- Kategori
- Futbol
Yere Batsın Sizin "Endüstriyel" Futbolunuz.

*"Endüstriyel" futbol demek insanlık öldü demek mi?
Öyleyse ben yokum. Olsan ne olur, olmasan ne olur diyebilirsiniz. Hiç olmazsa kafam rahat olur.
Son haftalarda oynanan futbol maçlarında benim görüşüme göre bazı sporcular rakiplerine sportmenlik dışı hatta insanlık dışı hareketler yaptılar. Olanlar utanç verici. Bir o kadar utanç verici olan da bu tür davranışların herkes tarafından "olağan" karşılanması. Kimse çıkıp da ne oluyor, böyle spor olmaz demedi.
Eleştirmek bir yana bazı spor yorumcuları sakatlanan futbolcu yerde yatarken topun dışarı atılmamasını ve hakemin de oyunu durdurmamasını futbolun endüstrileşmesine bağlayarak "hoş" gördüler. Futbol artık "endüstriyelleşmiş", miş de normalmiş böyle şeyler. O da ne demekse. Bu çok zorlama bir tanım. Endüstri bu değil. Bu güzel kavrama yazık etmeyin. Sözlüğe bakın.
Futbol alanında artık büyük paraların döndüğünü mü söylemek istiyorlar acaba. Adına ne deserseniz deyin, bir şeyin insanlığın değerlerini yok etme hakkı olduğunu ilk kez duyuyorum. Üstelik "dostluk ve kardeşliği" öne çıkarması gereken bir faaliyetin.
Para kazanma hırsından söz ediyorsanız anlarım. Anılan hırsın insanları insanlıktan çıkarması insanlığın tarihiyle yaşıttır.
Sayın yorumcuları şiddetle kınıyor ve akıllarını başlarına almaya davet ediyorum. Bu yayın kurumlarının yöneticisi, denetçisi yok mu? Kararı bize bırakıyorsanız tamam. Ben seyretmem olur biter.
Herkesin gözünü hırs bürümüş. Ben kazanayım. Hep ben kazanayım. Ne pahasına olursa olsun ben kazanayım.
Bahsedilen "endüstriyel" futbol bu galiba.
Futbol sahaları insanların yaşamlarının kasten tehlikeye atılacağı yerler değildir. Öyleyse stadların adlarını yeniden "arena" olarak değiştirelim. Maçı kazanmak isteyen diğerinin ayağını kırsın. Arenada dövüşen gladyatörler birbirlerini öldürüyorlardı. Futbolcularımızın gladyatörvari hareketlerini hoş görmeye devam dersek ve onlar bu tutumlarını sürdürürlerse, korkarım, yakında çok üzücü sonuçlara hazır olmamız gerekiyor.
Biz insanız.
İnsanlığın evrensel değerleri her şeyin üstündedir. İnsanlığın olmadığı yerde endüstriyel mendüstriyel futbol olmaz.
İnsan değiliz diyorsanız, sözüm yok.
*Neler oldu?
Örneklerim son haftalarda olanlarla ilgili. Bu, başka haftalarda olmadı demek değil. Son haftalarda olanlar bardağı taşırdı. Sabrımı tüketti.
Olayların bir veya bir kaç takımla ilgisi yok. Her takım aynı. Sorun sistemsel.
Örneklere geçelim.
Bir maçta futbolcu rakibinin ayağına bastı. Rakibi yerde kaldı.
Hiç bir şey olmamış gibi oyuna devam edildi. Hakem sessiz kaldı.Topla üç-beş kişi daha oynadı. Akın golle sonuçlandı. Gol sevinci yaşandı. Sakatlanan hala yerdeydi.
Senaryo yazalım. Düşünsenize yerdeki futbolcunun dili ters dönüp nefes yolunu tıkadı ve soluksuz kaldı. Hemen tıbbi müdahele gerekiyordu. Kimse ne durumda diye ona bakmadığı için durumun vahameti fark edilemedi. Hayatını kurtarmak için gerekli zaman golün peşinde koşanlar tarafından tüketildi.
Bir gole değer miydi? Hala sevinebilecek miydi golü atan taraf?
Neyse ki bu kötü senaryo gerçekleşmedi. Ama gerçekleşebilirdi. Bilemezsiniz ki.
Olayı baştan alalım.
Futbol sert oyun. Çarpışma ve sakatlanmalar olabilir.
Avrupa'da da oluyor. Bir oyuncu yerde kaldığında karşı takım gole de gitmekte olsa topu hemen dışarıya atıyor. Hakem yerdeki oyuncunun yanına koşuyor ve durumuna bakıyor.
