Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

04 Ocak '10

 
Kategori
Deneme
 

Yeme kürküm yeme

Yürüme cezalısıyım ya, çoğu sabah deniz kıyısında ve şehir içinde yürüyorum. Yürüyüşe takım elbisemle çıkarsam, diyelim ki on-onbeş kişi selam veriyor. Ama eşofmanlarla çıkarsam, hele başımda bir de takke olursa selam veren sayısı üçe, beşe düşüyor.

İtibar çula. Nedendir acaba?

Geçmişte bir gündü, bir makama arzuhal için çıkmıştım. Tanrı’nın şanslı kullarından biriymişim ki buyur edildim, gösterilen yere oturdum, halimi arz ediyorum.

Makamın kapısı bir vuruldu, iki vuruldu, üç vurulduktan sonra, makam sahibi sert bir ses tonuyla “geeeel!” dedi. Gelen, saçı sakalı karışmış, dizleri yamalı pantolonlu, başı kasketli, bir adamdı. Makam hiç yüz vermedi ona. Adam dilekçesini masaya bırakıp geri geri giderken elindeki şapkacığını da düşürdü elinden. Şapkayı yerden alırken pantolonunun ara yeri caaart diye yırtılmaz mı?

Derken makama ayağı terlikli, kısa pantolonlu, şapkasının boynuna asmış bir adam girdi. Girer girmez en yakın koltuğa yerleşip, bacak bacak üstüne attı. Gelen, makamın tanıdığıydı. Hal hatırlar, ne içersinler, ne var ne yokla. Bana yavaşça ipi kırmak düşmüştü. Kırdım da.

Bir, memleketin efendisi olan köylüye nasıl davranıldığına, bir de şehrin efendisi olan beye nasıl davranıldığına baktım, baktım da, iki gözümden utandım.

Hani biz elbisemizle karşılanıp, fikirlerimizle uğurlanacaktık.

Yüce Mevlana:

“Nice insanlar gördüm üstünde elbise yok,

Nice elbiseler gördüm içinde insan yok” demiş. Hazret bunu hangi olaya tanık olduktan sonra söyledi kim bilir.

Hemen hepinizin “ye kürküm ye” dediğinizi duyar gibi oluyorum.

-Yeme kürküm yeme, eğer böyle yersen zehirle zıkkım olsun sana, zehirle zıkkım.

 
Toplam blog
: 165
: 646
Kayıt tarihi
: 16.02.09
 
 

Recai Şahin: 1941 yılında Fethiye- İncirköy'de doğdum. İlkokul köyümde, ortaokulu Fethiye'de okud..