Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

03 Aralık '13

 
Kategori
Güncel
 

Yıldıztabyalı Kadir...

Yıldıztabyalı Kadir...
 

İşte bir "Taşlıtarlalı Kadir" daha...Onları hep görelim...


BİR GAZETECİ VE BİR ENGELLİ...

Aşağıda okuyacağınız yazıyı, bir konu için gazete arşivlerimi karıştırırken buldum... O kadar eskilere gitmişim ki, hiç farkına varamadım... Gazete sayfaları giderek sarılaşırken gözüme "Yıldıztabyalı Kadir"  başlığı taşıyan bir kupür ilişti...

Şimdi, okurken duygulandığım bu yazıyı,"günün anlamı ve önemine" uygun olduğu için sizlerle paylaşmak istedim...

Gerçek bir yaşamın anlatımı olan bu yazının kahramanları olan ne gazeteciyi ne de Kadir'i tanırım... Yazıyı kesmiş olduğum gazetenin de, ne adı ne de tarihi hakkında da bir kayıt bulabildim... Ama hiç önemli değil; burada önemli olan "gazeteci ile Kadir arasındaki duygusal bağdır"...

x    x    x

Gazeteci anlatıyor...

İstanbul Taşlıtarla'da, Gazetemizin ilk mahalli bürosunu açtığımız 1982 yılıydı. Bir gün Gaziosmanpaşa- Beyazıt arasında çalışan minibüse binmiştim. Şoför koltuğunun hemen arkasında cam kenarında oturan 18 yaşlarındaki gencin yanına iliştim. Merhabalaştık ve dereden tepeye konuşmaya başladık. Sevimli ve konuşken bir gençti Kadir... Kendisini çok sevdim. İlk fırsatta büromuza çay içmeye davet ettim.

-- Abi, ben gelemem ki" dedi, Kadir.. Niye, diye sordum.

-- Benim belden aşağım felçli. Tekerlekli sandalyem de yok. Sen bize buyur. Sohbet ederiz, diye cevap verdi.

Beynimden vurulmuşa döndüm. Meğer yanı başımda oturan bu yakışıklı ve sevimli genç felçliymiş. Evde tek başına kalmaktan çok canı sıkıldığı için, merhametli bazı komşu minibüsçüler bazen kendisini alır, arka koltuğa oturtur, birkaç saat birlikte sefere çıkarlarmış. Kadir de, bu vesile ile dışarıları görmüş olur, biraz ferahlar; terk edilmişliğini unutmaya çalışırmış.

Benim bir engelli gençle ilk tanışmamdı bu. Sokaklarda görmediğimiz ve çevremizde de bulunmadığı için "yok" farz ettiğimiz bir durumdu bu. Kendimden ne kadar utandığımı tahmin edemezsiniz.

Sonra, Kadir ile çok iyi dost olduk. Evine de ziyarete gittim. Ayrıca her gün kendisine gazete gönderdim. Bölge ilavelerinde ona ve onun durumunda olanlara, bu "yok sayma toplumsal hastalığımıza" dikkat çektim. İnsanları, bizim bir parçamız olan bu durumdakilerine daha fazla duyarlı olmaya katkıda bulunmaya ve katkıda bulunmaya yönelik kampanyalara giriştim.

x    x    x

Olay, 1982 yılında geçtiğine göre, şu anda Yıldıztabyalı Kadir, 50; gazeteci de 60 yaşlarında olmalılar...Eğer hayata iseler, kendilerine daha uzun ömürler dilerim...31 yıl önce, engelli insanlarımız için böyle bir kampanyanın başlatılmasına neden oldukları için ikisini de kutlarım...

Bugün, "3 Aralık Dünya Engelliler Günü" dür...Umarım, hepimiz bu duyarlılığı hep yaşarız...

Not : Blog yazarlarımız arasında da, bir engelli arkadaşımızın bulunduğunu biliyorum...O'na da bu vesile ile selamlarımı gönderirim.

cdenizkent

 
Toplam blog
: 979
: 1425
Kayıt tarihi
: 11.12.07
 
 

İstanbul doğumluyum. İlk, orta ve lise öğrenimi İstanbul'da tamamladım. İstanbul Üniversitesi'nde..