Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

06 Mayıs '11

 
Kategori
Aile
 

Yılın 365 günü hem beden, hem de beyin işçisi Amazonlar, Anneler

Yılın 365 günü hem beden, hem de beyin işçisi Amazonlar, Anneler
 

Anneler


Annelik beni en heyecanlandıran kelimelerden biri. Sırf genç anne olup, minik kuşlarımı kucağıma alabilmek için tam gezip tozarken, kırlarda ko… ko… koşar oynarken evleniverdim bundan seneler önce. Her gün sokaklarda gördüğüm çocukları seviyor, bilgisayarıma bebek, çocuk resimleri yüklüyordum. Derken sonunda ben de hamileydim. Hamilelik testimi ilk olarak gece evde yapıp, sonra da sonucu doğrulatmak için gece gece hastanenin laboratuvarında bulmuştum kendimi. Garanticiyim ya öyle idrar testiyle de değil, kan testiyle ölçtürmüştüm beta hcg mi. Hemşire, “ yarım saat sonra sonuç hazır olur” demişti ama yarım saat geçmek bilmiyordu bir türlü. Aslında emindim sonuçtan ama kadın kurgusu işte, acaba mıydı yine. Neyse ki beklenen sonuç pozitifti. Raporu kaptığım gibi eve geldim ve annemi aradım. “Anne bize misafir geliyor” dedim. Kadıncağız anlamadı tabii gecenin bir yarısında gelen telefonda benim neler söylediğimi. “Anne bize misafir geliyor, hem de yatılı ve hep bizle kalmaya karar vermiş” dedim. Annemin kafası daha da karışıp tanıdıkların isimlerini saymaya başladı, “haydaaa nerden çıktı şimdi” diyerek. Baktım olmuyor, “Anneciğim tatlı bir bebiş geliyormuş, hastanede test yaptırdım” dedim. Sesi buruldu, yutkundu, sevinçten ağlayarak konuşmaya başladı ve “ben hemen sana sarılmaya geliyorum canım benim” dedi. Haberi aldığımız ilk gün aile fertlerinin biraraya gelmesiyle hamilelik serüvenim de başlamış oldu.  

9 ay neler yaşadığımı anlatmayacağım, çünkü 2x9 =18 ay, yani 2 hamilelik döneminden epey malzeme ve macera çıkar. O da başka bir yazıya kalsın. Bu satırları yazarken bile o günlerin nasıl gözümün önünden geçtiğini ve nasıl heyecanlandığımı eminim tüm anneler anlıyordur. Hatta bu dönemde eşlerinin ilginç kaprislerini çekmek zorunda kalan babalar ve yaşanan fiziksel, ruhsal, hormonal değişikliklerden dolayı zaman zaman ilginçliklerle karşılaşan hamile tanıdığı olan kişiler de anlıyordur. Peki ya sabırla beklenen o geçmek bilmeyen sürecin sonuna gelip de ağzını, burnunu oynatıp türlü şekillere sokan o tatlı bebişin yüzünü ilk gördüğünüz ana ne diyeceksiniz? İşte bu önemli an herkese dünyayı unutturuverir. Hele annenin bebeği kucağına aldığı ilk dakikada görünmez bağ daha da sıkılaşmıştır. Her ikisi de birbiriyle sadece hissederek konuşuyordur . Hayat boyu bitip tükenmek bilmeyecek kanat açma macerası da çoktan başlamıştır artık. Bebek, büyüyüp kocaman bir yetişkin olduğunda bile annenin gözünde hâlâ küçücük, kanatlar altına alınması gereken bir yavrudur . Annelik içgüdüsüdür bu. İstediğiniz kadar uğraşsanız da değiştiremezsiniz bunu. İşte bu yüzden Anneler yılın 365 günü durmadan hem fiziken hem de beynen çocukları için çalışan en ağır işçilerdir. İşte bu yüzden tüm Annelerin yürekleri sıcacıktır. İşte bu yüzden tüm Annelerin kıymeti gerçekten bilinmelidir. İşte bu yüzden tüm Anneler sevilmeyi ve saygıyı hak eder. İşte bu yüzden Anneler her zaman el üstünde tutulmayı hak eden en yüce varlıklardır. İşte bu yüzden bu yazı tüm Annelere ve Anne adaylarına armağanımdır.  

Sound of Serra  

 
Toplam blog
: 25
: 903
Kayıt tarihi
: 05.04.11
 
 

Uluslararası iş geliştirme uzmanı, doğa, deniz tutkunu, hayvansever, wellness meraklısı, hayat bo..