Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 

05 Haziran '09

 
Kategori
Özel Günler
 

Haziran anımsamaları ve Dünya Çevre Gününe merhaba

Haziran anımsamaları ve Dünya Çevre Gününe merhaba
 

Her ne kadar yaz mevsimi 21 Haziran tarihiyle mintanımıza terini bırakmaya başlarsa da artık yaz 1 Haziran tarihinde merhaba diyor insanlarımıza. Akdeniz’de, Ege’de, Güneydoğu’da bunaltıcı günlere hazır olmalıyız. Şimdiden içimi korku bastı bile İzmir’de. Eskiden İzmir’in imbatı vardı, akşamları serinletirdi ortalığı. Şimdi koca apartmanlardan, set gibi körfezin önünü kapatan binalardan o güzelim, şiirli esinti giremiyor ki yol bulup içerilere. Antep’te de eskiden akşamları bunalmazdık, gündüz sıcağına inat. Bilmem şimdi de öyle mi? Koca binalar, asfaltlar, betonlar, ağaçsızlık iklimleri etkilediğine göre, memleketim de payını almıştır bu olumsuzluktan!

Bugün 5 Haziran… Bugün Dünya Çevre Günü… 1972 yılında İsveç’in Stokholm kentinde yapılan Birleşmiş Milletler Çevre Konferans’ında 5 Haziran, Dünya Çevre Günü olarak kabul edilmiş. Demek ki 37 yıldır kutluyoruz bu anlamlı günü. Ama 37 yıldır daha temiz, daha az kirleten, çevreye daha duyarlı vatandaşlar olabildik mi? Orası biraz karanlık!

Sanayileşme, kentlerdeki nüfus yoğunlukları, atıklar, bilinçsiz plastik kullanımı çevre sorunlarını daha da artırmıyor mu? Sanayileşmeyi elbette kabulleniyoruz. Ancak sanayileşirken hızla kirletmenin, atıklarla ortalığı zehirlemenin, çevrede ölümcül olaylara neden olmanın boyutlarını düşündükçe kahrolmamak olası mı? Gürültü kirliliği, hava kirliliği, görüntü kirliliği, çevre kirliliği, küresel kirlilik… Kirlenmenin sınırları artıyor durmadan.

Çevre bilincini oluşturmak için okullarda, ailelerde, yerel yönetimlerde, devlet katında gerçekten ne gibi çalışmalar yapılıyor diye merak ederim hep. Sokaklarımızda, büyük caddelerimizde, parklarımızda, alanlarımızda, nehirlerimizde, denizlerimizde kirlenmelerin büyük boyutlara ulaştığını gördükçe, izledikçe bugünün anlamını kavrayamadığımızın acısını, hüznünü de duyumsuyorum.

Haziran’la yılı yarılıyoruz. Ayrımına varmadan girdik işte Haziran’a! Hazır Haziran’a girmişken, bu ay belirlenen, yaşama geçirilen kutlanan özel günlere de göz atalım mı ne dersiniz?

Peki 17 Haziran’ın ne günü olduğunu biliyor muydunuz? Dünya Çölleşme ve Kuraklıkla Mücadele Günü’ymüş efendim! Dünyanın hızla kirlendiğine, kuraklığın sınır tanımaz bir biçimde hızlandığına, dünyanın yakın zamanlarda çölleşeceğine tanık olmak gerçekten çok acı! En çok çocuklarımızı, torunlarımızı ne büyük tehlikeler beklediğini düşündükçe, içimde yangınlar oluşuyor. Umarım dünyada ve Türkiye’de bu çılgınlığın önüne geçecek akıllı büyüklerimiz (!) çıkacaktır bir gün.

Günümüzde binlerce insan savaş ve yoksulluk gibi etkenlerin yanında, iklim değişikliği ve çevresel bozulma nedeniyle de yaşadıkları yerleri bırakmaya başladı. Dünyanın giderek yaşanabilir bir yer olmaktan çıkmasının önüne geçmek için mi 20 Haziran tarihi Dünya Mülteciler Günü olarak belirlenmiş?

