Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

22 Aralık '06

 
Kategori
Yılbaşı
 

Yılbaşı ve Bayram aynı gün olunca

Yılbaşı ve Bayram aynı gün olunca
 

Bayramların tarihi her yıl 10 gün öne geldiği için şeker ve kurban bayramları belli periyotlarla yılbaşıyla çakışır veya yakın olur. Daha önce de böyle yıllar olduğunu anımsıyorum. O zamanlar mutlaka her bayram ve yılbaşında kart atardık. İkisinin yakın olduğu zamanlarda hangisi önceyse o zaman kartımızı yazar ve “Bayramınızı ve yeni yılınızı kutlarız.” diyerek bir taşla iki kuş vururduk. Kaç kişiye kart göndereceğimizi sayar ona göre kart ve zarfımı alırdık. Bir akşamımızı tamamen kart yazmaya ayırdığımız zamanlar olurdu. Kart üzerinde şehirlerin bir veya birkaç fotoğrafı basılmış olanları çok yaygındı, ya fotoğrafın üzerinde ya da kartın arkasında şehrin adı yazılı olurdu. Kartların arkasında pul yapıştırma yeri olur, zarfa koymadan da gönderilebilirdi. Zarfsız gönderilirse veya zarfla gönderildiğinde zarf açık olursa daha küçük bir pul yapıştırılırdı. Kimileri kartvizit büyüklüğünde kutlama kartları kullanırlardı, onların bazılarında kutlama metni basılı olur, altına kalemle imza atılırdı, bazılarında da kutlama elle yazılırdı.

Yılbaşı ve bayram önceleri ve sonraları hergün mutlaka postacı gelir, kartlarımızı bırakırdı. O günlerde işleri çok olduğu için hemen bırakır giderdi, oysa başka zamanlar mutlaka sohbet ederlerdi.

Ara sıra kutlamalar telgrafla da gelirdi. Telgraflar “Yıldırım”, “Acele”, “ELT” olurdu. ELT en ucuzuydu ama geç giderdi. Telgrafı PTT’ye götürür ve çekilmesi için bırakırdık. Ödeyeceğimiz miktar yazdığımız sözcüklerin sayısına göre hesaplanırdı. O nedenle gereksiz sözcükler ve bağlaçlar yazıldığında müsriflik sayılırdı. PTT’deki görevli telgrafı yazdığımız kağıdı alır altlarını çize çize sözcükleri sayardı, sonra üzerine bir kaşe vurur, oraya sözcük sayısını, telgrafın çeşidini ve parasını yazardı.

Telgraf geldiğinde çok merakla açardık, çünkü çoğunlukla önemli haberleri vermek için gönderildiği için her telgraf gelişinde kötü haber korkusu yaşardık. Yalnızca bir kutlamaysa hem kızar hem de sevinirdik. Gelen telgrafları çok özel bir şekilde katlanmış olarak getirirlerdi, bu kapalı olduğu anlamına gelirdi ama postacı “gözünüz aydın”, “Allah bağışlasın” dediğinde okunmuş olduğunu anlardık. Zaten postacılar da hep bildiğimiz kişiler olurdu.

Kartları ve telgrafları eski zaman öyküleri gibi anlattım, onlar şimdi de var ama yazmıyoruz, kullanmıyoruz. PTT’den en son telgraf çektiğim zamanı anımsayamıyorum, şimdi kutlamalar için çektiğimde telefondaki telgraf servisini kullanıyorum.

Yılbaşı önce şeker bayramıyla 6-7 yıl sonra da kurban bayramıyla aynı günlere denk gelir, mutlaka üstüste gelmesi gerekmez. Altmış ortalarında şeker bayramı ve yılbaşı aynı günlere gelmiş olmalı, onu anımsamıyorum ancak yetmiş başlarında hem yılbaşını hem de bayramı kutlayan kartlar yazdığımı biliyorum, o kurban bayramı olmalı. Bayramlar 36 yılda bir aynı tarihlere geldiği için hesap da tutuyor. (1)

12 Eylülden sonra tatillerle ilgili yeni düzenleme yapılana kadar 31 Aralık öğleden sonra ve 1 Ocak tatil olurdu. Şimdi yalnızca yılın ilk günü resmi tatil olduğu için yılbaşı gecesinin öncesinde izin alma şansı olanlar izinli oluyor. Bu yıl yılbaşı kurban bayramının ilk gününün gecesi olacak, gündüz bayram ziyaretlerinden sonra gece yılbaşını kutlayacağız. Bayramınız ve yeni yılınız kutlu olsun.

(1) Dini bayramların tarihlerinin belirlendiği hicri takvim yaklaşık 355 günlük ay takvimidir. Bizim kullandığımız takvim ise yaklaşık 365 günlük güneş takvimidir. Buna göre bayramlar bir önceki yıla göre 10 gün önce olur. Yaklaşık 36 yıl sonra aynı tarihlere denk gelir. (Hicri Takvim hakkında çok ayrıntılı bilgi: http://tr.wikipedia.org/wiki/Hicri_takvim )

 
Toplam blog
: 1735
: 2429
Kayıt tarihi
: 22.09.06
 
 

27 Mart 1959'da İnebolu Yeşilöz Köyünde doğdum. Yeşilöz Köyü İlkokulu, Yeniyol İlkokulu, İnebolu ..