Yerkürenin anahtarı

Sanayi esnafından Hurşit Usta, komşusuna dert yanıyordu. “Sabah geldim dükkâna, bir de baktım ki kapı açık, aklım başımdan gitti. Eyvah soyuldum soğana çevrildim, bittim dedim kendi kendime. Bereket öyle değilmiş. Her şey yerli yerinde duruyor. Derin bir soluk aldım. Yaradana sığınıp çok şükür dedim ya. Yine de içim rahat etmedi. Babasının hayrına girecek değillerdi ya dükkâna. Elbet bir şey götürmüşlerdir diye geldi aklıma. Bunun üzerine bizim çırakla malları kontrol etmeye başladık. Yeni mal sayımı yaptığımızdan elimde mevcut bir liste vardı. Bir daha saydık. Her şey tastamam. Yalnız iki takım İngiliz anahtarı kayıp. 15-16  17-18 Hay Allah dedim ne yapacak bu deyyus İngiliz anahtarlarını?”

“Lafın burasında komşu götürüp satar eşoğlu eşekler dedi. Artık çay bahçelerinde, parklarda matkap, pense, tornavida satıyorlar. Geçen gün bir arkadaşla çay bahçesinde oturuyorduk. Gençten kara kuru bir oğlan masaları dolaşıyor. Tornavida lazım mı abi diye soruyordu. Derken her masaya sarı saplı bir tornavida bırakmaz mı? Çay içerken tornavida nemize lazım. Ağzı açık bakakaldık birbirimize. Tornavidaları toplarken çok ucuz abi böylesini bir daha bulamazsınız dedi. İhtiyacımız yok kardeşim dedik. Bu kez çantadan pense çıkardı. Onu da istemeyince... Elektrikli bir matkap gösterip, bu işinize yarar belki dedi. Arkadaş ulan senin diye paylamaya kalktı. Nedense alınmıştı bu matkap işine. Sakinleştirene kadar akla karayı seçtim. Yaaa böyle işte. Devir kötü, çok kötü komşu.” Hurşit usta da kötü kötü diye karşılık verdi.”

Üç gün sonra bir dükkân daha soyuldu. Yine İngiliz anahtarları çalınmış. Derken olay oldu. Gazeteler yazmaya başladı. Sanayide üç dükkân, şehir merkezinde iki çilingirci, hırsızın ne derdi varsa habire anahtar çalıyor. Basın anahtarcı hırsıza çıkardı deyyusun adını. Seninki de işi  azıttıkça azıttı. Derken çekirge bir zıplar iki zıplar, bir gece elinde anahtarlarla şıngır  mıngır oynarken, hop yakalanıverdi polise.

Dediklerine göre çekmiş silahını polis, kıpırdama kaldır ellerini deyincesi. İki elinde anahtar demeti, şıngır şıngır kaldırmış elleri, hop hop. Amanın yandan başlamış oynamaya. Bir yandan da bunlardan biridir mutlaka, bunlardır biridir der dururmuş. Polis de şaşırmış bu işe. Ne arıyorsun kardeşim demiş. Seninki ne dese beğenirsin. Yerkürenin anahtarını demez mi?