Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

17 Nisan '20

 
Kategori
Ben Bildiriyorum
 

Yazar Pınar Çağlıner

1-Sevgili Yazar Pınar Çağlıner sizleri okurlarınız yakından takip edip, tanıyor. Sizi tanımayan edebiyat severler için kısaca kendinizi tanıtır mısınız? 

Ben İzmir doğumlu kendimi bildim bileli kitap okuyan, öğrenimimi İzmir’de tamamlamış biriyim. Hayatı seven, edebiyata ve araştırmaya aşık biri olarak her daim kitap sayfalarında olan biriyim. Yazıyorum, yazılanları düzenliyorum ve yayın esnasında yazardan matbaaya kadar olan bölümlerde çalışıyorum. Bir anneyim. Gazete ve interaktif sitelerde köşe yazarlığı yapıyorum. 

2-İlk ne zaman yazmaya başladınız ve ne zaman ‘Benim bir kitabım olmalı’ dediniz?

Hiçbir vakit bir kitabım olsun fikri yoktu aklımda. Ortaokulda her gün -o zaman ilk defa evimize bilgisayar girmişti- bilgisayarda aklımda oluşan bir hikâyeyi yazmaya başlamıştım. Annem de merakla ne yazacağımı beklerdi ve okurdu. Ama ben günlükle yazmaya başladım. Mektup yazmayı çok seviyordum. Kısacası yazmayı seviyordum her zaman.

3-Çocuk edebiyatına katkı sunacak olan, yeni çıkan ‘Elif’in Sihirli Maceraları’ serisine ait Rüyalar Ülkesi adlı kitabınızla ilgili ne söylersiniz? 

En büyük titizliği gösterdiğim kitaplar diyeceğim. Nedeni çocuk edebiyatı çok farklıdır, ince çizgileri vardır. Çocuk dilini sunmakta, hayal dünyalarına dokunmakta, algılarına eşlik edebilecek noktaların seçiminde çok titiz çalışılmalı. O nedenle Elif serisi psikolojik danışman, ilkokul öğretmeni ve okul öncesi eğitmen onayı aldıktan sonra basıldı. Bir kelime dahi çocuklarımızın ruhsal gelişmesinde olumlu ya da olumsuz rol oynuyor. Çocuklarımızın hayal dünyası çok farklıdır ve en önemlisi çocuklarımızın bilmediği çok şey var. Doğru öğrenimlerle büyümeliler. Elif serisi Dünya Tarihine ismini yazdırmış atalarımızla çocuklarımızın hayal gücünün kesiştiği, canlıların önemini ve değerini vurgulayan eserlerin bütünü. Her macerada farklı öğrenimler onlarla olacak.

4- ‘Salıncak’ & ‘Salıncak Beklenen Yolcu’& ‘Utandım’& ‘Göbelitepe’de Dünya Tarihi Yeniden Mi Yazılıyor?- 13’ & ‘Dogma’ ve 'Elif'in Sihirli Maceraları' çocuk serisini  yazarken en çok dikkat ettiğiniz konu ne oldu? 

Her kitabımın anlatılmak istenilen farklı bakış açılarıyla sunuldu. Ancak ortak noktaları her daim aynıydı. Son sayfa bitip arka kapak kapandıktan sonra okur ön kapağa tekrar bakıyorsa, o kitap kütüphanede yerini hak edecektir. Bunun için de kitabın içinde kendini bulacak okur profilleri aradım. Yaşanmışlıklar ortak, farklı zamanlarda ve farklı yerlerde olsa da, yaşanmışlıklar ortak aslında. Ben sanırım hayatta çok yoğun bir geçmişe sahibim. O nedenle her kitapta o yaşanmışlıklarımla, yaşayan/ yaşayacaklara ulaşabildim. Yani amaç okura dokunabilmek. Dikkat ettiğim nokta buydu; ben bir okur olsam bu kitapta ne bulabilirim?