Haziran’ın ilk haftasının Açlıkla Mücadele Haftası olduğunu duymuş olmalısınız. Dünyada her geçen gün açlık daha bir artarken, bu mücadele, bu savaşım nasıl veriliyor, ne kadar insana ulaşıyor biliyor muyuz? Başarılı oluyor mu bu mücadele dersiniz? Özellikle Afrika’da, Asya’da günde ne çok çocuk, yaşlı insan aç yatıp aç kalkıyor, açlıktan ölüyor! Kendi ülkemizde, kentimizde, köyümüzde, komşularımızda bile ne çok insan açlık sınırında yaşıyor, haberimiz var mı?! O insanların ne kadarına ulaşabiliyoruz, yardım elimizi uzatabiliyoruz? Giderek bencilleştiğimiz, yalnızlaştırıldığımız bu dünyada…

Dünyanın her yanında uyuşturucu kullanımı, bağımlılığı ve bunun ülkeler arası trafiği de her geçen gün artıyor. Televizyonlarda, gazetelerde bu tür haberleri sık sık okuyoruz, izliyoruz içimiz cızlayarak… Bu olaya dikkat çekmek için 26 Haziran tarihini Uyuşturucu Kullanımı ve Trafiği ile Mücadele Günü olara ilan etmişler. Gerçekten bu konuda yeterli, etkili önlemler alınıyor mu? Bu savaşımın her gün, her ana yapılması esa elbette.

Emeklileri de unutmamış babalar ve Haziran’ın son gününü Dünya Emekliler Günü olarak belirlemişler. Benim gibi çiçeği burnunda bir emekli için bu 30 Haziran’ı iple çekeceğim anlaşılan! Nasıl coşkuyla (!), şenlikle(!) kutlayacağım kim bilir? Şimdiden kutluyorum tüm emeklilerin bu anlamlı gününü…

Yılda bir kez biz babaların da bir günü var.Her yıl haziran ayının 3. Pazar günü biliyorsunuz Babalar Günü olarak kutlanır ülkemizde de. Anneler Günü kadar görkemli olmasa da çocuklarımız anarlar bizi, ellerimizi öperler o gün.Sağ olsunlar... Anneler kızmasın ama baba olmak da kolay değil hani. Bir sorumluluk, duyarlılık, bilinçli davranış ister.

Evet bugün Dünya Çevre Günü... Bir anlamda doğayı, yeşili, ağacı, çiçeği, börtü-böceği, doğallığı da anma, anımsama, özleme günü gibi geliyor bana. Şairlerimizden bir kaçının dizeleriyle bugüne merhaba diyorum. Dünya Çevre Gününüz kutlu olsun!

Ziya Osman Saba Bir Yer Düşünüyorum adlı şiirini yazarken, acaba gelecekte çevre sorunlarının, kirlenmenin, küresel ısınmanın ve küresel kirlenmenin boyutlarını düşünmüş müydü?

Bir yer düşünüyorum, yemyeşil,
Bilmem, neresinde yurdun?
Bir ev, günlük güneşlik,
Çiçekler içinde memnun
.

Cahit Sıtkı Tarancı Memleket İsterim şiirinde duyduğu özlemi dile getirirken, dünyanın, ülkemizin bu kadar bozulacağını düşün müydü?

Memleket isterim
Gök mavi, dal yeşil, tarla sarı olsun;
Kuşların çiçeklerin diyarı olsun.

Faruk Nafiz Çamlıbel de Memleket Türküsü’nde neler der bakalım?

Bir çölü andırır, bil ki dört yanın,
Bağrını delmezse yanık türküler :
Varlığı bu korla tutuşmayanın
Kirpiği yaşarsa gözleri güler.

 
Toplam blog
: 178
: 1483
Kayıt tarihi
: 01.06.08
 
 

1946 yılında Gaziantep’in Oğuzeli ilçesinde doğdum. İlkokulu aynı ilçede, ortaokulu Ceyhan’da, li..

 
 
 
 
 

 
Sadece bu yazarın bloglarında ara