Yeşil kartlı zenginler

Emekli Hamdi bey, Kartal'daki bir hastanede muayene olmak için erkenden sıraya girer. Henüz numara dağıtılmadığından sabahın erken saatinde gelenlerin adlarını yazar. Mercedes marka arabadan inen bir kişi ise ondan sonra sıraya girer. Hastaların kabulüne daha zaman vardır. Kuyrukta sohbet etmeye başlarlar.

Arkasındaki adam Hamdi beye sorar.

- Nerelisiniz?

- İstanbul'da doğdum. Kadıköy de oturuyorum.

- Siz nereden geliyorsunuz?

- Ben de Kartal da oturuyorum.

Kartal'da oturup Mercedes'den inen adam anlatmaya başlar. Soğanlı da 4 katlı bir apatmanım var. Altına da bizim çocuğa bir dükkan açtım. Allaha şükür işler de çok iyi. Dairelerden 2 sinde biz oturuyoruz. 4 tanesi de kirada.

Hasta kabul zamanı geldiğinde, Hamdi bey, Mercedesli adamın elindeki yeşil kartı görür ve dayanamaz.

- Bu kadar malım mülküm var diyorsun, yeşil kart almaya utanmıyormusun?

- Sana ne be kardeşim benim yeşil kartımdan. Ben bu devlete 30 yıl vergi ödedim.

Hamdi beyin haksızlığa hiç tahammülü yoktur.

- O kadar vergi ödediysen ya Sosyal sigortalar'dan veya Bağkur'dan emekli olman gerekirdi. Yakışıyor mu sana bu yeşil kart?

- Sana hesap mı vereceğim kardeşim. Benim çevrem çok geniş. Yeşil kart da alırım, kırmızı pasaport da.

- Hamdi bey, o sırada görevliye bir şeyler anlatmaya çalışır ama görevli, biz yeşil kartı olan herkese aynı muamele yaparız der.

Daha sonraki günlerde Hamdi bey bana bu olayı anlatınca aklıma, yeşil kartın verilme şekli geldi. Daha evvel de yeşil kart suistimalleri olduğunu basın organlarından okumuştum. İlk müracaat sanıyorum muhtarlardan başlıyor. Muhtar, o kişinin gelirinin düşük olduğunu bir rapor halinde yazıyor, daha sonraki aşamalara geçiliyor sonradan.

Acaba muhitim geniş diyen adamın, muhtarın tekrar seçilme konusunda bir yardımı olabilir mi? diye düşündüm. Malum önümüzdeki yıl mahalli seçimler var da.

Acaba sayın valimiz bu kişiye de kendi elleriyle kömür dağıtacak mıdır?

Çok merak ediyorum.