Yine aynı senaryo mu?

Evet soruyorum? Yine aynı senaryo mu? Diye. Türk Hükümetine, Dış İşleri yetkililerine ve milletime soruyorum.

Şöyle bir geçmişe dönersek yani bundan kırk sekiz sene evveline. Hatırladınız mı? O dönemi yaşayanlar veya aynı dönemde yaşamayıp sadece ilgili belgeselleri izleyenler benim gibi. Ben bu tarihi okuduğumda, o döneme ait belgeselleri izlediğimde bir şey gözüme çarpıyor. Takip edenler bilirler.1960’ta ilan edilen iki toplumlu Kıbrıs Cumhuriyeti’nden sonra özellikle Türk tarafı için tarifsiz acılar yaşanan o yılları.1964’de ki Türk Hava Kuvvetleri’ne bağlı uçakların yaptığı taarruzu ve o taarruz sırasında şehit düşen Cengiz Topel’i.15 Temmuz 1974’te EOKA’nın girişimiyle yapılan darbe ve sonrasında yaşananları hatırladınız mı?

Nihayetinde aynı yılın temmuz ayının yirmisinde birincisi, ağustos ayının on dördünde ikincisi yapılan Türk çıkarmasıyla düzelen ortam. Bu sakin ortam günümüzde de devam ediyor fakat bu sakin, barış ortamını baltalayacak, 1974 öncesi gelişmelere fırsat verecek bir ortamı hazırlayacak Hristofyas ve Kasulides ‘in seçimi kazanma olasılıkları. Açıkçası beni endişelendiren de bu. Bu siyasetçiler birleşmiş Kıbrıs’ı savunduklarını ima ediyorlar. İlk duyduğumuzda sempatiyle bakacağımız, bir zeytin dalı uzatma gibi görünsede1960 sonrası Türk tarafının yaşadıkları hatırlandığında şahsen ben bu görüşlere samimi bir şekilde yaklaşamıyorum.

Üstelik A.B üyesi olmuş bir Rum kesiminin ve lider adaylarının bu açılımı anlattığım bu olaylar kapsamında incelendiğinde şahsen beni tatmin etmedi. Peki ya sizi?