- Kategori
- Siyaset
İran' ın Türkiye için önemi
11 Eylül 2001 yılındaki İkiz kule saldırılarından bu yana dünya da büyük değişikler oldu. Amerika Birleşik Devletleri önce Afganistan’a girip Taliban rejimini daha sonra 2003’te de Irak’ta ki Saddam Hüseyin rejimini ortadan kaldırdı. Günümüzde “Amerika Birleşik Devletleri Irak’ta batağa saplandı” haberlerine çok sık rastlıyoruz. Eğer batağa batmaktan kasıt dört bine yakın askerini kaybetmekse bu çok büyük bir yanılgı olur. Gerçekte durum Amerika Birleşik Devletleri’nin askeri kaybı değil, düzeni sağlayamayıp ülkede çoğunluğu elinde bulunduran Şiilerin dolayısıyla İran’ın elini güçlendirmesidir. Yoksa Amerika iktisadi açıdan istediğini almış durumda. Şu anda Irak’ta ki petrolün çıkarılma ve işleme faaliyetleri Amerika ve İngiltere şirketlerinin elinde olduğu tahmin ediliyor. Fakat siyasi olarak Irakta en etkili gücün Şiiler olduğu düşünülürse İran’ın da Amerika ile ilişkileri göz önüne alındığında bir an önce başı ezilmesi gereken bir yılan olduğunu düşünmek abartı olmayacak.
Amerika Birleşik Devletleri kendisine rakip gördüğü Çin ve Rusya’ya karşı satranç tahtasındaki hamleler gibi bir atağa geçme hevesinde. Ukrayna’da ki Turuncu Devrim ve Kırgızistan’da ki Limon Devrimi’ni Amerika Birleşik Devletleri’nin küresel dünyadaki uluslararası işletmeler yoluyla gerçekleştirdiği herhalde herkesin malumu. Amaç o ülkelerdeki Çin ve Rus etkisinin önüne geçmek ve o ülkelerin bulunduğu coğrafyada bu iki ülkenin iktisadi ve siyasi olarak genişlemesini ve gelişmesini engellemek.
Amerika Birleşik Devletleri’nin Çin tehlikesini gidermek için aynı zamanda Hindistan’la yakın ilişkiler çabası içine girmesi ve kendi safına çekme uğraşıda not edilmesi gereken önemli bir gelişme.(Örnek.2006’da ki George Bush’un Hindistan ziyareti.)
Amerika Birleşik Devletleri’nin şu anda İran’a saldırma düşüncesinin altında;
1)Irak’a girmekle bu ülkede ve içinde bulunduğu coğrafyada oluşan Şii dolayısıyla İran etkisini ve gücünü kırmak,
2)Dünyadaki enerji gücüne sahip olmak hevesi(İran’da bulunan zengin doğalgaz ve petrol rezervine sahip olmak istiyor),
3)İran’da ki kendisine aleyhtar ve müttefiki İsrail’e tehdit olan bir rejim olması,
4)Türkiye’yi stratejik ve siyasi olarak köşeye sıkıştırmak(ortaya çıkan bop haritası )
5)İran’ın ittifak içinde bulunduğu Çin ve Rusya’yı bu sadık müttefiklerinden yoksun bırakarak hareket alanlarını daraltmak.
TÜRKİYE NE YAPABİLİR?
Şu anda Türkiye hepimizin takip ettiği gibi İran ve Suriye ile yakınlaşma sürecinde. Yapılan doğalgaz ve elektrik anlaşması bunun bir kanıtı.2007’nin Temmuz veya Ağustos ayında imzalanan doğalgaz anlaşması İsrail ve Amerika Birleşik Devletleri’nde sert tepkiyle karşılanmıştı. İzlediğim bir haber programında İsrailli bir yetkili:”İran’la yaptığımız doğalgaz anlaşmasının Amerika ve kendilerinde çok büyük bir hayal kırıklığı yarattığı” anlamına gelen sözler sarf etmiş o röportajdan bir süre sonra Dağlıca baskını olmuştu. Buradan yola çıkarsak Türkiye’nin İran ve Suriye ile yakınlaşmasını “müttefikimiz” İsrail ve Amerika Birleşik Devletleri kendi çıkarlarına zarar verecek bir gelişme olarak gördü. Türkiye bu durumda; gerek İran ve Suriye ile ilişkileri gerek Amerika ile var olan ilişkileri temel alarak her iki tarafta bir denge unsuru olabilir. Coğrafi konumu dikkate alındığında Türkiye bunu yapabilecek güçtedir, bu girişimle Türkiye bu iki grup arasında belirleyici bir rol oynayabilir.
Sonuç olarak Amerika Birleşik Devletleri’nin Irak’tan sonra İran’ı da etkisi altına alması durumunda, Türkiye’nin Azerbaycan, Gürcistan, Suriye ve yeni düzelen Bulgaristan ilişkileri hariç tutulduğunda, diğer komşularıyla var olan istikrarsız ilişkileri dikkate alındığında kaderi Amerika ile ilişkilere tabi olacaktır. Böyle bir durumu tasavvur edebiliyor musunuz?