Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

08 Ekim '09

 
Kategori
Öykü
 

Yeni bir aşk

Yeni bir aşk
 

Aynaya baktı çok kötü görünüyordu. Koşarak çıktı banyodan kendini yatağa bıraktı ağladı,ağladı...Neden bu kadar mutsuzum diye hayata kahretti, hıçkırıkları tüm evde yankılandı sonra sessizce indi gözyaşları, Tanrım bu acıyı durdur al canımı diye söylendi, tekrar ağladı....

Güneşin sıcaklığı pencerden üstüne vurduğunda yorgun ve bitkin olarak uyandı. Kalktı yüzünü yıkadı, aynaya bakmayacağım diyerek üstünü değiştirdi ve kendini sokağa attı. Çok acıkmıştı, midesi gurulduyordu ama canı hiçbirşey yemek istemiyordu. Deniz kenarındaki kafeye gitti bir kahve söyledi ... İşe gitmeyi hiç istemiyordu ama mecburdu, bir sürü iş onu bekliyordu. Aslında çalışmak ona iyi geliyordu, hiç olmazsa o sırada hiçbirşey düşünmeye fırsatı olmuyordu. Geçenlerde bir arkadaşı "ya gülüyorsun ya ağlıyorsun senin hiç ortan yok mu" demişti ...Evet ben dengesizin biriyim gülerken ağlar, ağlarken de gülerim birden ama nedenini bilmiyorum ki...Aslında biliyorum tabii, hep yanlış yapıyorum, önceki yanlışlardan da ders almak gibi bir huyum yok maalesef. Neredeyse 30 yaşında olucam ama hala hata yapmaktan uslanmayan inadına inadına aynı hataları yapan dengesiz biriyim ... Düşünmüyor değilim aslında "ulen insan, bir kere de düzgün bir insana aşık olmaz mı, yok ben illa en dengesizini en problemlisini bulucam, .yok valla ben uslanmam. Ondan sonrada otur ağla dur.

Ama ne yapayım olmuyor işte, beni seveni ben sevemiyorum benim sevdiğimse beni sevmiyor...Off ya off...

Ne yapıcam ben şimdi ?... Onu çok özledim ... O da beni özlemiş midir?

Ne özlemesi ya ? O seni çoktan unuttu da birini buldu bile...Ama belki pişman olmuştur ve beni düşünüyordur...

Yok valla ben akıllanmayacağım .Unut onu unuuut...

Hemen birini bulmam lazım, başkası olmazsa hayatımda onu aklımdan çıkaramam...Ama ya o kişiyi sevemezsem ve o beni severse...Ona da yazık olmaz mı?

Amaan sen kendini düşün, bak elin oğlu seni düşündü mü? Bırakıp gitti seni...

Hem bu suratla seni kimse beğenmez, kendine çeki düzen ver ...Evet kendimi acilen toparlamam lazım.

Akşam üstü eve gittiğinde hemen banyoya girdi, bir güzel yıkandı arkasından da suyu soğuğa aldı, çığlık atarak bir müddet altında durdu. Neredeyse nefesi kesilecekti ,musluğu kapadı ve banyodan çıktı. Biraz üşümüştü ama kendini daha dinç hissediyordu. Saçlarını kuruturken aynada kendine gülümsedi ama nafile, suratı hala üzgün çocuklar gibi bakıyordu ,kendini çok çirkin hisseti birden ,tam yeniden ağlayacaktı ki telefon çaldı. Arayan eski bir okul arkadaşıydı; Hadi atla gel,biz birkaç arkadaş her zamanki yerdeyiz dediğinde olur diyerek hazırlanmaya başladı. Kendi kendine "gencim,güzelim" diyerek moral vermeye çalıştı. Taksiye binerken kendi kendine söz verdi ,"bu akşam eğleneceğim ve hiç olumsuz şey düşünmeyeceğim"...

Gruptakilerin çoğunu tanıyordu ,neşe içinde sarılıp öpüştüler, içkisini söylediğinde biri daha katıldı aralarına. Onu görür görmez "hah işte tam da benim tipim" diye aklından geçirdi sonra kendi kendine gülümsedi.

Ben uslanmam valla, kızım bu da havai birine benziyor aman dikkat et yine üzüleceksin...Ama ya değilse, offf ya ben nerden bilecem iyi mi kötü mü olacak? Bu kavun mu ki koklayarak anlayayım?...Ama gülüşü güzel, aaa hemen etkileniyorsun...Of be sus artık ağlarsam ağlarım sana ne? Yaşadığım güzel günler kardır:)) Peki sonra ağlayan kim? Kimse kim sus be!

Bir müddet kendi iç sesiyle tartıştı sonra genç adamın kendine laf atmasıyla konuşmaya daldı. İç sesi kaybolmuştu...Eve geldiğinde gözleri umut dolu ışıl ışıldı. Birbirlerine telefonlarını vermişler görüşeceklerdi. Belki bu diğerlerine benzemez diyerek tatlı bir uykuya daldı...

 
Toplam blog
: 351
: 3216
Kayıt tarihi
: 16.05.07
 
 

Emekli olmaya çalışan bir sanatçı,yazmaktan büyük keyif alıyorum. Kocaeli Gölcük' de oturuyorum e..