Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

17 Ağustos '08

 
Kategori
Güncel
 

Yıldırım Ok

Yıldırım Ok
 

Usain BOLT


9.69; inanılacak gibi değil.
Ama daha da inanılmaz olanı; bu derecenin, rakipsiz ve güle oynaya yapılmış olması.

Usain BOLT. 21 Ağustos 1986, JAMAİKA doğumlu.
1.96 cm boyunda, 86 kg.
Koşmaya daha ilkokulda başlamış, yanı sıra kriket ve basketbolla da ilgilenmiş.
Eski nesil Jamaika’lı atletler gibi Amerikan üniversitelerine gidip, Amerikan antrenörleriyle çalışmak hatta Amerikan vatandaşı olmak yerine, en büyük rakibi ve yurttaşı Asafa POWELL gibi, ülkesinde kalmayı tercih etmiş.
Biraz da o yüzden, çok seviliyor ülkesinde.
Lakabı; Lightning Bolt (Yıldırım Ok).
Bu sene FB ye gelen İspanyol golcü GUIZA gibi, zaferlerinden sonra, okçu selamı veriyor.

Ortaya çıkışı da, adı gibi oldu, BOLT’un.
Bilen, biliyordu tabii ama sporseverlerin büyük çoğunluğu, onun adını ilk kez, Olimpiyatlardan yalnızca 2, 5 ay önce işitti. 1 Haziran 2008 de, POWELL’ ait rekoru 9.72 ile kırması; inanamamak bir tarafa, şüpheyle karşılanmış ve ister istemez, akıllara, sonu doping rezaletiyle biten, Ben JOHNSON örneği gelmişti.
Dolayısıyla; spor kamuoyu kendisini fazla tanıyamadan, benimseyemeden geldi Olimpiyatlara ama müthiş bir Olimpiyat Finali koştu BOLT.
Aslında yalnızca finalde değil, elemelerde de çok iyiydi.Olimpiyat öncesinde, rekortmenliğine rağmen tecrübesizliği nedeniyle, 3. sırada şans verilen adam, yarı final serisinde kendisini zorlayacak kimse yokken dahi, 9.84 lük Olimpiyat Rekorunu, son metrelerdeki umursamaz tavırları nedeniyle, saniyenin yüzde biriyle kaçırırken, Tyson GAY’in elenmesi, Asafa POWELL’ın da çok rahat kazanamamasıyla; final öncesinde, favori durumuna geldi ve “Bu umursamazlık ve rakipsizlik koşulları altında böyle koşan adam, final koşullarında neler yapmaz?” dedirtti herkese.

Meğer ne kadar yanılmışız.
Yok, kazanmak konusunda yanıltmadı çoğunluğu: çıktı, kazandı.
Hatta “çıkamadı, kazandı”.
Çıkış yalnızca Reaksiyon Zamanından ibaret olarak kabul edilirse ve bu konuda finalist 8 atlet arasında 7.sırada olmasına bakılınca; böyle demek daha doğru olabilir ama çıkışın yalnızca Reaksiyon Zamanından ibaret olmadığını da gösterdi Usain.
Diğer atletlerin 44-45 adımda tamamladığı 100 metreyi, 41 adımda tamamlayan bu dev adam; o koca vücudunu, yerden o kadar çabuk kaldırdı ve asıl hızlanmanın başlayacağı, normal adım açıklığına ulaşma öncesi, geçilmesi zorunlu, kısa adımlama sürecini, o kadar çabuk geçti ki; gören gözler göre; daha 10.metrede zaferini ilan etmişti bile.
Yanılgımız; 2 ay önce inanamadığımız rekorunu; daha da geliştirmesi de değildi.
Umursamazlık ve rakipsizliğini, koşullara bağlayan bizler; aslında bu özelliklerin, bu gencin doğasında olduğunu görememiştik, buydu yanılgımız.
100 metre gibi, her anında büyük bir konsantrasyon gerektiren bir mesafede ve belki de hayatının en önemli yarışında; son metrelerde ellerini 2 yana açan, sağa sola bakıp gülücükler dağıtan, yetmedi, elini Muhammed Ali gibi göğsüne vuran bir adam için, başka ne söylenebilir ki?

Şimdi sıra 200’e geldi. Her ne kadar, 13 Temmuz 2008 de, Atina’da koştuğu, en iyi derecesi 19.67; Michael JOHNSON’un efsanevi 19.32 sine, biraz uzak kalıyor olsa da, bu çocuktan her şey beklenir artık.
19’un altına da inse, şaşmam.

Usain BOLT, bizim ülkemizden değil, bizim kıtamızdan bile değil.
Müslüman da değil.Fenerbahçe’yi tuttuğunu da, hiç sanmıyorum.
Yani aynı gezegenden olmamızın dışında, hiçbir ortak yanımız yok.
Ama bu çocukla gurur duymak için, o bile yeter.

 
Toplam blog
: 30
: 2257
Kayıt tarihi
: 03.11.06
 
 

İzmirliyim ama, İstanbulda yaşıyorum. Elektronik Mühendisiyim ama, ilaveten yazıyorum. Evliyim ama..