Yazacaklarıma dair

YAZACAKLARIMA DAİR.
Evet... Bu ilk yazımın nasıl başlayacağını , konun ne olacağına dair hafif bir stres yaşadığım gerçek. Oysa ki buraya üye olurken “ben olsam” diye başladığım birçok konu vardı aklımda.. Bir şey yazacakken, kendinle başbaşa kaldığın ve başka daha acil yapman gereken bir işininin olmadığı zaman dilimine sahip olman gerektiğini anladım. (ya da en azından bu ilk yazıda ben ideal ortamın böyle olmasını düşündüm)

Aklıma gelmişken ve ilk parantez açıp-kapama olayını yaşadıktan sonra sizi şaşırtmasın diye bir hatırlatma yapayım. Genelde yazacaklarım bir “söyleşi “ niteliğinde olacağından cümlelerin arasında “tırnak”lar , parantezlerle sıklıkla karşılacaksınız.

İlk yazımda ne yazacağımı, (özellikle manasız zaman kaybı şeklinde geçen iş-ev arası kısa yolculuk anlarında) düşünüp kurgulamaya çalıştım. Fakat “yazı”nın düşüncelerden çıkıp satırlarda somutlaşması, üye olduktan epey sonrası gerçekleşebildi.

Bu yazacaklarımı kurguladığım dönemde, “okuyan ne bulacak ki senin yazdıklarında” diye kendime sorduğumda “samimi ve okuyacak kişinin sonuna kadar okuyacağı birşeyler” diye cevap verdim yine kendime. Evet, zaman zaman aklımdan geçenleri “ne düşünülür”süz, zaman zaman “çerçevesiz” dillendiremeye çalışacağım burada (tabi yayınlanırsa),

Bazen bir anıdan diğerine atlayan tuhaf cümleler silsilesine de şahit olacaksınız, iç içe açılan parantezlere de, bazı arkadaşlarım belki de kendini buluverecek bu satırlarda.

Bazen cümlelerimdeki yüklemle öznelerin rotasyon yaptığını da göreceksiniz.

Okuyacak olanların arasında umarım TDK'dan kimseler olmaz. Sadece anlaşacak kadar Türkçe'm olduğundan pek edebi yanı da olmayacaktır yazdıklarımın. Bunları “beni eleştirmeyin, bakın ben ilk yazımda da iddialı olmadığımı belirtmiştim.” deme gerekçesi olsun diye değil sadece gerçekleşecek olanı yalın bir şekilde dile getirip, beklentileri yüksek olan arkadaşlarıma bilgi olsun diye yazıyorum. Eleştirecek olan her kim ve ne konuda olursa olsun bana artı değer katacağı birşeyler mutlaka olacaktır diye düşünüyorum.

Özetle; burada birşeyler yazacağım ama bunun hangi edebi katagoride olduğu beni hiç ilgilendirmeyecek..Yazdıklarım kesinlikle ders niteliğinde ya da felsefik “işte bu” derdirtecek ağırlıkta olmayacak.Şuana kadar okuduklarınız sanırım bazı ipuçları vermiştir.

“Özetle” diye başlayıp ve biten bir paragrafın ardından, hala bir şey yazılıyor olmaması gerekirken, gördüğünüz gibi ben halen devam etmekteyim. Bu nedendir, nedir bu ?.. Bu aslında, yazma konusundaki acemiliğimin yazılı bir göstergesi, hatta delilidir.
“Üstüme gelmeyin”, ”daha ilk yazım, biraz insaf”içeriği gizli olan satırları da sarfettikten sonra, bir sonraki yazıma kadar “olumlu” kalınız.

M.H.