- Kategori
- Deneme
Yeşert Zamanı
Aslında yazımın başlığını '' Yeşertme Zamanı ''olarak planlamış ve öyle yazmıştım. Daha sonra yeşertme kelimesindeki '' -me'' ekinin olumsuzluk anlamı da kattığını düşünerek ''Yeşert Zamanı'' şeklinde değiştirdim. Malum zaman olumlu düşünme zamanı.
Baharın başlangıç günlerinde kendimizi ve cennet dünyamızı şiddetin, savaşların yarattığı korku , endişe ve kaygı duygularıyla boğmaya devam ediyoruz.
Toprak ana canlanıyor. Toprak ana tohumlarla bütünleşip yeşermeye hazırlanıyor. Bizler de toprağa ekim yapılmaya başlanan bu dönemde , bilincimizi yükseltecek, besleyecek tohumlar ekelim.
Tohum ekmek sadece fiziksel bedenimizi besleyen sebze , meyve tohumu ekmek demek değildir . Bu güne kadar ihmal ettiğimiz yüreklerimize, zihnimizi , bilincimizi besleyecek , farkındalığımızı artıracak düşünce tohumları bırakmak da bir çeşit ekim eylemidir.
Yüksek bilince sahip olmak, çevresine , her türlü varlığa ve canlılığa karşı sevgi dolu ve merhametli olmak demektir. Bu durum zaten doğal olarak sevgi dolu, huzurlu bir ortamı doğurur.
Peki bu tohumlar nerede ? Bunları nereden bulacağız ? Bunlar dünyanın dört bir tarafında mevcutlar. Çok farklı zamanlarda ve coğrafyalarda , çok değerli filozoflar tarafından ortaya çıkarılmış, bize emanet edilmiş, ancak kıymetleri bilinmemiş.
Yunus , Mevlana , Atatürk ve daha sayamayacağım bir çok değerli düşünür yaşamış bu güzelim topraklarda . Mevlana '' Beri gel daha beri. Bu yol vuruculuk nereye dek böyle ?'' demiş yaklaşık 750 yıl önce.
Yunus Emre, Mevlana ile yakın çağda yaşamış ve O 'da '' Yaratılanı hoş gör, Yaradan 'dan ötürü.'' diyerek hoşgörü tohumunu avuçlarımızın içine bırakmıştır.
Atatürk yakın geçmişte '' Harp zorunlu ve hayati olmalı. Hakiki kanaatim şudur: milleti harbe götürünce azap duymamalıyım. Öldüreceğiz diyenlere karşı ölmeyeceğiz diye harbe girebiliriz. Ama ulus yaşamı tehlikeye düşmedikçe harp bir cinayettir.'' demiştir. Ne kadar değerli sözler.
Başka coğrafyalara bakalım. Amerika 'da Martin Luther King ''Kuşlar gibi uçmayı , balıklar gibi yüzmeyi öğrendik ancak, kardeşçe yaşamayı unuttuk. '' cümlesini Amerika ' da söylemiş Amerika halkına emanet etmiştir.
Pisagor milattan önce '' Cinayet ve acı tohumları eken , sevinç ve sevgi biçemez .'' diyeli asırlar olmuştur.
Uzak Doğu 'da Gandhi , Konfüçyüs ; Avrupa'da Fenelon ve daha sayamayacağım pek çok aydınlık insan...
Fenelon ''Tüm savaşlar iç savaştır, çünkü tüm insanlar kardeştir.'' diyerek, kardeşçe, ırk, dil , din ayrımı yapmadan yaşamanın önemini vurgulamıştır.
Asırlar, yıllar önce söylenmiş bu sözlerin üzerine hiçbir katkı yapmamışız. Yok saymışız. Hayatlarımıza uyarlayamamışız. Aksine gerilemiş ve birbirimize zehir etmişiz hayatı. Yıllar geçtikçe bilincimizin artması gerekirken, bizler farkındalığımızı düşürmüş, duyarsızlaşmışız birbimize , acılarımıza , hüzünlerimize.
Aslında bir kesim kendi yaşam standardını, huzurunu, farkındalığını yükseltmiş; kendi ile ilgili hakların savunuculuğunu yapmış ve bunu korumak adına başka ulusların maddi ve manevi tüm haklarını gasp etmiştir.
İnsanlık , insan olmanın sorumluluğunu kaybetmiştir. İnsan olmak sadece kendi ülke insanının konforunu, hak ve hukukunu savunmak; sadece kendi yaşam standardını düşünmek demek değildir.
İnsan olmak, hangi milletten, dinden, renkten olursa olsun, insanların, tüm canlılığın duygusuna ortak olmak ve duygusunu paylaşmaktır.
Gelişmiş ülkeler, Orta Doğu 'da, Afrika'da, Uzak Doğu'da, yaşanan kıyımlara, maddi ve manevi bütün hak ihlallerine karşı çıkacak, tüm insanlığın farkındalığını artıracak, zihnini besleyecek, tüm insanlığa her alanda sıçrama yaşatacak gerekli donanım, bilgi ve ekonomik güce sahiptir.
Bu ülkeler birikimlerini bu alana yöneltirlerse, uluslararası büyük şirketler ve özel sektörle yapılacak işbirliğiyle, aslında zaten cennet olan dünyamız, bizim bilincimizde de cennete dönüşecektir.
Haydi o zaman tüm kıtalar ve coğrafyalardaki canlar. Martin Luther King 'in, Mevlana'nın Yunus'un, Atatürk' ün, Pisagor' un, Fenelon'un, Gandhi' nin ve burada sayamayacağım zihni, bilinci aydınlık insanların torunları, atalarınızdan size miras kalan tohumları serpin artık toprağa.
Sevgiyle...
Hepsinin yeşereceğine inanarak.
Can suyunu verin usulca.
Sonra bırakın
Yeşerten, canlandıran, büyüten, hayat veren bahar yağmurları yağsın üzerlerine.
Bütün coğrafyalarda, bu güzel aydınlık insanların, sevgi dolu düşünceleri yeşersin.
Huzur,. mutluluk, barış, dünyada kol gezsin.
Haydi bu niyet ve duygularla toprağa birer bitki ekelim canlar.
Ağaç, çiçek farketmez.
Fenelon'un sözüyle bitirmek istiyorum .'' Tüm savaşlar iç savaştır, çünkü tüm insanlar kardeştir.''
Sevda Yazar