Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

24 Ocak '16

 
Kategori
Blog
 

Yeni kitabım çıktı ama, boyum yine uzamadı...

Yeni kitabım çıktı ama, boyum yine uzamadı...
 

 

 

         Şair ne demiş? " Bir uzun soluktur yaşam” demiş ve kestirip atmış.

         İsmet Bozdağ ise ne demiş?  ‘’ŞİİR, bir altın zamanın ölümsüzlüğü kucaklaması ise / ŞİİR, yenilmişin zaferi, güzelliğin yürek fırtınası ise/ ŞİİR, mutluluğumuzun karakalem portresi ise/ Ve / Bir gün durup dururken, dünyayı yeniden kurmak hevesi düşüncenizde çınlamışsa “  

         Ve bir şiir bu kadar güzel tarif edilebilir.

         Eski Bakanlarımızdan İsmet Sezgin, “Bir uzun soluktur yaşam” kitabında da İzmir’e sevdacılığını şöyle anlatıyor: 

         "Söz açma bana İzmir’den / Anılarım depreşiyor / Yer sarsıntıları kopuyor içimde / Parça parça oluyorum/ Bölük bölük dökülüyorum sokaklara/ Seni arıyorum/ Oysaki sen mavi duygular içindesin/ İmbatla uyanıyorsun / Kaldırımlarda yağmur kokusu/ Başın yıldızlara eriyor / Evrenin yüceliğinde sen varsın  / Sonra gözlerin var / Sonra ellerin”  Şiir uzayıp gidiyor.

         Velhasıl “Şiir” denilince, hep İzmir akla gelir. Eskiden her yol   Roma’ya çıkardı. Şimdi İzmir’e, körfeze çıkıyor. Şiir yazacaksanız, İzmir’e gelin. Zira her gün kör kütük aşıksınızdır. Eee, böylesi kafa da şairlere lazımdır.

         “Biz, daldan eğme değil / Kökten sürme aşığız” /Böyle yaratılmışız. / Çünkü biz Ege’liyiz,. / Sevda ülkesindeyiz, / Biz Ege’liler, / Günün her saatinde /7 virgül 9 şiddetinde / Neş’elere batar çıkarız / Gündüz gece / Hayatımız zaten bir bilmece / Pilav üstü ”az Ege” istedin mi, / Çuvalı ile gelir / Yeter ki sen iste.

               İŞTE  KİTABIM... KAPAK RESMİ, ÜNLÜ  RESSAM FATMA ELVİN ÖZTÜRK' TEN

         Bizim kafaya gelince. İzmir basınında, bütün gazeteleri dolaştıktan sonra kalemi bırakmadık. Blog Milliyet çıktı karşımıza. Şayet burası olmasaydı, İzmir Basın lokalinde laklaka yapıyor olacaktık. Blog yazmak suretiyle bu gün, 3 ncü kitabımı çıkardım: “ Kelebekler Ağlamaz mı?” diye. Aşk şiirleri,  hiciv ve siyasi taşlamaları içeriyor. En son haberleri de içine alıyor. Dumanı üstünde. Konuları taşladım. ( Aşağıda, göreceksiniz)

        En hoşuma gideni, Halikarnas Balıkçısının manevi oğlu Şadan Gökovalı, kitabın arka kapağında, “Kalemi bırakmayanlardan” dedikten sonra benden şöyle bahsediyor:

        “Nicedir kendisini, kıskanan gözlerle izliyoruz. Ve kıvanç duyuyoruz. Basın mesleğinde yeni yetişenlere ve yetişkinlere kendisini örnek gösteriyoruz. Her konuda kalem oynatan üstadımıza uzun ömürler diliyoruz. Kadim dostum Muzaffer’in işlek parmakları şiir tadındaki yazılarına ek olarak içtenlikli şiirler sunuyor. Keyifli okumalar. İmza: “ Emeritus Prof. Dr. Şadan Gökovalı”

         Halikarnas Balıkçısını tanıyan ve  Şair Atilla İlhan’ın bir  öğrencisi olarak, sevgili Şadan’ın hakkımda beslediği duygulara, buradan teşekkür ederim. Kendisi sıkı bir Blog Milliyet okuyucusudur. Ben de kendisine uzun ömürler dilerim.

         Lafı uzatmayalım. Aktüalitesi kaybolmayan o konuyu, kitaptan AŞAĞIYA aktarayım. Haftaya, Blog bültenlerinde de, buluşalım derim. ( İdare bizi unutmazsa tabi) Şimdi, biraz neşemizi bulalım;

       

Elinde Jet ski’si / Ayağında haşeması / Dilindedir fetvası /  Deyivermiş Müslüman işi  /Ahmetlerin Cüppelisi,/ Vallahülazim aynen / Ve de şengen,Mengen, yengen /  “Bakire ile evlenmek / Ömrün uzaması” demek./ Hoppala da cuppala / İki kuruş on para / Anan güzel sen çirkin / Kabaramazsın kel Fatma…”
 

         Denizi parsel parsel, parselleyip, / Ayağında haşeması,/  Kıpır kıpır duası / Bindiği ski’si / Dolaştı  her bir denizi /  Plajlardan plaj beğendi / Ayağında haşeması, / Ne Rodos’u kaldı  ne Malta’sı

         Ben miydim Malta açıklarında / Kıçında haşeması /  Ski’si ayağında / Koşturuyor Plajlarda / Ne çıkarsa bahtına /   Ver  elini Rodos Plajları / Mayolusu, mayosuzu, / İpsiz olanı, ipkilisi, / Var mı sizler gibisi / Yokinisi, mokinisi / Kurşun döktürenler, / Çaput bağlayanlar, / “Çocuk yaştakiler evlenmek / Caiz’dir” diyenler  / “Üvey kıza,/ Babasıyla   Nikah düşer “ diyenler/   Bunlar milattan evvel / Spatula  ile kazınmadı mı? / Ki,  gittikleri yerlerden/  Hortlayarak geriye geldiler./ Hem de apar topar/ Bunlara “durun çüş’ün”/ Diyecek yok mudur bre!  Uyuyor musun ey millet / Devam edemez  artık bu zillet / Eksik olsun böyle kıyamet/ Bunların Hurisi’yle / Bunların Nuri’siyle / Bir araya gelinmez / Ey diyanet diyanet / İstemiyoruz  senden siyaset / Hani ayıklanacaktı hurafeler / O maskaralık kara hayaller / Herkes açar oldu  fetva dükkan / Men dakka’sı, men dukka’sı

         Çekelim halayımızı her yerde
         “Sek sek, seke seke Mahmure”

         Rahmetli Tarık Dursun K. Şöyle söylerdi :  “ Kitabın çıktı mı, boyun uzamaz” Bunu, ilk kitabımdan beri biliyorum. 

         Ört ki, ölem !

                          KAPAĞIN ARKA YÜZÜ...  PROF. DR.  ŞADAN GÖKOVALI ' NIN    YAZISI  İLE

 

 

 

 

      

 

 
Toplam blog
: 1616
: 918
Kayıt tarihi
: 13.08.06
 
 

Hayatın dikenli yollarından geçmenin  sırrı, aralarından çabuk geçmektir. Ümit, naylon çorap giyd..