Yazmasam çıldıracaktım

Sanat ruhun nesidir?

Zor bir soru tabii ama işin kolayına kaçıp “ emmisidir” veya “bibisidir” diyemeyiz elbet. “Gıdasıdır” diyene de siz aldırmayın, zira sanat karın doyurmaz! Yazıyı ele alalım mesela… Üç senedir, yazarak sanat icra etmemize karşın elimize ne geçiyor ki? Yazı başına verdikleri para sadece ve sadece 50 Avro! Vergisi de bana ait. Ayda 4 yazıdan fazlasına da para falan vermiyorlar. Ben de n'apiim, zorda kalmadıkça 4’ten fazla yazı göndermiyorum. İnanmayan ana sayfamda bulunan takvim şeyine bir göz atabilir.

Geçenlerde editoryaya: “Yazı başına 5 Avro verin ama aylık yazı kısıtlamasını da kaldırın” diye damping içerikli bir teklifte bulundum. Niyetim sürüm şeyinden gelirimi artırmaktı ama kabul etmediler. Etmedikleri gibi “2010’dan itibaren ‘Blog’ kategorisinde yazacağım yazılara ücret ödemeyeceklerini de” bir güzel müjdelediler! Ekonomik kriz varmış. Ayrıca çenemi tutmazsam o yazı başına aldığım 50 Avroyu da “unutmam” gerektiğini münasip bir dille hatırlattılar.

Bunun nedeni belli tabii… “Culduz’a var bize yok mu?” maillerinden onlar da bunaldı. “Culduz’a aldırmayın, ironi yapıyor, şakacıktan yazıyor” diye geçiştiriyorlar ama nereye kadar? Süleyman Ekim Ağabey bile isyan bayrağını açtı geçenlerde… O da bıkmış “Kızılay” yararına yazmaktan. Sanatının bedelini talep ediyor ve haklı bence; ayda beleşine 120 yazı yazacağına gidip bir dershanede 4 saat ders verse bütçeyi doğrultacak. Süleyman Hocam bunu üye olmadan önce niye düşünmedi, şaşıyorum valla. Şimdiye kadar 6 bin küsur yazı yazmış; yazı başına 5 TL diye diretseymiş, nereden baksanız ikinci bir emekli ikramiyesi olacakmış.

E, peki o zaman: “Sanat ne içindir?”

“Sanat, sanat içindir” diye zırvalayanlara aldırmayın siz. Duymuşlar işte böyle bir söz, kulaklarına çalınmış... Tıpkı “Domates, domates içindir” der gibi tekrarlayıp duruyorlar. Ülen kardeşim, "domates, domates için" olur mu hiç? Hani yani “Domates salça içindir, bir de salataya doğranır” deseler aklım yatacak. Ama o da yok! İşleri güçleri felsefe! İlle de lafı döndürüp dolaştıracaklar. Niyetleri belli. “Sanat şunun içindir, bunun içindir, karın ağrısına, romatizmaya iyi gelir” diyerek akılları sıra pazarlık kapısını aralayacaklar. İşleri güçleri imalı zarf atmak; açıp okuyan olsa bari, içim yanmayacak!

Yok efendim, “Kikifist Blogçu” olmaktan imanları gevremiş de, tepelere taş taşımaktan belleri kopmuş da…(Sanki zorlayan var:) Sisifistlik zor zanaatmış da… Fasulyenin kilosu bilmem kaç liraya çıkmış da… Sizin anlayacağınız bir sürü lak lak! Neredeyse blogtan(da) emekli olacaklar, akıllarına yeni geldi, yazı başına para istemek! O da benim sayemde tabii ama bu saatten sonra zor valla! Herkes benim gibi siteye reklâm kazandıran (hayırlı) bir üye değil ki! Hem; "Ben burada yazılarımı paylaşmak için amatörce yazıyorum, ayol" diyeceksin, hem de Culduz'un nasibine ortak olmaya çalışacaksın. Var mı öyle beleşinden Hayrabolu tatlısı?

Sömürülüyorlarmış! Pöh! Zırt pırt yazı silmeler, sayfa açıp kapamalar, gitçem gidiyom nameleri... Hep yandan yandan... Verdikleri mesajlar da hep alttan alttan! Bir şey değil, yeni üyelerin de fikrini bozuyorlar.

Bir de “Sanat halk içindir” diyenler var!

Derler tabii, dilin kemiği yok ki! Bunlar vakti zamanında yolu, suyu olmayan Gümüşhane’ye bile götürmüşlerdi o sanatı. “Gümüşhane, Gümüşhane olalı böyle bir zulüm görmedi” lafı o devirlerden kalmadır! Tek parti kafası tabii! Allah’tan şimdilerde “Halk için” falan demiyorlar da “eğitim şart” deyip çıkıyorlar işin içinden. Önce “eğitim” verip halkı “bir güzel” şaapacaklar. Ondan sonra da dayayacaklar sanatı, dayayacaklar sanatı… Eee, halk da şey değil ya! Eğitilince ve sanata doyunca gidip seçimlerde oyunu şaaak diye “CHP”ye verecek! Bekleyin, alırsınız!

Gördüğünüz gibi dostlar, laf lafı açıyor. Aslında niyetim 2010’dan beklentilerimi yazmaktı ama sanat şeyine takıldık. Öncelikle bu yeni senede (barış babında) bazı açılımlarım olacak. Ön hazırlık olarak Arif Öğütçü blogdaşımla aramızda bir barış köprüsü kurduğumu buradan belirteyim. Her yazımı önerip en az 2 yorum yazacak. Pazarlığımız böyle. Ayrıca ben blog kategorisinde yazı girdiğim zaman hemen peşimden o da girmeyip en az bir gün kendini tutacak.(cak cak.) Eh, ağanın eli tutulmaz tabii, benim de ona bazı (sürpriz) güzelliklerim olacak haliyle.

Sanat mı?

Anlayabilenler içindir be dostlar, hissedip özümseyenler içindir sanat!

Gerisi, laf-ı güzaf!

Hepiniz yeni yılı kutlu olsun efendim.

Not: Sayfama reklam verecek kişi ve kurumların blog@milliyet.com.tr adresine başvurmaları önemle rica olunur.

Not 2: Satılmayan mal zayidir, veresiye reklam olmaz! Lütfen teklif etmeyiniz.

Not 3: THK ve Kızılay gibi kurumların reklamı bedava yapılır. (Bkz. lütfen ilgili yazılarıma)

REKLAMLAR