Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

17 Ekim '09

 
Kategori
Blog
 

Yeniden merhaba,

Yeniden merhaba,
 

Tirilye'de gün batımı...


Uzun bir yaz, sonbaharın da neredeyse yarısı geçti. Yazmayı bırakmamın bir nedeni yoktu aslında. Önceleri tatilde biraz dinlenmek istedim. Sonra da ara verince bir türlü başlayamadım. Sağ olsun “Nerelerdesiniz?” diyen dostlar oldu. Kaybolduğum için onlardan peşinen özür diliyorum.

Yazmadığım süre boyunca hemen hemen her akşam uyumadan kafamda bir yazı yazdım. Genellikle çok yoğun olan ülke gündemiyle ilgiliydi. Ertesi gün veya günlerde benim yazı konumun gazete köşelerinde yorumlandığını görünce hem sevindim, hem de önce yazmadığım için biraz üzüldüm.

Çok güzel bir yaz tatili geçirdim öncelikle. Her ne kadar rüzgârlı ve geçen yaza göre nispeten serin olsa da yine de güzeldi. Yazlıkta yeni bir dost edindim. Bu yazın bana en büyük kazanımı buydu sanırım. Bundan sonra tatillerde canım sıkılmayacağı için seviniyorum.

Okulların açılmasıyla sorunlar başladı tabii. Bu yıl çok istediğim yeniden sabahçı olma ve beşinci sınıf alma isteğim zoraki gerçekleşti. Hatta iş “ yapmazsanız giderim”e kadar vardı. Çok sıkıntılı bir iki hafta geçirdim. Şimdi arkadaşlarımla zümre oldum ve öğretmen olduğum zamandan beri ilk defa zümre çalışmasından zevk alıyorum. Okul ve öğrenciler ise yine aynı. Benim 6. sınıf olan öğrencilerim de sabahçı olduğu için yine beni her sabah karşılayıp, her teneffüste yanıma geliyor, bütün sorunlarını paylaşıyorlar. Onları sınıf ortamında çok özlesem de en azından kendilerini görme şansım olduğu için mutluyum.

Oğlum da 6. sınıf oldu, bir taraftan okul, diğer taraftan dershane yoğun bir çalışmanın içinde buldu kendini. Ancak şu an için sorun yok, her şey gayet programlı ve düzenli yürüyor.

Geçen 3-4 aylık zamanda ülkemiz ve dünyada da bir sürü olaylar oldu. Günlük olayların hiçbirini kaçırmadım. Her gün 2-3 saat gazete okuyabiliyorum, ki bu arada bir yaşlılık gözlüğü de aldım. Gündemde beni çok üzen olaylar olduğu gibi en çok umutlandıran demokratik açılım ve savaşın bitirilme planları oldu. Geçen sürece bakarak muhalefet partilerine inat çok umutluyum. Bu arada kendini sosyal demokrat veya solcu diye tanımlayan pek çok şahsiyetin, sırf AK Parti yaptığı için barış sürecine karşı çıkmalarını şaşkınlıkla izliyorum. Ne aklım, ne ruhum bu tutumu doğru bulmuyor. Çocuklar ölmeyecekse, bence bunu kimin yaptığının hiç önemi yok.

Son olarak uzun zamandır yeni yazı yayınlamadığım halde, eski yazılarımın okunuyor olması beni çok mutlu etti. Ben de çoğu arkadaşımın yazılarını okudum. Her zaman yorum bırakmasam da çok değerli yazıların burada olmasından dolayı gurur duydum. Onları da kutluyorum.

Yeniden, yine merhaba!

 
Toplam blog
: 111
: 5210
Kayıt tarihi
: 11.12.07
 
 

1997 yılında öğretmenliğe başlamış bir mühendisim. Bir oğlum var. Çocukları ve yaşamı seviyorum. ..