- Kategori
- Kitap
Yatak odasında terör - Marquis de Sade - Serge Bramly
Sadece adının civarlarında derin uyurum..
Yatağımı kontrol ettim. Odamda her şey normal. Terör mü?!
Sade, seni tanıdığımı sanırdım, beni tanıdığım gibi. Kabul. Yanılmışım. Yanılgılarımda oturmuş, bir arya tutturmuşum. Elimde, önümde, gerimde, ötemde, berimde senden pasajlar. İnan, midem bulanmıyor!
Yatağımda dilediğimce yatıp kalkabilirim.
Odamda, dış dünyaya kapalı, iç dünyamda, kalem elimdeyken, kesip doğrayıp, tatmin olabilirim kalabalık. Kalemimden kan damlayabilir, çığlıklar yükselebilir; kime ne, bizden başkasına, ne?!
Genç, yaşlı, gecelerde geziyorum. Buluyorum onlardan bir iki, genç ve yaşlı; hepsi aynı; göz, söz, burun, kıç, baş....Odamda, yatağımda yaptığım belli, tadı belirsiz. Her belirsizlik kamçılıyor beni. Acımıyor bedenim, ruhum, hayatım.
Sade mı konuşuyor, Serge mi, yoksa Nermin Acar mı, ben mi, sen mi, biz mi, yoksa yoksa hepimiz miiii!....
Diğer kadınları bilmem, Sensible; Sade dışında dokunulmaz, dokunulsa bile. Sen şöyle az uzakta dur, seyret bizi, bizde bizi, iyi seyret ve not düş ister hayata, ister ondan bağımsız duyumsadığın hayatına.
Sen beni o yaşlarda bulamadın, buldun bu yaşlarda; bak iş işten geçmemiş bulduğunda; değerlendir beni. Yatak dediğin savaş alanıdır, galipsiz.
1. Not: Uzatmaya gelmez Sade, kısa kesmeli; Serge farkında, yazdı, Nermin Acar biliyor, çevirdi ve ben de okudum.
2. Not:
Sade, doğayı olduğu gibi
kabul etti ve
aldı içine;
sevdi,
kesti,
biçti ve
öldürdü doğa.
Sade içinde,
içimizde
yataklar,
boş odalar,
çığlıklar
ve terör.
Ş.Y.