- Kategori
- Kitap
Yekta Güngör Özden'i okurken

Günaydın ağaca, buluta
Günaydın böceğe, kuşa
Günaydın güneşe, yağmura
Günaydın dosta, düşmana
Günaydın!
Günaydın sokaklara, evlere
Günaydın seven yüreklere
Günaydın ölümlere, doğumlara
Analara; çocuklara
Günaydın!
Günaydın herkese ve her şeye
Yaşama günaydın!
Bu dizeleri değerli hukukçu şair ve yazar Yekta Güngör Özden’in “Günaydın” adlı bir şiiridir.”Yüreğim Güneş” adını taşıyan şiirler kitabından alıntı yapıp, sizlerle paylaşmak istedim. Yekta Güngör Özden bu şiir kitabını bana 1990’larda imzalayıp armağan etmişlerdir. Kitabı okuduktan sonra bir köşeye atmadım. 80 sayfalık bir şiir demetidir. Basım tarihi Eylül 1990 Ankara’dır. Aslında bu yazımda Y.G. Özden’in bir başka kitabından söz etmek istiyorum.
Bundan birkaç yıl önce kızım Bodrum Devlet Hastanesi'nde görevli idi. Onu zaman zaman ziyaret etmek için eşimle birlikte Bodrum’a gidiyorduk. Bu ziyaretimiz sırasında Bodrum’u da geziyorduk. Bir gün Bodrum ara sokaklarını gezerken; seyyar bir satıcıya rastladım. Satıcının üstü açık derme, çatma bir arabası vardı. Bu bir eskici idi. Arabasının üstü bir sürü dergi, kitap kırık, dökük atıl maddelerle dolu idi. Doğrusu bu atıl kitapları görünce üzüldüm. Şöyle bir karıştırdım içlerinde Yekta Güngör Özden’in “Hukuk ve Demokrasi Savaşımı (Konuşmalar-Demeçler) Bilgi Yayınevi (1905) adını taşıyan kitabı ilgimi çekti. Bu değerli ve saygıdeğer hukukçu Yekta Güngör Özden’in adı geçen yapıtının burada toz, duman arasında gönlüm razı olmadı. Hemen satıcıya parasını vererek kitabı aldım. Nisan 2010. Kitap 430 sayfadan ibaret olup,tertemiz bir kapak ve baskısı vardır. Kitapta 1973- 2000 yılları arasında Y,Güngör Özden’in yapmış olduğu konuşmaları ve demeçlerine yer verilmiştir. Bunlardan bazıları: Ankara Barosu Üyeleriyle, (s.13), Ankara Barosu’nun 37. Genel Kurulu’nda (21), Andiçme Töreninde (33), Anayasa Mahkemesinin 30.Kuruluş Yıldönümü Töreni’nde (48), Avrupa Anayasa Mahkemeleri Paris Toplantısı (116), Muammer Aksoy’un Anma Toplantısında (137),Edebiyatçılar Derneği’nde(166), Hukuka Aykırı Deliller Sempozyumunda (184),Ankara Üniversitesi’nin 50.Kuruluş Yıldönümünde (250) gibi konuşmalarına yer verilmiştir.
Örnek olarak “İstanbul Marmara Rotary Kulübü’nün düzenlediği “Barış Anlayış ve Hukuk Panelindeki Konuşması’nın bir bölümünde şöyle diyor Sayın AZDEN: Güzel Türkçemizde kimi sözcükler az sayıda harflerden oluşmasına karşın çok büyük anlam taşırlar. Tanımı dizelerle, düz yazılarla çok yer alacak“Barış”sözcüğü bunlardan biridir. Duruluk, dinginlik, temizlik, iyilik. Güzellik, mutluluk ve sağlığı birlikte çağrıştırır. Gerçekte hepsine açılış, yöneliştir. Karşılıklı saygı, sevgi ve güven içinde sonsuza değin yaşaya çağrıdır. İnsana insanoğlu için duyulması zorunlu saygının özüdür. İnsan varlığına ve insanlık değerlerine karşı duyarlık ve özenin kurumlaşmasıdır.”(s.45) Bilkent Üniversitesi’nin Eğitime Başlamasının 10. Yılı Nedeniyle Düzenlenen Törende “yaptığı konuşmasında özellikle “Atatürk ve Laiklik” konusunda şunları söylüyor: “Atatürk, Türkiye aydınlanmasının da kaynağıdır. Adımız, andımız, yönümüz ve yolumuzdur.1919’da bizi birleştiren Atatürk’te ilkeleriyle yaşamaktadır. Atatürk ilkelerinin temelini laiklik oluşturur. Atatürk asla din düşmanı, laiklikte asla din düşmanlığı değildir. Dinsel görevleri yerine getirme mutluluğunu ona borçluyuz. Laiklik, başta din ve vicdan özgürlüğü olmak üzere tüm hak ve özgürlüklerin güvencesi, bağımsızlığın ve demokrasinin ve egemenliğin kaynağı, siyasal ve hukuksal birliğin dayanağıdır.