Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

25 Ocak '13

 
Kategori
Siyaset
 

Yeni Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, "öğretmen sorunu"nu çözebilecek mi?

Yeni Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, "öğretmen sorunu"nu çözebilecek mi?
 

Türkiye Milli Eğitiminin temel sorunu "öğretmen" sorunudur. Başka ülkelerde de böyle midir, bilmiyorum ama Türkiyenin eğitimdeki "başarı" sında birincil etken öğretmen olmuştur.

Türkiye Cumhuriyeti'nin ideolojik temelli bir devlet olarak kurulmuş olması, bu resmi ideolojinin topluma kabul ettirilmesi için öğrtemenin bir "ideolog" olarak yetiştirilmesini gerektirdi.

Böylece bizim eğitimimiz, evrensel ve bilimsel değerleri öğretmeye değil, bunları, adına Kemalizm ya da Atatürkçülük denen  idelojinin potasında eriterek sunmaya ayarlanmıştır.

Bu işin baş kahramanı da elbette "Cumhuriyet Öğretmeni" olacaktır. Devletin öğretmenlerini sürekli poh pohlaması, her öğretmeni "aydın" ilan etmesi bundandır. Aslında, bu ülkede evrensel anlamda en az "aydınlananlar" öğretmenler olmuştur.

Devlet lisesine ataması gerçekleşen öğretmen, üniversite eğitiminden aldığına hiç bir şey ilave etmez. Bunun için en küçük çaba harcamaz... Bu ülkede en az okuyanlar ve araştıranlar öğretmenlerdir, dersem kimse alınmasın... Gerçek budur...

Öğretmen,"Atatürkçülük" anlatmakla bütün görevini yaptığına inanmıştır; çünkü buna inandırılmıştır. Bu yüzden hangi konuyu açarsanız açın işi Atatürk'e bağlama kolaycılığına kaçarlar ve bunu içtenlikle yaparlar. Bir keresinde, dünya çapında bilimsel gelişmelerden bahsedip Türkiyenin geri kalmışlığından yakınırken, bir bayan öğretmen arkadaşımız aynen şunu demişti: "Olsun, bizim Atatürkümüz var ya..."

Yani, dünya nereye giderse gitsin, neler kazanırsa kazansın; Türkiye ne hale düşerse düşsün hiç bir şekilde sorgulamadan ve aslında gerçek anlamda Mustafa Kemal'i de anlamadan ezberlenmiş bir Atatürkçülük bu ülke öğretmeninin amentüsü olmuştur...

Bu bakımdan, özellikle son yıllarda eğitime yatırımın artırılmış olması; bilgisayar teknolojilerinin eğitimin hizmetine sunulmuş olması çok fazla bir şey ifade etmedi Türkiyede... Çünkü, butün bunları eğitim için devreye sokup atılım yapacak donanımda öğretmenimiz yoktu.

Yeni Bakan Nabi Avcı'nın bütün bunların farkında olan biri olduğundan eminim...Ne var ki, önceki bakanlar da bu bilgilerden uzak değillerdi. Türkiye'de hala iktidarlar eğitim üzerinde yeterince muktedir olamıyor. Hala, öğretmenlik titrini çağdaşlaştırma adına bir şeyler yapılamıyor; ağırlık sisteme, teknolojiye veriliyor.

Çünkü, hala devlet sistemi öğretmeni belli bir ideolojinin taşıyıcısı olarak görüyor. Öğretmenin devletin dayatmasından bağımsız olarak, bilim ve evrensel değerler peşinde olması kabul görmüyor... Böyle olunca da, milli eğitimimiz patinaj yapıp duruyor.

Umarım, yeni bakanımız, bu eski köye yeni adet getirebilir. Umarım, öğretmenlerin sadece bir "devlet okuluna" kapak atıp sonra da yan gelip yattığı bir eğitim elamanı olmaktan kurtarır.

Sayın Avcı'ya  ve kabinenin yeni üyelerine hayırlı olsun diyor; başarılar diliyorum.

 
Toplam blog
: 1645
: 822
Kayıt tarihi
: 19.01.08
 
 

Edebiyat, kamu yönetimi ve gazetecilik tahsili... 27 yıllık eğitimcilik hayatından sonra emeklili..