- Kategori
- Anılar
Yıl 1989, Barış Manço Herkesin Abisi...
Çapa Odabaşı'nda dar bir sokakta 4 katlı bir apartmanın teras katında oturuyorduk. Eski püskü bir evdi, yerler tahta önlü arkalı iki balkon, tavanı akan, faresi eksik olmayan bir ev. Hatta bir gün odalardan birine kurduğumuz kapana fare yakalanmıştı da bir heyecanla salona koşup "Anne anne kapana fare yakalandı." diye kendimce müjdeli bir haber vermiştim de annem şöyle bir sert bakış atmıştı. " o sırada evde misafir olmasaydı muhtemelen annem daha mutlu olacaktı."
Malum yokluk yılları, rahmetli babam iki işte çalışır, yüzünü görmek ancak haftada bir iki güne denk gelirdi. Salı günleri kurulan büyük salı pazarında su satar, sokakta top, misket oynar bir de evimizde siyah beyaz televizyonumuzda program izlerdik. Hani şu pazarları pazar konseri ile başlayıp Nils ve Uçan Kaz ile devam eden programlar..
Dedik ya yıl 1989, ben de ilkokul 5. sınıfı bitirmek üzereydim ve anadolu lisesi sınavlarına girecektim. O devirde anadolu lisesi sınavları ilkokul bitiminde yapılır. Sınavı kazananlar anadolu liselerinin ortaokul kısmına girerlerdi..
İşin neticesinde yağmurlu bir pazar günüydü. Ev Çapa'da sınav yeri ise Yeşilköy'deydi. Rahmetli babamla sabah kalktık. Öyle google search felan yok, navigasyon yok, bindik bir alamete gidiyoz kıyamete misali Çapa'da hastanenin önünden bindik Yeşilköy otobüsüne.
Oraya nasıl gittiğimiz, nasıl döndüğümüz ya da sınavın nasıl geçtiğine dair hiç birşey hatırlamıyorum. O günün devamında sadece iki şey hatırlıyorum. Birincisi Başvekil caddesinin hemen girişinde enfes goralı yapan bir amca vardı. Her çocuğun oyuncak hayali olur ya benim de hayalim hep orada goralı yemekti. O günde sınavdan çıkınca babam bana bir güzellik yapmış orada goralı limonata yedirmişti. (Şimdilerde ne zaman goralı yesem mutlaka limonata içerim. Eskiyi de yad etmek adına.)
İkincisi ise dedim ya siyah beyaz televizyon var evde hem de günlerden pazar yıl da 1989 .. Ne olabilir televizyonda tabiki de Barış Manço ile 7'den 77'ye. Sınavın nasıl geçtiğini soran anneme cevap dahi vermeden oturduğumu hatırlıyorum televizyon başına. Herkese 10 puan verişini hayranlıkla izliyorum. Arada hayal de kurmuyor değilim yani "Keşke ben de çıksam oraya" diye. O heyecan ile yıllarca Barış abiyi izledim, şarkılarına kulak verdim. Bizi hep güldüren hep pozitif enerji veren o adamı çok sevdim.
Sadece ben değil, 7'den 77'ye ile büyüyen 80 kuşağı çocuklarının dünyasında Barış Manço'nun yeri ve sevgisi çoook büyüktür. O her evin neşesi her evin Barış abisiydi.
Saygı, rahmet ve hüzünle anıyorum...