Yeni bir trendimiz oldu...

‘Married But Available’ kısaca (MBA)…

Türkçesi ‘Evliyim ama Müsaitim’.

Hemen bilgilendirelim şu sıralar yurtdışında pek yaygın olan yeni medeni hal.Öyle ki başvuru formlarında medeni hal sorusuna MBA yazılacak kadar….

Tabii orda yaygın olur da AB umuduyla yaşayan yurdum insanının günahı ne! Yeni akımımızın internet sitesi bile var.

Siteyi ben de tıkladım ama üyelik istiyor.Valla araştırma için bile olsa evli barklı kadınım , üye filan olamam .Geriyim, biliyorsunuz.: )

Yapılan araştırmalarda Türkiye ‘deki bu yeni yaşam tarzını daha çok finans sektöründe çalışanlar benimsemiş. Merak etim de neden acaba? Cevabı para ve doyumsuzluk paralel çizgisi olabilir mi?

Bir de site yöneticilerinin verdikleri rakamlar var. Site açıldıkdan 48 saat sonra gelen başvuru sayısı 4 bin 850. Bu rakam hiç de az değil.

Kadınlar da en az erkekler kadar sıkı çapkın . Rakkamlara göre evli erkeklerin yüzde 30’u , kadınların da yüzde 10’u MBA imiş.

MBA olan kadınlardan gelen cevaplar ise çok ilginç.

‘’Evlenmeden önce seks yapmıyordum ama şimdi acısını çıkarıyorum’’.

O zaman boşan be kardeşim, daha rahat yaparsın. Gidersin bir bara, başlarsın şeçmeye;

‘sıradaki’

‘yok sen değil, sen vakit kaybısın’

‘bak 2 sn de bitir işini gelecek var’

‘ayyy, sen git, sen gel’

‘daha çok gelin, daha çok gelin’

…………..

Bir diğeri de demişki;

‘Azgınımdır, evlendiğimin ertesi günü patronumla yattım’

yuh valla , neden evlendin o zaman !Adama da yazık, sana da yazık !!!!!

Daha bitmedi, bi de eklemiş;

‘’Eşimden daha iyi idi , devam ettim.’’

İyi yapmışın, helal valla!!!!!

Neden MBAsınız sorularına verilen cevaplar arasında macera yaşamak istenmesi de var, eşlerin sosyal ortamlara uyum sağlayamaması da….

Bu arada MAB’ların vicdan filan taktığı da yok.

Şimdi soracağım size, madem evlilik bi süre sonra heyecanı bitiriyor, başka birinin ilgisine ihtiyaç duyuluyor, o zaman neden hala evlilik sürüyor? .Biraz ne yardan vazgeçerim ne serden olma durumu yok mu ?

‘Evliyim, yuvamı dağıtmam’

‘Çoçuğumdan ayrılmam ama seni de tanımak istiyorum’.

Peki siz bunları yaşarken eşiniz de size yaşatsa ne hissedersiniz acaba?

‘Olabilir’ diyip geçecek misiniz? ya da…..

Yoksa sadece marjinal olmaya mı çalışılıyor..

‘Şekerim, biz sıradan evli bir çift değiliz, ben kocamı hep aldatırım, yoksa hayat çok monoton , ayol’

‘Ben doğuştan MAB’ım, genlerimde var, hastayım ben hastaaaaaaaa’

‘Ay, sen daha eşini aldatmadın mı, cok banalsin, aş bunları aşşşşşş, heyecana bak, şekerim.’

Görünen o ki dürüstlük gitgide azalıyor. Ahlaki değerlerimiz değişiyor, çöküntüye uğruyor. Bunlar olurken Türkiye’nin İstanbul dışında kalan kesimlerinde hala töre cinayetleri yaşanıyor, küçücük kızlar berdelle evlendiriliyorlar, şiddete maruz kalıyorlar, bazıları evden kaçıyor TV’ de görükleri yaşamlar uğruna… Ne üzücüdür ki başlarına gelen şey maalesef şöhret ve zenginlik olmuyor!

Her yerde aldatma üzerine konuşmalar yapılıyor, tartışmalar oluyor neden aldatıyoruz diye. Üniversite öğrencisi genç kızlarımız evli adamlarla birlikte olmaya can atıyor sırf adamlar kendi ihtiyaçlarını karşılasın diye. Çok rahatsız olurlarsa da belki bir gün sayemde boşanır , karısının yerine bana bakar düşüncesi ile ilişkisini kesmiyor.. (Böyle bir konuşmayı kulaklarımla duydum, bir cafede otururken)

Neden dünya toplumları çok tatminsiz ve hala daha fazla mutlu olmanın formulünü arıyor?

Gelişmiş ülkeler için cevap kolay belki de , adı üstünde fazla ilerlemekten ama ya bizim gibi 3.dünya ülkeri için cevap ne ? Az gelişmişlik mi? , taklitiçilik mi? , özentilik mi? , modernlik mi? , yoksa mutlu azınlıkların doyumsuzluğu mu?

Itır Arayıcı