Yenilikçi miyiz, gelenekçi mi.... ???

Nerdeee o eskiler denildiğini şu sıralar daha çok işitiyorum. Özellikle köyden kente olan yoğun göçler ve kentteki Avrupalaşmalar bana göre geleneklerimizi bir alt safhaya çekti. Suçlu biz miyiz yoksa hayat şartları mı bilemem fakat bu noktada şehir hayatının cazibesi belki de köy hayatını unutturdu insanlara. Hatta unutturmasının yanı sıra köylerde bile şehir hayatının özentileri başladı diyebilirim. Mesela köylerde yapılan ve gayette sağlıklı evler şimdi yerini teknolojiye prefabrike bıraktı.

Gelenek denince insanın aklına kırsal kesim, köy gelir ki zaten gelenekleri yaşatan ve başlatan da oralardır. Kanaatimce eski gelenekleri yaşatmak biraz da buraları unutmamaktan geçer. Yeni dünya düzeninde şehir hayatında gelenekleri yaşatmak zordur.

Ramazanlarda gece sokağımıza evimizin önüne gelen ve o davula hararetli vuruşuyla bizleri yatağımızdan adeta fırlatan :) ramazan davulcularını son dönemlerde artık sokaklarda görmek mümkün değil. Ama iş bahşiş toplamaya gelince kapıyı kıracaklar neredeyse :)

Her yörenin bölgenin farklı gelenek görenekleri vardır ve her yöre bunları yaşatmak ister. Ancak bu gelenekleri unuttuğumuz şu sıra bir gerçek artık. Bunu neye bağlarsanız bağlayın ister yeni nesil isterse şartlar. Fakat gelenekleri sürdürmek herşeyden önce yeni nesilin de görevi olmalıdır ki bunları ileriye taşıyabilelim.

Mesela bayramlarda tatili biraz kısa tutup eş dost akrabayı daha sık ziyaret edebilelim. Fakat bu ne mümkün. Dört gözle beklediğimiz bayram tatillerinde sms le bayram kutlar, sonra da Akdeniz'e denizin mavi sularına kendimizi bırakırız :)))  Teknoloji de gelenek görenekleri unutturmak için başrolde aslında.

Fakat herşeye rağmen yine de geleneklere bağlı olmak, unutmamak tarihimiz açısından da çooook önemli...