(…) Egemenlik ulusundur, yasama organının değildir. Egemenlik ulus adına yetkili organlar eliyle kullanılır. Yasa organı, Cumhuriyetin saygıyla benimsediğimiz temel bir kurumdur. Atatürk’ün Büyük söylevi (Nutku) mutlaka okumalı, gençliğe seslenişlerini unutmamalıyız. İnsan haklarını ve demokrasiyi kötüye kullanmadan, kötülere, ve kötülüklere açıklık bırakmadan, bize verilenlerin değerini bilerek yürürsek daha sağlıklı, daha başarılı, daha güvenli ve daha mutlu olacağımız kuşkusuzdur. (s. 271)
Bu arada Y.Güngör Özden’in “Yüreğim Güneş” adını taşıyan bir şiirini daha sunmak istiyorum;
DURUM
Acıları yüklenip gidiyoruz
Bırakıp umutları arkada
Nereye baksam karanlık
Sulara kan karışmış
Bir değişik oluşum doğada
Duyuyorum solukları yürekte
Dal yapraklarla ağlıyor
Yaşlılar geçmişe gülüyor
Çocuklar geleceğe
Gemiler dağlarda yüzüyor…(s. 50)
Şair ve hukukçu güzel insan Y.Güngör Özden Yüreği sevgi doludur. İnsanları, çocukları ve doğayı çok seviyor. İnsana tepeden bakmıyor. Aynı zamanda yüreği aile ve yurt sevgisiyle dopdolu bir babadır. Bu şiirinde biraz bu kanlı günümüze ayna tutuyor…
Yekta Güngör Özden, 1932’de Nisar’da doğdu. Sivas Lisesini ve Ankara Hukuk Fakültesini bitirdi. 1957 ‘de Avukat oldu. Bir süre ortaokul, öğretmenliği ve yüksek öğretim okullarında öğretmenlik yaptı. Ankara Barosu Genel Başkanlığı ve Türk Hukukçular Birliği Genel Başkanlığı yaptı, 1979’da Anayasa Mahkemesi Üyesi oldu, daha sonra Anayasa Mahkemesi başkanı oldu.1997‘da emekli odu.1998-2000 yılları arasında Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) Genel Başkanı oldu. Çeşitli sanat ve kültür dergilerinde şiir ve yazıları yer almıştır. Halen Sözcü gazetesinde bir köşesi vardır. 1998’den bu yana Hacettepe Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi’nde öğretim görevlisi olarak çalışmaktadır.
Eserlerinden bazıları: Hukukun Üstünlüğüne Saygı / deneme (1990), İnsan Hakları, Laiklik ve Demokrasi Yolunda / deneme (1994),Atatürk Sizsiniz (deneme(1995), Hukuk ve Demokrasi Savaşımı – Konuşmalar / Demeçler (2001), Cumhuriyetçi Demokrasi Yazılar, Röportajla r(2001),Tançiçeği / şiirler(1998), Atatürk Şiirleri, Antoloji (1999), Yüreğim Güneş, şiirler(1990), ),Aşkımız Şiirimiz , şiir- seçki (1991)
Sayın Yekta Güngör Özden değerli bir hukukçu, deneyimli bir öğretmen, samimi bir Atatürkçü ve Cumhuriyet hayranıdır. Vatanını, ulusunu seven bir yurtseverdir. Sayın Özden’e sağlıklı günler diliyor, Söke’den selam ve saygılarımı sunuyorum.
-------------------------------------------
NOT: Bu yazımı yazdığım sıralarda, İstanbul’da yine bir bomba yüklü bir araba ile İstanbul’u kana boğdular. 6’sı polis 11 vatandaşımız şehit oldu. 36 kişi yaralandı. Bir gün sonra Mardin- Midyat’ta Emniyet Müdürlüğü’ne bombalı bir bomba yüklü bir araba ile saldırıldı. Burada da 4 polisimiz şehit oldu. 25 vatandaşımız yaralandı. Şehitlerimize Allah’tan rahmet, yaralı olanlara Allah’tan acil şifalar diliyorum. Silahlı kuvvetlerimize ve ailelerine baş sağlığı diliyorum. A.G.