Yetenek-i Terbiye (3)

İlk sahne performansımı sergileyip şeytanın bacağını kırdığım o günden sonra, her düğünde en az bir seans davula oturup, programın daha bir içerisinde olmaya başlamıştım.

Grup Beykoz Bebediye düğün salonunda daimi orkestra olmuştu... Yazın her gece ve hafta sonu çifter düğün oluyordu. Ben gündüz düğünlerine pek gitmiyor, gece düğünlerini ise kaçırmıyordum.

Bir pazar günü öğleden sonra ağabeyim düğün salonundan telefon etti ve "ekstra düğün var gidermisin" dedi. Biraz çekindim önce... Zira kimdi beraber çalacağım şahıslar, uyum sağlayabilecekmiydik? Ağabeyim "senin yaşıtın çocuklar, davulcuları yokmuş, davul kurulu hazır, sade sen lazımsın" deyince tamam dedim. İşte bizim grupta böyle oluştu.

Tabi o ilk program utanç verici bir kabus gibiydi bizim için... Rezil çalmıştık ve kendi halimize kendimiz gülüyorduk. Kargalar gülemediler çünkü dayanamayıp kaçmışlardı mutlaka. Sonra alıştık birbirimize, kaynaştık... Çok da güzel program yapmaya başladık üstelik, artık rahattık...

Ağabeyimler bayağı popüler bir gruptu ve sabit salona geçince ekstra işlere gidemez olmuşlardı... Artık ekstralar bize paslanıyordu, biz gidiyorduk.

Hatta bir keresinde düğün sahibi bizi tıfıl görüp, düğün başlamadan evvel yanımıza gelerek "gençler siz mi çalacaksınız, becerebilecekmisiniz" gibi kendince haklı, bize göre komik bir cümleyle, bize güvenmediğini açıkça belli etmişti. Kendisine sadece "beyefendi rahat olun, bize bırakın, düğün bitince konuşuruz isterseniz" dedim. Düğün bittiğinde, düğün sahibi beyefendi birazda utanıp sıkılarak yanımıza gelerek, özürlerle bezenmiş teşekkürlerini defalarca dile getirmişti.

Doğrusu tıfıl bir görüntü veriyor olabilirdik tabii, yaşlar onsekizdi... Ama ne varki çaylak değildik artık... Eğlenen ve eğlendiren, yaşlarından büyük çalan bir grup olmuştuk.

Bir küçük anı ekleyeyim aklıma gelmişken... Meşhur "Lambada" isimli Latin şarkı popüler olmuş, her yerde çalındığı dönemlerdi... Bir düğünde gençler geldiler, bizden Lambada çalmamızı rica ettiler... Fakat düğün kapalı tabir edilen, tesettür bolluğunda bir düğün... Tabiki erkekler arasındada hacı hoca dolu... Biz çalmaya başladık, kızlı erkekli 15 kişilik genç grubu arka arkaya dizilip oynamaya başladı... Lakin şarkının ortasında sakallı iki amca koşarak geldi vee "duruun duruuunnnn" diye feryadı bastılar :) Biz güldük, olan gençlere oldu, dans yarım kaldı...

Gülen yüzler solmasın, mutlu kalın...

Ve sanırım... *** [devam edebilir] ***