Ancak son iki kitabım olan '13' & 'Dogma' ve çocuk serisi hem tarih, hem mitoloji barındırıyor kurgusunda. Bunun için çok uzun süren araştırmalarım, okumalarım, danıştığım insanlar oldu. Tarihi doğru aktarmak zorundasınız. Çocuklarımıza da serilerini hazırlarken tarihi büyüklerimizi onların hayal gücüne ve ruhsal gelişimine uygunluğu için psikolojik danışmak, okul öncesi eğitmeni ve ilkokul öğretmeninden yardım aldım. 

5- Özel bir web sitesinin yaptığı çalışmada Alfa Kadını seçildiniz. Çok tebrik ederiz. Bu konu hakkında ne söylemek istersiniz?  

Onur duyduğum bir hediye diyebilirim. ‘Utandım’ kitabım okunmuş bir yönetici tarafından ve Alfa Kadını seçmişler. Örnek olmak her ne kadar belirli evrelerden geçme neticesinde olsa da sonuçta güçlü olmanın ödüllerini de alıyorsunuz. 

6- Sizce edebi olarak kendini geliştirmiş kalemler yeni yazarlara ne kadar destek oluyor? Yeterli midir? 

Burada öncelikle bir noktaya dokunmam gerekiyor. Basılmamış bir dosyanız varsa bu konuda yardım bulmanız çok zor. Ben Osman Aysu üstadımla dördüncü kitabımda bir araya gelebildim. Yazarlık hayatı uzun bir yolculuktur. Bu yolculukta her türlü taşıta binersiniz. Çoğu zaman yürüyerek yol alırsınız. Yapılması gereken en azından Stephine Kıng’in de dediği gibi günde en az bin kelime yazmalısınız. Okuyacağınız kitaplar belkide o ana kadar sizi çok sıkan kitaplar olacak. Yolculuğunuzda gelişen ve serbest kalan kaleminiz sizi destek verecek üstatlarla buluşturacaktır. Gerçi benim hayatımda ilk dosyaları olmasına rağmen altı yayın evi tarafından reddedilmiş dosyaları tarafımdan birleştirilerek, eklemek yapılarak, silinerek bir kitap olarak basıldı ve adı yazar olarak biliniyor. Ya da kitap sonu değiştirilmiş, müthiş kurgu hatası olan dosyalar kitaplaştı. 

Çoğu kişi kitabı kendi yazdığını sanan ruh haliyle kendi çizgilerinde yürüyorlar. Ama ben onların sayısından daha çok egosuz, hakkaniyetli ve çok güzel gönüllere sahip kalemine sahip çıkan insanlara sahibim. Bu nedenledir ki bana editörlük yapmam için ulaşanların eserlerinde tüm hayal gücümü ve tecrübelerimi ortaya koyuyorum ve yazara bu alanda mini bir eğitim dahi veriyorum.

7- Edebiyat dünyasına çok büyük katkı sağlayacak çalışmaların içinde aktif rol oynuyorsunuz.  Genel yayın yönetmeni, editör, köşe yazarı ve yazar olarak gelecekte nasıl çalışmalar yapmak istiyorsunuz? 

Güzel bir soru. Teşekkür ederim bu soru için. Ben tecrübelerimi paylaşmayı çok seviyorum. Kalemine güvenen ve gerçekten kalemi kuvvetli olan ve belki de en önemlisi yönlendirilmeye açık (Buna egosuna tutsak olmamış kalemler de diyebiliriz) kalemlere ders adı altında, hem eğlenerek hem öğreterek edebi anlamda yer almak isterim. Bu hem beni geliştirir hem birlikte başarmanın güzelliğini yaşarız.

8- Son olarak okurlarınıza mesajınızı duymak isteriz.  

Edebiyat dünyası keyiflidir, öğreticidir. Keyif alacağınız kitaplarda bir araya gelmek dileği ile diyorum.

 

 
Toplam blog
: 1731
: 4678
Kayıt tarihi
: 09.12.10
 
 

Turizmci; Genel müdür Yazar ; Romanlar, senaryolar müzikkaller... Sinema filmleri, TV filmleri.....