Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

14 Ağustos '16

 
Kategori
İlişkiler
 

Yeniden evlenmek - bütün yollar kapalıysa

Yeniden evlenmek - bütün yollar kapalıysa
 

Aşk yok. Paylaşmak yok.


Eşimiz öldü. Boşandık.

İlk günler yaranın sıcaklığıyla pek bir şey de anlamadık.

Yara soğudu. Soğuk bir rüzgâr doldu evimize.

Ses yok, soluk yok, sıcaklık yok. Sıcak yemek ya da ekmek getiren yok, iş başa kaldı.

Aşk yok. Paylaşmak yok.

Eş dost, hısım akraba alttan alttan bakıyorlar ne düşündüğümüzü anlamak için. Kalkıp ayaklanacağımız günü bekliyorlar.

Anlamlı anlamlı sorular soruyorlar.

Yoklarımızın farkındalar ama ille de bizim söylememizi bekliyorlar.

O en yakınımızda olanlar yokluyorlar bazen. “Yalnızlık zor” diyorlar. “Yalnızlık Allah’a yaraşır” diyorlar.  

Eh, “bakın nasıl da sadık çıktı eşine, evlenmeyi düşünmüyor bile, kadın / erkek dediğin böyle olur” diyenler de çıkıyor elbet.

Biz bir şey demiyoruz, diyemiyoruz. Vakit erken, biliyor, biliyor ve bir zaman susuyoruz.

Sonra bir kaygıdır dolaşıyor başımızda.

Zaman kötü, insanlar kötü. Eski eşimizin tadını, sıcaklığını, samimiyetini verebilecek biri daha var mı bu dünyada diye düşünüyoruz.

Bundan sonra yapılacak hiçbir evlilik o ilk yapılanın tadını vermeyecek, çok başka bir şey olacak onu da biliyoruz.

O aile büyüklerinin katılımıyla yapılan ilk kız isteme, o coşkulu düğün, o içimizin içimize sığmadığı anların geçip gittiğinin farkındayız.

Belli bir süre geçtikten sonra yavaş yavaş kulağımıza fısıldanan, önümüze konan isimlere bakıp dehşete düşüyoruz.

“Ben ve o mu?” “Nasıl olur?” Sorular soruyoruz.

“Hayır, o olmaz.” “Onunla geçinemem.” “Bunu düşünemiyorum bile.” İtirazlar ediyoruz.

Erkeksek iş kolay diyeceğim ama yine de o kadar kolay değil.

Erkeksek seçen, teklif eden tarafız demektir. Araştırır, bulur, beğenir teklifimizi götürürüz. Olur olur, olmaz olmaz.

Ama kadınsak iş zor. Hem de nasıl zor!

Her şey arada emek verenlere kalır. Onlar da ancak ulaşabildikleri yerlere ulaşırlar. Biraz fazla uzağa gittiklerinde de nasıl bir eş adayı bulup getirebildiklerinden kendileri bile emin olamazlar.

Tanıdıklarının tanıdığının önerdiği eş adaylarıdır çünkü onlar. Kendileri tanımaz, bilmezler. Tanıdıklarının tanıdığını da aslında çok bilmezler.

İş, bir anlamda şansa kalır.

Ha, bir de öyle iyi niyetli, gönüllü, risk alabilen insanlar olmalı bu aracılığı üstlenenler.

Yoksa kim kime kefil olur bu zamanda. Kim kime eş adayı bakar.

Hani “iyiyse, Allah’ım verdi, kötüyse, sebep evin yıkılsın” şeklinde bir de söz var, bilen bilir.

Araya girecek kimsenin bütün bunları göze alması lazım.

Dul kadın olmak çok zor.

Evlenilecek adam gibi bir adam bekleyen dul kadın olmak çok daha zor.

Hele bir de sosyal bağlantılarımız, hareketli bir sosyal yaşamımız yoksa.   

Hele bir de duygusal düzenlerimiz bozulmuş, alt üst olmuş, dengelerimiz elden kaçmış, korkular, endişeler bizi teslim almışsa.

Hele bir de bütün yollar kapalıysa.

11.03.2016 15:21

 
Toplam blog
: 284
: 245
Kayıt tarihi
: 21.06.14
 
 

Yaşadığımız evrenin oldukça zengin bir yer olduğunun farkındayım.  Bu zenginliğin çok az bir kısm..