Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

18 Kasım '15

 
Kategori
Blog
 

Yazıyorum...Yazzz...dım :))

Yazıyorum...Yazzz...dım :))
 

Bir kaç gecedir başımı yastığa koyduğumda kafamda yazmak istediğim bu yazıyı şekillendirmeye çalışıyorum, kelimeler, cümleler havada uçuşuyor, anlatıyorum da anlatıyorum. :) Upuzun bir metin çıkıyor ortaya üşenmeyip kalkıp yazsam tasarladığım cümleleri, kaybolmayacak. Ama sabah kalktığımda hepsi uçmuş gitmiş, sabah çalan telefonun alarmıyla birlikte mesaim başlıyor. Hadi bakalım ev ahalisini uyandıralım, bir yandan çayı koy ocağa, kahvaltıyı hazırla, büyüğü okula gönder, küçüğe zorla haşlama yumurta yedir, çoraplarım nereye kayboldu diye hayıflanan eşime çorap temin, et kapıdan işe uğurla falan derken MB ' yi açıp buraya gelinceye kadar kayıtlar ya silinmiş ya da eksik yarım yamalak, şu an bile küçük yaramazım bilgisayarımın faresini çekiştiriyor Oliwer izleyecekmiş :).İyisi mi biz bi dolaşıp gelelim, bu ara da bende kaybolan cümlelerimi bulmaya çalışayım.:) 

...................

79'un Ağustos'unda bir yaz ortası iş zamanı dünyaya gelmişim (ekin orağında derler). Harman zamanı harman yeri dediğimiz alanda düven sürerken sancılanmış anam eve gitmiş, ebe filan derken beni doğurmuş sarıp sarmalamış, beşiğe yatırmış işine geri dönmüş. Onu gören büyük hala bakmış ki karnında ki şişlik inivermiş "gıııız sen doğurdun mu? Gız git yat eve, nazar olacaksın vallahi, ne işin var giiittttt, git eve yat, işi ben işlerin demiş.."(Sezaryen doğum sebebiyle yirmi gün kendime gelemedim ben, değil ki kalkıp bir iş görmek, yattığım yerden doğrulamadım, normalini de biliyorum ilkinden, şimdi doğur da iş başı yap bakalım mümkün mü?) Herkesin kendince bir hikayesi vardır ya, benim ki de böyle başlamış..

Yazma merakım çocukluğumdan kalma, yalnız hissettiğimde, kızdığımda, küstüğümde, ağladığımda sümüklü oğlan çocukları beni futbol oynarken aralarına almadığında :) bir ağaç çubuğu alıp elime toprağa yazıyordum hissettiklerimi, böyle başladı diyebilirim, sonraları aşık olunur platonik falan sevgiliye yazılır öyle işte, okulda kompozisyon derslerinde yazdığım kompozisyonlar dikkat çekip yüksek notlar alınca edebiyat hocam destekledi, hiç unutmam bir gün bir kompozisyon yazılısında bütün sınıfa sufle verince hocam beni sınıftan çıkarmıştı :). Sosyal medya hesabımda kendimce bir şeyler çiziktiriyor, bir paylaşım hakkındaki düşüncelerimi uzun uzun yazıyorken, yaşadığım enterasan ilginç olayları, (aynı zamanda sakarımdır da ben, bi tek burnumu kapıya sıkıştırmadığım kaldı :) ), sakarlıklarımı filan yazıyorken mizahi yazım tarzım, siyasileri eleştiren komik sözlerim dikkatini çekti arkadaşlarımın, bir tanesi "abla sen köşe yazarı olsana" dedi, "yazdıkların daha çok kişiye ulaşmalı yazım tarzını çok beğeniyorum" dedi diğeri, yaşanmışlıklarımı hikayelerimi okuyan bir diğeri "seni okurken hüzünleniyorum, kendimi buluyorum bunları yazmalısın bence" dedi değerli dost ve arkadaşlarım. Öyle mi öyle, bir küçük araştırma yaptım Yazar olmak istiyorum diye yazdım Google amcaya, bir cinsiyeti var mıdır bilemem ama ben öyle hitap ediyorum kendisine.:) Karşıma bir sürü şey çıktı gözüme takılan MB oldu. Açtım baktım yazıları okudum üye ol diyordu, açıp istenilen kısımları bir çırpıda dolduruverdim gelişi güzel. İki de yazı kopyaladım sosyal medya hesabımdan gönderdim. Onay bekleniyor diyordu, uzun bir süreç oldu açıyorum bakıyorum onay bekleniyor, bekleniyor, hâlâ bekleniyor. Bir gün maillerime bakarken "Sayın Emine Gezkin Bloğunuz onaylanmadı, yazım ve imla kurallarına riayet ederek tekrar gönderiniz.."gibi bir maille karşılaştım..Hımmm bu iş biraz ciddi öyle gelişi güzel yazamıyordum demek ki. Bir kaç düzeltme yapıp tekrar gönderdim bu arada yine yazarlarımızın yazdıklarını okuyor, göz gezdiriyordum. Çok güzel bilgilendirici yazılar ve değerli yazarlar vardı, takip ediyordum. Yine arada bir baktım, yine onay bekleniyor, bekleniyor, hâla bekleniyor, vazgeçtim ben de beklemekten, anlaşılan beni sevmedi MB.

