Yeni Türkiye'nin eğitimi...

Kimse ne Milli Eğitim Bakanını ne de yasaları dinliyor. Kendilerince küçük Taliban veya IŞİD erleri yetiştirmek için Anadolu’ya yayılmışlar; Allah için, Lillah için çalışıyorlar. Bir yanda 600 kişi ile toplanan Koca Eğitim Şurası gözlerden ve basından uzak,  kendi kendine aymaz kararlar alırken; milletin kendisi kendi kararlarını alıp; İslamı gönlünce okullarda uygulamak için gereğini yapıyor…

 

AKP’nin Din Eğitimini İlkokul Birinci sınıflara taşımasından önce bazı anaokullarında zorunlu olarak islamın şartları dersinin verildiği ortaya çıktı. 

 

Konya’da açılan “Akıllı Minikler Anaokulu”ndaki çocuklara zorunlu olarak  islamın ve imanın   şartlarını içeren  “Değerler Eğitimi” dersi okutuluyor. Kuran ve Cüz dersleri de seçmeli olarak yer alıyor. İstanbul Beylikdüzü’ndeki “Gelecek Nesiller Minikler Akademisi” nin  Sosyal Medya sayfasında çeşitli ayetler ve hadisler ile okuldaki dini etkinliklere ilişkin fotograflar veriliyor (Aydınlık, 16.12.149)

 

Bu küçük insanları kimler yetiştiriyor? Şu habere bakın…

 

“ÇANAKKALE’nin Bayramiç İlçesi’ne bağlı Kaykılar Köyü’nün 24 yaşındaki imamı Tahsin Baykara’nın izne ayrıldıktan sonra bir daha geri dönmemesi üzerine, köylüler tarafından Suriye’ye savaşmaya gittiği iddiaları, beş ay sonra Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç tarafından doğrulandı. Arınç, TBMM’deki bütçe görüşmeleri sırasında, "Çanakkale Bayramiç’teki bir imam hatibin IŞİD’e katılması maalesef gerçek. Adı geçen görevlinin 25 Haziran 2014 tarihi itibariyle görevine son verildi" dedi.(hürriyet.com.tr.12.12.14)

 

Bu haberden de anlaşılıyor ki, Devlet milletin ne yaptığının farkında değil.

 

Peki , Milli Eğitim Bakanı nelerle uğraşıyor. Başına buyruk toplanan Şuraya hakim olamayan Bakan, şunları söylüyor ..:

 

“Osmanlıca dersine önerim seçmeli şekilde devam etmesi: Bazıları Osmanlıca dersinin zorunlu olmasını doğru, bazıları yanlış buluyor. Sosyal bilimler liselerimizde Osmanlıca dersi 10, 11 ve 12. sınıflarda zorunlu ders olarak okutuluyor. Diğer Anadolu, imam hatip veya çok programlı liselerde isteğe bağlı seçmeli ders olarak yine sunuluyor. Osmanlı Türkçesi zaten var. Getirilen öneri, zaten seçmeli olarak okutulan bir dersin zorunluya dönüştürülmesini öneriyorlar. Bizim buna gücümüz yeter mi, yeterli öğretmen, sınıf, altyapı bulabilir miyiz? Benim önerim diğer okullardaki seçmeli şeklinde devam etmesi. Ama böyle bir tavsiye kararı alınırsa, ileride imkanlarımız olduğunda uygulamaya koyabiliriz. İki yıldır biz hafta sonlarında Osmanlı Türkçesi dersleri veriyoruz ve 150 bin öğrenci bugüne kadar bu kurslara katıldı…”

 

Hadi bakalım, Bakanlığın ve milletin uğraştığı şeylere bak. Belli ki Osmanlıca birilerine dert olmuş. İlla öğretmek istiyorlar…

 

Siz ilk,orta, lise’de tam 9 yıl uğraşıyorsunuz şu İngilizce dilini bile doğru dürüst öğretemiyorsunuz.. liseden mezun olan kişi , “İngilizce biliyor musun?” sorusuna , yanınızda “Eh işte biraz..” diye yanıt veriyor. Arkanızı dönünce, “Hiçbir şeyden çakmıyorum..” diyor. .. Onu beceremezken , Osmanlıca’yı hangi öğretmenlerle kaç yılda öğreteceksiniz?

 

Peki, Osmanlıca’ ile millet hayatta ne iş yapacaklar? Yurt dışında nerede kullanacaklar. Öyle ya… Okulda öğretilen bir şeyin hayatta ekonomik bir karşılığı olmalı, değil mi?

 

Mezar taşlarını okuyacaklar öyle mi? Zaten bütün kıymetli mezar taşlarını çalıp, öbür tarafa götürdüler.. Başka niye?

 

“Osmanlı’dan kalan kitapları okutmak için…” Osmanlı’dan kalan bütün kitapların listesi biliniyor; bunların değerli olanlarının tümü de Türkçe’ye kazandırılmıştır. Diğerleri için bunları bütün millete öğretmeye değer mi? 

 

Peki, Osmanlıca’yı programa koyacaksınız… Yerine hangi dersi kaldıracaksınız? Tarih mi, Coğrafya mı, Matematik mi, Kimya mı, Fizik mi?... Hangisini ?? Yoksa, bir ders daha olsun fazla mal göz çıkarmaz, diye mi düşünüyorsunuz? 

 

Ondan sonra da “Eşeğin sırtında bir sürü kitap yükü  olmuş… Neye yarar ?” diye dalga geçiyorsunuz. 

 

Yüklenin bakalım gençlere, onlar sizi affedecekler mi?

 

Arapça, Farsça, Osmanlıca… Daha nice nakli ilimler…

 

Millet gider Mersin’e , biz gideriz tersine…

 

Ey milletin akıllıları; el alem geliyor, şakır şakır İngilizce konuşuyor… Biraz utanın, yahu biz o kadar gayret gösteriyoruz; neden bir lokmacık bu dili  bu millete öğretemiyoruz, diye kendi kendinize bir sorsanıza…

 

Siz neyi doğru dürüst öğretebiliyorsunuz ki?

 

İşte  “Piza” sonuçları belli ? 

 

“…durum, 2006, 2009 ve son olarak 2012’de de değişmedi. Örneğin, PISA 2012 sonuçlarına göre, Türkiye’nin ortalama skorları, OECD ülkelerinin ortalamasının hala altında…” diyor gazeteler. Diğer yandan..

 

Buna göre Türkiye, 65 ülke arasında 45. sırada…  İlerlemiyoruz. Durmadan geriliyoruz..

 

Fizik’i nasıl daha iyi öğretebiliriz; Kimya’yı; Matematiği nasıl daha iyi öğretebiliriz .. diye düşünmüyoruz. İşimiz gücümüz Osmanlıca, Arapça, Farsça… Hadi bakalım iyi alış verişler..

 

Ama o yetiştirdiğiniz küçük mollaların bir bölümü IŞİD’e katılırken, diğer yarısı da Taliban’a katılırsa hiç şaşırmayın…

 

Taliban’ın ise neler yaptığını Pakistan’da görüyorsunuz…

 

Hadi kolay gelsin! 

 

Galiba eğitim emin ellerde..! Acaba??