Yeni golün, yeni yaşın kutlu olsun Alex de Souza!

Birine doğum gününde sevenleri armağan verir, bizim Kaptan doğum gününde bize hediye verdi. Son 45 yıllık seriyi sona erdiren som altın gibi 3 puan, deplasmanda özellikle iki yıldır taşlanarak ayrıldığımız Timsahlar Ülkesi'nde olması da sevindirici...

Geçen yıl da taşlanarak uğurlanmıştık, oysa ben masum yüzlü teknik direktörüne ve sakin olgun duruşlu kulüp başkanına rağmen, ateşli Bursa seyircisi bir tek Beşiktaş'ı ezeli düşman görür sanıyordum. Artık bizim Bursa maçları da tantanalı geçiyor.

Gerçi bizim her maçımız bir düello. Sakin oynarsın, "Ruhsuz Fener" oynamıyor, denir. Biraz sinirli olunca hakeme tecavüz olarak algılanır. Peki hakemin yaptıkları kime tecavüz, bir değil, iki değil, üç değil, tam 6 sarıkart var, hatta kırmızı kartlar bile olabilirdi...Hakem maçın önüne geçti, bizim zorlu maçlara deneyimsiz hakemler veriliyor, çok tartışılınca da hakem kızağa çekiliyor...Diyarbakırspor maçında olduğu gibi, aldığımız eksi puanlar da cabası. Fair Play Ligi uygulaması da var, biliyorsunuz. İlk sıraları görmek hayal olacak bu gidişle.

Hadi Lugano neyse de Gökhan Gönül'ün çileden çıkması, Alex'in hakeme öfke saçması otoritelerce (!) çok kınandı. Bu iki sakin oyuncu bile çileden çıkıyorsa vardır elbette bir sebebi. Erman Hoca, benim için de fenomen, daha iki-üç hafta önce Deniz Çoban'ın reklamını yapmıştı, yılın prens hakemi olacağını söylemişti. Hakemin popüler olmasında onun da parmağı var, olmadan oldurdu meyvayı, kabzımal ya, fazla karpitledi, şimdi de "Çoban, Çoban!" diye dalga geçiyor.

Maçın yıldızı, birçok maçın da yıldızı olan Alex. Futbol oynamıyor diyenlere nazire, Harmandalı oynuyor sahada, düşüne düşüne ve öyle bir gol atıyor ki, herkesin şapkasını önüne düşürüyor. Kazım bencillik yapmasaydı, iki golü daha olacaktı.

Bugün Kaptan-ı Nur'un doğum günü, iyi ki doğmuş, iyi ki futbolcu olmuş ve iyi ki Fenerbahçe'de oynuyor. Biz tüm Fenerliler onu çok seviyoruz. Fenerli olmayanlar da seviyor eminim.

Maçın zorlu geçeceği baştan belli, Bursaspor üst sıralara göz dikmiş, en popüler oyuncusunu bizim başkan almamış, geçen yıldan kalan hırsları da var. Derbinin güleninin cimbom olması da ayrı bir faktör, beraberlik olsaydı bu kadar stresli olmazdı oyuncular. Rakiple arayı açmamak gerek. Bursaspor ilk dakikalarda yapması gerekni yaptı, ne koparırsak kar amacıyla hızlı başladı oyuna. Fenerbahçe'nin acelesi yok, ilkyarı bitmeden bitirecek işi. Erken gol atmak her zaman avantaj olmuyor, rakibi uyandırıyor aynı zamanda. Genel anlamda Bursaspor'un Volkan'ı zor durumda bıraktığı pozisyon çok değil, bizim savunma oyuncuları iyi günündeydi, hatta takım savunması da iyiydi, iki kez Mehmet Topuz topu uzaklaştırdı. Fenerbahçe ise tam 9 kez gol fırsatı yakaladı, üç kez Güiza ıskaladı, iki kez Kazım. Bir de formsuz Deivid'in kafa vuruşu var.

Teknik direktör Daum da ne yaptığının farkında değildi, değişikliklerde ne düşündü acaba, maçın sonlarında forvetsiz kaldı takım, bir gole razı oldu. Semih yerine Deivid'i aldı, sonra da hiç akla gelmeyen Selçuk. Roberto Carlos, Wederson'dan daha iyi oynuyordu. Fakat Carlos'da alışık olmadığımız bir durgunluk vardı dün. Kulübede otururken üzgün görüntüsü yansıdı ekrana.

*****
Şimdi sırada Avrupalı rakip Twente'nin ağırlanması var, fazlaca tanınan bir takım değil, ama adı sık duyulmaya başlandı. Sonraki maç Trabzonspor'u uyandıran ve 6 golle şahlandıran İ.B.B. var. Bize hep sıkıntı yaratan bir takım oldu, ama kolay geçeceğiz bu kez.

Altı da altı yapacağız, onda on yapmaya bir adım daha yaklaşacağız.

Başkan söz verdi bir kere, dönüş yok!

İyi seyirler!