Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

29 Mart '13

 
Kategori
Anne-Babalar
 

Yaşlılar Anneniz ise bir kez daha düşünün ...

Uzun zamandan sonra bugün gittim Atatürk Parkı'na… Gidip oturmayalı o kadar olmuş ki…
İlk girişte, o çiçeklere hayran kalmamak elde değil.
Mis gibi bir koku var havada…
Kokunun çiçeklerden geldiğini sandım ilk. Eğildim, kokladım ama onlardan değil de portakal çiçeklerinden geldiğini söyledi parkın güvenliği…
Öğle yemeğini farklı yapmak istedim. Aldım iki simit, bir ayran… Parkta oturacak yer aradım… Biraz bakındıktan sonra yaşlı mavi gözlü teyzeye çarptı gözlerim ve sorarak yanına oturdum (nihayetinde en zararsızlar onlar).

Merhabadan başladı ve ilk defa gördüğü bir insana, hemen hemen tüm hayatını anlattı. Geçliğinde güzel olduğu mavi gözlerinden belliydi.
O kadar zararsız ürkek duruyordu ki, bir yandan simidimi yerken bir yandan da söylediklerine karşılık vermeye çalıştım…

Yaşlılar hep eskiyi hatırlarmış derler ya…
Eskileri anlattı biraz.
Bekarlık yıllarından o  kadar güzel bahsediyordu ki, bende kaptırdım gülerek dinliyorum kendisini…

(Ama şu andan hiç bahsetmek istemiyordu. Sorularımı cevaplarken yüzünü asması moral bozuyordu ).
İstanbul da yaşamış gençliğinde, çok güzel ve iyi Hristiyan bir arkadaşa sahipmiş. Her şeyini onunla paylaşırmış, gezmesi-tozması aklınıza ne gelirse….
Ve evlenince Adana’ya gelmek zorunda kalmış.

Yine de birbirlerini bir süre bırakmamışlar (o kadar memnunmuş ki arkadaşından şu yorumu yapması gecikmedi; Hristiyanlar, Müslümanlardan daha insan, daha vicdanlı  )
Adana’ya davet etmiş, oradan Mersin’e geçmişler… İyice gezdirmiş, yedirmiş-içirmiş … Sonra İstanbul’a uğurlamış elleri ile.

Yıllar geçmiş bir bakmış 3 çocuğa sahip. Kocasının durumu çok iyi değilmiş, çocukları okutamamış vs…

Kızını evlendirmiş, ortanca oğlu nişanlı, küçük oğlu halen bekar…
Kız evlenince anneyi unutmuş. Kocası zaten oralı değilmiş, kaç defa boşamak için mahkemeye eli ile götürmüş, sonra teyzeyi hakim karşısına çıkardıktan sonra kaçmış gitmiş.

Ortanca oğlu (nişanlı olan) annesinin evini elinden alabilmek için her türlü yolu denemiş (ama alamamış)

Küçük oğlan ise tam bir babacıymış…

Bunlar kendisinin anlatıp da, aklımda kalanların bazısı…

Asıl konu; teyzenin sahipsizlik adına dert yanması idi. …

- ‘Ne olursa olsun ben onların annesiyim bana bunu yapmayacaklardı, zamanında abim o adamı boşa çocukları üzerine atıver gel yanıma dediğinde, -benim 3 tane çocuğum var onları nasıl bırakırım da senin yanına gelirim abi’ demiş. Anlatırken gözleri doldu, doğal olarak benim de…

Yaşlılarımız ne para ister o saatten sonra, ne ev, ne araba… Sadece ilgi isterler…
Özellikle bu yaşlı ANNE ise, lütfen ellerinizi vicdanınıza koyunuz ve konuyu biraz daha hassas düşününüz. Çünkü bizde er geç yaşlanacağız.


Bugüne özel değişik bir anı oldu benim için. :) 

 
Toplam blog
: 14
: 897
Kayıt tarihi
: 27.03.12
 
 

11.01.1985 Adana doğumluyum... ..