Çarpışma veya faul olmadan da futbolcu yerde kalabilir? Kalp krizi geçiremez mi futbolcu?
Oralarda futbol "endüstriyel" olamamış henüz.
En ufak bir şüphede futbolcular topu dışarı atmasa bile hakem oyunu durduruyor ve yerdeki oyuncunun yanına gidiyor. Dedim ya "endüstriyellik" yerlerde sürünüyor.
Tehlikeli sakatlanmalarda ne yaptıkları zaten belli.
Bir an için sakatlanmayı unutalım. Sizinle mücadele edecek rakip oyuncu yerdeyken attığınız gol içinize sindi mi?
Formalarınızın kollarında "respect" yazıyor. Sökün lütfen o yazıları.Veya "no respect" olarak değiştirin.
Hak edilip edilmediği tartışmalı gol atana maçı kazandırmadı. Son dakika golüyle eşitlik geldi. "Allah'ın sopası yok ki kafana vursun" derler bizim köyde. Bu söylem, var, ama o senin bildiğin sopalardan değil demektir. O sopanın hikmetini anlamadan bu dünyadan göçüp giden o kadar çok fani var ki.
Ne dediğinizi duyar gibiyim. Başı sıkışan kendisini yere atarsa bu iş nereye varır? İşte düğüm burada. Durdurun siz oyunu. O ayıp yapanın olsun. İnsanımız ariftir, anlar. Alkışıyla onu utandırır. Bir yapar, iki yapar sonra adı çıkar, yapamaz olur.
Hayatta kimse kimseyi kandıramaz. Herkes kendini kandırır.
Diyelim ki yüzyıl içinde binlerce futbolcu ayağa kalkabilecekken, sakatlanmış gibi yapıp yere yattı ve kalkmadı. Oyunlar binlerce kez durdu. Yeniden başladı. Ne kaybederiz ki?
Yüz yıl içinde erken davranıp bir tek can kurtarsak hepsine değmez mi?
Başka bir maçta bir oyuncu topa kafa vurmak için yükseldiği için ayakları yere basmayan rakibine, öyle bir yüklendi ki adamcağız, havada ters dönüp, köylü deyimiyle, çuval gibi kafasının ve boynunun üstüne düştü. Yani çarpma öylesine şiddetliydi ki yere düşmenin olumsuz etkisini azaltacak önlem geliştiremedi. Elinden gelse önce ellerini yere koymaya çalışırdı, yan dönerdi vs. Verilmiş sadakası varmış.
İrdeleyelim.
Olay yedek futbolcuların oturduğu kulübeye yakın bir yerde oldu. Oradakiler can havliyle yerlerinden fırlayıp sahaya daldılar. Haklıydılar çünkü görüntüye göre yaşamsal tehlike söz konusuydu.
Bir ambulans anında olay yerine intikal etti. Muhtemelen çağrılmadan, kendiliğinden. İçindekileri kutlarım. Görevinin bilincinde insan böyle olur.
Ambulans neden çağrılmadan geldi diyorum? Olay hakemin beş metre önünde oldu. Hakem dondu kaldı. Hiç bir tepki veremedi. Ne yapacağını bilemedi.
Hareketi yapan futbolcu utanıp bence kendiliğinden futbolu bırakmalı.
Bir de rakibinin ayağına "kılıç" sallayan 17 yaşında futbolcumuz vardı ki oldukça eleştirirldi.
Bence haksızlık yapıldı çocuğa. O geleceğin tam bir endüstriyel oyuncusu olmaya aday.
Gelelim hakemlere.
*Hakemler.
Varlık nedeniniz oyunun kurallara uygun olarak oynanmasını sağlamak.
Bunu yapamıyorsunuz. Ben de sizden bunu beklemekten vazgeçtim.
Her hafta maçlardan sonra kararlarınızın saatlerce konuşulması size bir şey söylemiyor mu?
Hiç olmazsa oyuncu sağlığını koruyun.
Futbol dışı hareketleri hoş görmeyin. Cezalandırın.
Çözüm sizde.
*Son söz.
Sistemin bütün bileşenleri, sporda kazanmak kadar kaybetmenin olduğunu içlerine sindirinceye kadar terapiye alınmalı.
Amaç kazanmak değil, hak ederek kazanmaktır.
Bilerek veya sakarlıklarından dolayı karşı takımın oyuncularının sağlıklarını tehlikeye atmayı oyun tarzı olarak seçmiş tüm futbolcuların en kısa zamanda sistemin dışına çıkarılmasını öneririm.