- Kategori
- Özel Günler
Yaşlılar haftası

“Hasta ne konuşuyor ne de söylenenleri anlayabiliyor. Bazen saatlerce anlaşılmaz şeyler geveliyor. Zaman, yer ve kişi kavramı gelişmemiş. Yalnız, kendi adı söylendiğinde tepki verebiliyor. Son altı aydır onun yanındayım, ne görünüşü için bir çaba sarfediyor ne de bakımı yapılırken yardımcı oluyor. Onu hep başkaları besliyor, yıkıyor, giydiriyor. Kendi başına tuvalet gereksinimini gideremiyor. Çişini, kakasını yatağında yapıyor. Dişleri yok yiyeceklerin püre halinde verilmesi gerekiyor. Gömleği salyalarından dolayı hep leke içinde. Yürüyemiyor. Uykusu düzenli değil. Gece yarısı uyanıp avazı çıktığı kadar bağırıyor ve herkesi uyandırıyor. Çoğu zaman mutlu ve sevecen, ancak bazen ortada hiçbir neden yokken öfkeleniyor. Biri gelip onu yatıştırana kadar feryat figan bağırıyor.”
Dr. Paul Ruskin, öğrencilerine bu olayı okuduktan sonra, böyle birinin bakımını üstlenip isteyip istemediklerini sorar. Öğrencileri bunu yapamayacaklarını söylerler. Dr. Ruskin, kendisinin bunu büyük bir zevkle yaptığını ve onların da yapmaları gerektiğini söyleyince öğrencileri şaşırırlar. Ruskin, hastanın fotoğrafını vererek öğrenciler arasında dolaştırılmasını ister.
Fotoğraftaki doktorun altı aylık kızıdır. Ruskin, basit bir yanlış anlamanın insana nasıl tamamen farklı bir bakış açısı kazandıracağını anlatmak istemektedir.
Yaşantılarımızın bir çoğu bize önyargılarımız ve bakış açılarımız tarafından dayanılmaz, çekilmez hatta zor gözükebilir. Ancak sevgi, saygı ve hoşgörü ile hem kendimizi hem de çevremizdeki öteki insanları mutlandırabiliriz.
Bakıma muhtaç durumda olan yaşlanmış ya da hastalanmış anne, baba, dede, büyükanne vb.nin yapmakta yüksündüğümüz temizlik, beslenme, soyunup giyinme gibi işlerini onların bizim bebekliğimizde aylarca severek ve hiçbir ücret talep etmeden yaptıklarını biliriz ama anımsamak istemeyiz nedense.