Uzunca bir süre geçti bir gün yine açtım MB' yi sayfama baktım iki yazım onaylanmış görünüyor 25- 30 okunma sayısı görünüyor maillerime göz gezdirdim Bloğunuz onaylandı diyordu. Aman bir sevinç bir mutluluk, havalara uçtum bekleme sürecinde yazım yanlışlarımı düzeltmeyince bir şans verelim diye düşündüler galiba :).Ya da ben öyle düşündüm. Şimdilerde  "Yahu bir yazı on kere de düzeltilip gönderilmez ki kardeşim bu nedir" dediklerini de duyar gibi oluyorum arada bir.. Selamlar Sayın Editör.. (reverans)... (Devrik cümlelerim, meşhur üç noktalarım, gülücüklerim olur, bir de noktalama özürlüyüm) Sabrınızdan dolayı sizleri de canı gönülden tebrik ediyorum. Bir de yazdığım bir yazımla gözünüze girebilirsem şu Editörden öneriler kısmında daha ne isterim değil mi yaaa...Göze girelim derken göze batmak da var serde ama tamamen iyi niyetliyim Sayın Editör gerçek :))

..................................

Bu günlerde MB' nin kenarından, kıyısından, köşesinden kendime yavaş yavaş bir yer edinmeye başladığımı sanıyorum. Yazdıklarım biraz biraz okunmaya, yorumlanmaya başlamış, bu da beni ziyadesiyle mutlu etmeye yetiyor. Bazılarınız yavaş yavaş ismimi tanımaya başladı, belki de ismimi gördüğünüzde deli kız yine neler yumurtlamış bakalım :) ya da  yine neler zırvalamış diyenler de oluyor mu bilmem :) Biraz deli dolu, çokça ağlak, bazen çok ciddi, bazen çokça çocuk olduğum zamanlarım olur. Yazdıklarıma da yansır bazen. Çokca ağlar çokca da gülerim ikisinin ortasını ne zaman tutturabilirim orası biraz muallakta :) 

MB deki ilk günlerimde baktım ki yazıma yorum gelmiş bu arada çözmeye çalışıyorum sayfa düzeni ve işleyişi, ne nasıl yapılır, nasıl yorum yazılır zor geldi ilk etapta. İlk yorumlar gelmeye başlayınca "Yuppiiii yaşasııınnnn" filan oldum. Kızımla paylaştım sevinç ve heyecanımı, onu pek etkilemedi öyle tuhaf tuhaf baktı sadece :) yorum da yazamıyorum, beceremedim farklı bir ortam. Sonraları anlaşabildik bu düzenle cevapta yazdım bi heyecan. Yine baktım ki Önermeler olmuş, ben ne çok, ne çok, Allahım ne çok mutlu oldum. Sonraları yorumlarım çoğaldı önerme ve yorumlarla okunma sayısının artığını farkettim güzel şeyler oluyordu. Naçizane ben de değerli yazarlarımızın yazılarını okurken çekinerek bir iki yorumda bulundum."bak hele bak dün gelmiş bugün yorum da yaparmış bilmiş" :) Bazı yazılar o kadar güzeldi ki cümleler anlamsız olur diye yorum bile yapmadan önermekle yetindim. Burada olmak güzel bir çoğunuzun yazılarıyla birlikte profillerine de göz gezdirdim kendini ifade eden kısa yazıları okudum bazıları çok güzel anlatmışlar ve ifade etmişler kendilerini az çok tanımış oldum.

MB ye giriş serüvenim böyle, güzel insanlar tanıyorum, güzel yazılar, bilgiler, hayata dair pek çok şey.. .Buradan herkese selam ve saygılarımı gönderirken kendimi hiç susmadan aralıksız konuşmuş gibi hissettim sürçülisan ettiysem affola. Yazılarımı okuyan, yorumlayan, öneren Değerli Yazarlarımıza ve Adaylarına teşekkürlerimi sunuyorum. Bu deryada bir kum tanesi olabilirsem ne mutlu bana. Sizi de selamlıyorum Sayın Editör inşallah fazla yormadan göndereceğim bu seferki yazımı...

Son olarak kendimle özdeşleştirdiğim bir dörtlükle, kendisini saygı ve rahmetle anarak Levent Kırcayla bitirelim;

Niyetimiz kimseyi kırmak değildir,

Şurdakini buraya koymak değildir

Arada bir dilimiz sürçer ise affola

Tutmasını biliriz de kemiği yok bunun..

..................

Güzel Mutlu Yarınlar, Mavi düşler, Mavi umutlar , Sevgiyle Kalınız, Hoşcakalınız...

 

*birgaripemineyazmayıseviyordambaşındasaksağanvurbelinekazmayıolmadıumarımyazabildimmibilmem*

 

 
Toplam blog
: 42
: 1010
Kayıt tarihi
: 04.03.15
 
 

Kimi susar, kimi çok konuşur, kimileri de yazar... Yazan olmayı, sevincimi, öfkemi, kavgamı, üzün..