- Kategori
- Blog
Yazılarım Dokuz Yaşını Doldururken...

Önümüzdeki nisan başlarında, Milliyet bloglarda dokuz seneyi doldurup on yıldan gün almaya başlarken, sorguladım kendimi...
Bir davet gördüm, M.Bloga üye ol, hayallerini, düşüncelerini ve fikirlerini yaz diyordu davet...
Ülkenin büyük kentlerinde yerleşik düzende yaşayarak her katmandaki kişilerle çalışmış, fikir alışverişlerinde bulunmuş değişik yöre kültürlerini gözlemleyerek donanım ve tecrübelerimle birleştirip yazmaya başladım.
Neler yazdım?
Hayatın anlamını, yaşama sevincini yazdım SEVGİ ve MUTLULUK olarak...
Doğal sermayemize dikkat çektim SAĞLIK ve MORAL ile,
Eğitimi yazdım öncelikle kadınlarımızın EĞİTİMinin önemini vurgulayarak...
Ailenin önemini yazdım, ulusların bekasının AİLE olduğu gerçeğiyle,
İnsan ilişkilerinde olumlu sonuçları getiren İYİLİK, YARDIMLAŞMA, ŞEFKAT konularıyla,
Maddiyatın önemli olmadığını ama tedbir ve temkin bakımından TUTUMLU olmayı,
Kendimizden güçsüz olup bize ihtiyaç duyan bebek, hayvan ve bitkileri KORUMAYI,
Bazen de GÜNCEL KONULARI,
Yoğun milli duygularla yetişmem sebebiyle duyarsız kalamadığım ÜLKEMİZ KONULARINI yazmaya çalıştım ve yazdım da...
Fransızcadan gelen füturizm diye bir sözcük var, gelecek, gelecekle ilgili...Mevcut doneleri baz alarak geleceğe dair gerçeğe çok yakın tespitler yapmak...
Siyasete ilgim yok, sade bir vatandaşım ama ülkemin sosyal konularına duyarlıyım. Bu cümleden olarak mutasyona uğraması muhtemel demografik yapımızla ilgili olasılıklar üzerine de yazdım. 30 sene sonraki Türkiye panaromasını...Farklı etnik yapıların hızlı nüfus artışlarıyla yıllar sonrasında kara bir tablo ile karşılaştım.*1
Neydi bu kara tablo? *2
Yazmama gerek var mı?
Sizler tahmin edersiniz...
Yanılmayı dilemekteyim...
Selam ve saygılarımla...
Yurdagül Alkan.
* 1 http://blog.milliyet.com.tr/2050-yilinda-ulkemizde-nufus-dagilimi/Blog/?BlogNo=396520
* 2 https://www.facebook.com/yurdagulalkann