- Kategori
- Sosyoloji
Yılan ile yalan arasındaki fark

Yılandan korkmam yalandan korktuğum kadar, demiş atalarımız.
Kuşkusuz, bir pitonun bir genci yuttuğu haberini görmemişlerdir bunu söyleyenler. Yılan öldürülmüş içinden gencin cesedi çıkmış.
Biz ise tıpkı yuttuğumuz tozları göremediğimiz gibi her gün bol bol yalan yutuyoruz. Ama içimizi açıp bakan yok.
Çünkü yalancı peş peşe yalan yuttururken aklımızla oynuyor, bilgisizliğimize güveniyor!
Bir başka açıdan bakıldığında kendisini de çok akıllı sanıyor olmalı.
Yalanın dozu da önemli ama.
Günde bir öğün yeter mi, yoksa günde iki ya da üç kez mi yutulmalı yalan?
Yalandan zehirlenebilir de insan!
Örneğin, günde bir kez bol suyla içilen yalan belki en mantıklısı. Ancak yalan atanlar günde on beş kez yalan da yutturmaya çalışıyorlar insan.
Bu kadar yalanı yutturursanız insana, dimağı açılabilir.
Dozunu ayarlamak gerekir.
Bir insanı yutan yılan ufak tefek bir yılan değildir herhalde!