Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

29 Temmuz '08

 
Kategori
Güncel
 

Yerde Kan Gölü, Rengi Bayrak Kırmızısı!

Yerde Kan Gölü, Rengi Bayrak Kırmızısı!
 

Bir Pazar akşamının sıcak, nemli bir İstanbul gecesi… Yer: Güngören. Bir kafede arkadaşlarla toplanılmış, birlikte tüketilen keyifli bir sohbetin tam ortası!

Bir Pazar akşamının sıcak, nemli bir İstanbul gecesi… Yer: Güngören. Bütün gün mahalle arasında arkadaşlarıyla yaptığı futbol maçına doymamış bir çocuk. Ertesi sabahı, oynayacağı maçı heyecanla bekliyor. Babasının elinden tutmuş, caddeyi arşınlıyor!

Bir Pazar akşamının sıcak, nemli bir İstanbul gecesi… Yer: Güngören. Hamile, genç bir kadın. Birkaç ay sonra doğacak bebeği için hazırlık yapıyor, huzurlu. Hava almak için kendini yaşadığı semtin en işlek caddelerinden birine atmış, dolaşıyor!

Bir Pazar akşamının sıcak, nemli bir İstanbul gecesi… Yer: Güngören. Genç kızlar kol kola, caddede bir aşağı bir yukarı dolaşarak, şen kahkahalarıyla ortalığı çınlatıyor!

Bir Pazar akşamının sıcak, nemli bir İstanbul gecesi… Yer: Güngören. Bir kız çocuğu annesinin eline yapışmış, tepiniyor. Dondurma istiyor. Anne daha iki saat önce yedin diyerek onu ikna etmeye çalışıyor!

Trafiğe kapalı, yayalar açısından en işlek caddede, bir haftayı tüketmiş olmanın rehaveti, ertesi sabah başlanacak yeni bir haftanın stresine karışmış. Akıp giden kalabalıkta hiç kimse, günün hangi saati olursa olsun evinden çıkarken hain bir pusunun ortasına düşeceğini düşünmemiş. Pazar akşamının tatlı rehaveti içinde, bir sokak boyu serinleme telaşı var sadece.

Bir Pazar akşamının sıcak, nemli bir İstanbul gecesi… Yer: Güngören. Saatler 21:45. Bir patlama sesi. Ne o, tüp mü patladı yoksa? Gaz kaçağı mı var bir yerde, yoksa bomba mı bu? Yaralanan var mı acaba, hemen koşmalı, bakmalı. Bir telaş, bir merak, bir korku yüreklerde. On dakika sonra içine düşecekleri tuzaktan habersiz, gürültüyü duyan gelmiş. Bir anda 150-200 kişi birikiveriyor. Her bir ağızdan ayrı bir yorum çıkmakta: Tüp patlamış yorumunu duyanlar biraz ferahlamakta, bomba kelimesi telaffuz edildiğinde yürekler biraz daha hızlı çarpmakta. Bir yanda patlamada yaralananlara yardım etmeye çalışanlar, öte yanda olanları merak edip anlamaya çalışan bir kalabalık.

On dakika dediğin nedir ki, hele telaşlıysa zaman, daha bir çabuk geçer gider. Tam on dakika sonra; acı bir patlama daha. Bu seferki parça tesirli bir bomba! Soğukkanlı, acımasız, insanlıktan uzak, katil bir elin bıraktığı. Havayı deliyor, yürekleri deliyor, camlar paramparça! Yaşama tutunmak ne mümkün; bedenler teslim, insanlar çaresiz. Herkes bir tarafa koşuyor, çığlıklar nemli sıcak yaz akşamının ağırlığı altında etrafa dağılıyor. Patlamaya en yakın yerde bir kan gölü, rengi bayrak kırmızısı. Ölüm kokuyor, kan kokuyor, korku kesiliyor bütün cadde! Gerisi bir can pazarı, bir hengame. Açılmamak üzere kapanan gözler, çarpmamak üzere kararan yürekler birer battaniye ile örtülmüş. Ağır yaralılar, daha hafif yaralıların arasında. Siren sesleri gözyaşlarına karışmış.

Ertesi gün; Pazartesi, sıcak ve yağmurlu bir İstanbul günü… Yer: Güngören. Pencereler, bayrak kırmızısı. Teröre inat, ideolojilere inat, katillere inat!

 
Toplam blog
: 47
: 1945
Kayıt tarihi
: 04.08.07
 
 

Eskişehir'de yaşıyorum. Kısa hikayeler yazıyorum. Bir oğlum var.   ..