dolu bir süreç yaşandığını vurgulayan Başkan Kocaoğlu, “Mutlaka bir çıkış bulmalıyız. Ülkede demokrasi var. Siyasi partiler var. Bu ülkenin en büyük sorunu terör. Bu sorunu siyasiler çözecek. Siyasi parti ayrımı yapmadan teröre karşı bir araya gelmeliyiz. Terörün bitmesi için verilen emekleri bu ülke insanı hiçbir zaman unutmaz” diye konuştu. Terör olaylarının toplumun ruh sağlını da, beden sağlığını da olumsuz etkilediğini söyleyen Başkan Kocaoğlu, 81 yıldır yapılan İzmir Enternasyonal Fuarı’nın bile bu olaylardan etkilendiğini söyledi. Başkan Aziz Kocaoğlu, “Çok çalışarak kötü oyunu bozmak zorundayız.” dedi.

UNUTMA, UNUTTURMA

Törenin son konuşmacısı ise TBMM Başkan Vekili Güldal Mumcu oldu. Eşi Uğur Mumcu’yu 1993 yılında bombalı bir saldırı sonucu kaybeden Güldal Mumcu, İzmir Büyükşehir Belediyesi ve İzmir Gazeteciler Cemiyeti’nin bu müze ile çok önemli bir iş başardığını belirterek, “Bugüne, geleceğe, ama bir gün her ikisi de tarih olacağı için tarihe, tarihin de takdir edeceği bir not düşmüşler: Unutma, unutturma! Müzemiz uğurlu olsun” dedi.

SERTEL’DEN HEDİYE:

İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Atilla Sertel, tören sonunda Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu ve Ege Üniversitesi Rektör Yardımcısı Atilla Silkü’ye İzmir’de işgal güçlerine ilk kurşunu sıkan yurtsever gazeteci Hasan Tahsin’in heykelciğini hediye etti. Müzenin açılış kurdelesinin kesilmesinin ardından törene katılanlar, birlikte müzeyi gezerek sergilenen eserleri inceledi.

   İZMİR'DEKİ PAZAR GÜNKÜ EGE TELGRAF'TAKİ KÖŞE YAZIMDA DA,AYNI YAZI ÇIKTI.