Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 
 

kevser şekercioğlu akın

http://blog.milliyet.com.tr/kevser

16 Ocak '19

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Yazık Bana Yaaaa

Otuz üç yaşında imişim o zaman. Dar dünyamın içinde hissettiklerimle oluşmuş hikayelerimi bir dosyada toplayıp Ankara'da bir yayın evine yollamıştım ilk kez. Sanki basılacakmış gibi önsöz, arka kapakta öz geçmiş yazılarını bile tamamlamışım. Birinci onaydan geçip ikinci onayda sınıfta kalmıştı anlatımlarım. Annemi neden öldürdüğümü sormuştu "Su Damlası Küpeler" de Tanıl Bey telefonda. Açıkça anlatıyorum işte demiştim. Yeniden düzenleyip  gönderin demişti. Biraz daha beklemem lazım, yeniden başlarım diyerek attığımı sanıyordum ama elime geçti kutuların açılmasıyla.

Mavi bir dosyada;
birinci sayfada hikayelerin adı,
-SU DAMLASI KÜPELER
-GERİ DÖNDÜLER
-ŞEHNAZ TANGO
-TIRPANINI GÖRMÜŞTÜM
-BEKLEME KIZIM GELMEZ
-KURTAR BENİ LİNDA
-LESLİ VE LÜLE
-SUÇU YOKMUŞ MAVİNİN
-O KENDİ GİTTİ

ikinci sayfada fazlasıyla uzun bir önsöz, yarım sayfadan fazlasını çıkardım şimdi okurken. Fazla ayrıntılı geldi kulaklarıma.

ÖNSÖZ
Ne zaman başladım yazmaya tam olarak hatırlamıyorum. Bildiğim sıkılsam da sevinsem de hep yazdığım. İlk denemelerime bakıyorum da ne kadar basit, sade, çocukça cümleler kurmuşum. Kırgınlıklarım, heveslerim, isteklerim, kinlerim, cinayetlerim, hayallerimle bir sürü defterler doldurmuşum farkına vara vara. Yolladığım, yollamadığım mektuplarımla dolu dosyalar. Bazen çok yoğunlaştığımda, yazmayı bırakıp eski yazdıklarımı okumaya bir dalıyorum, başlanıp yarım kalmış hikayeler, bir iki paragraftan oluşmuş yazılar, telaşla unutmamak için not alınmış sayfaların bir yerlerine bozuk yazımla, tarihleri iliştirilmiş sadece. Hemen hemen hepsinde yüreğim, hissettiklerim, kimseye açamadıklarım, açıp da yetmeyenler, yalnızlıklarım kalabalıkların ortasında... Yapmak isteyip de yapamadıklarım, hayallerim en güzellerinden, evimle ilgili planlarım, çiçeklerimin boy vermeleri, çocuklarıma duyduklarım, çocuklarımın yarınları, yarınlardan beklediklerim, yarınlardan korkularım. Denize, martılara, sıcağa olan aşkım, baharları beklemekle geçen kışlarım, kinlerim en kötülerinden, pişmanlıklarım dualarla, dualarım sevgi üzerine, ille de düşüncelerim. İlle de hissettiğim yalnızlık. Doğuranım, doğurduklarım, sevdiklerim, yaşamak istediklerim...

Keşke benim gözlerimle gösterebilsem dünyayı. Keşke tanıdıklarımın çaresizliklerine üzüntülerine yardımcı olabilsem. Yeşil, turuncu (En sevdiğim renkler) aşkına yaşatabilsem yaşanacakları. Hayatın kısalığını anlatabilsem hem kendime hem başkalarına. Ölümlerin arkasından keşke demeden sadece özlem çekmeyi becertebilsem sevdiklerime. Herkesin yüreğindeki sevgilerini içlerinde saklamadan dışarıya vurmalarını, sevgilerinin ortalarda ezilmeden dolaşmasını sağlayabilsem.

Kötülüklerin, küskünlüklerin sahte suratlarını kaldırarak tüm çirkinliğiyle ortaya dökmek elimde olsaydı keşke. Keşke, hiç olmazsa en yakınlarımın yüzlerine sahici gülücüklerin dolmasına yardımcı olacak bir gücüm olsaydı. Sahip olunan değerlerin bedellerini ödemek bu kadar ağır olmasaydı keşke. Ne kadar çok keşke var nedenlerin yanında. Asıl kimse keşke demek zorunda kalmasa.

Ölümü sakince karşılamak, şaşırmamak, kötü durumlarda kalmamak beklenmeyen anlarda. Yaşamak önemli... Yaşamanın getirdikleriyle beraber dilini tutmak, elini tutmak, isyan etmeden karşılamak gelen her şeyi. Ermiş kıvamında olmasa bile insan olmak kıvamında ruhunu aklamayı başarmak çok mu zor acaba? Ya da bütün değerlerin uç noktalardan arındırılarak yaşamaya yetecek kadar ortasına ulaşmak.

Ne çok şey var yapılması gereken, ne çok şey var unutulması gereken, ne çok şey var hatırlanması gereken, ne çok şey var yaşanması gereken. Yeterince güç istemekten başka gücü yaratmaya uğraşmak için gücüm var mı acaba? Hayatın küçücük dallarından birine tutunmak, umudu yeniden yaratmak, eldekileri muhafaza edebilmeyi başarmak...

Yaşamak için tonlarca nedenim var nedensizliklerimin yanında. Çaresizliklerimin sessiz çığlıklarını duymak isteyenler duyabilir sadece. Küçücük bir şeyler anlatabilirsem çevremdekilere ölümüm olur sevincim herhalde. Benim beğenmemin dışında küçücük bir kitapta toplayabilirsem yazdıklarımı ömür boyu yetermiş gibi geliyor bu heves bana. Olur mu? Neden olmasın bunun için uğraşıyorum işte...

Olmadı ama denemişim en azından...
 

 
Toplam blog
: 374
: 869
Kayıt tarihi
: 15.01.07
 
 

1965 Akçakoca doğumluyum. Evli ve dört kız annesiyim, küçük bir kızın  anneannesiyim. A.Ü. Halkla..