Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

07 Mart '07

 
Kategori
İş Yaşamı - Kariyer
 

Yine mi işsiz kalacağım?

Yine mi işsiz kalacağım?
 

Sabah nasıldı, öğleden sonra nasıl oldu...

Aslında buraya yazmaktaki amacım, kişisel tarihime bir not düşebilmek. Biliyorum, bloglar genele dönük olur ama az da olsa aynı kaygıları taşıyan vardır, yaşamış olan vardır diye yazayım istedim. Kimbilir, belki de okuyanlardan hiçbiri işsizliği yaşamadı, yaşamıyor. (Ah keşke). Neyse, paylaşan olsun, olmasın önemli değil. Daha önce sıkıntısını yaşadım, şu anki bunaltımı da ancak bir şeyler karalayarak geçiştirebileceğim.

Bankada başlamıştım gerçek iş yaşantıma, iyi bir kariyerdi. Sonra zekeriya temizel geldi. (Baş harfleri bilerek küçük yazıyorum). Hortumdan sözetti, ben dahil onbin kadar okumuş beyaz yakalının işsiz kalmasına neden oldu, sonra çekti gitti Almanya'ya, elindeki belgeleri açıklamaktan sözetmeye başladı. (Sahi nerde o adam)??? Eski patronlarımız rapor alarak hastanelerde "cezalarını" çekerken, ben işsizlik parasını alabilmek için bürokrasiyle uğraşıyordum. Sonra hepsi teker teker serbest kalırken, ben İzmir yakınlarında küçük bir deniz kasabasında annemden ve arkadaşlardan gelen paralarla geçinmeye çalıştım. Her gün internetten başvurularımı kontrol ettim, her pazar gazetelerin İK sayfalarını taradım, tam 1.5 yıl. 28 Şubat 2002'den, Ağustos 2003'e kadar. Nihayet yeniden bir işe girdim, İzmir'den uzak, dolaşması fazla demeden (yani fazla şikayet etmedim diyelim) halime şükredip çalıştım.

Şimdi bir kez daha işsizlik kapıda (gibi). Kurumum yapılanmasını değiştiriyor. Bir yandan büyürken, bulunduğum birimi küçültecekler ama herhalde kapının önüne koymazlar, diğer birimlere kaydırırlar. Kimbilir, belki de görevde kalanlardan biri olurum. Atalar güzel demiş, dereyi görmeden paçaları sıvama. Ama o 1.5 yıllık dönem aklıma geldikçe tüylerim diken diken oluyor. O zaman da kadir kıymet bilen çıkmamıştı. Arkadaşlarımdan referans değil, göndereceğim özgeçmişi insan kaynaklarına iletmelerini değil, yalnızca bir yazışma adresi istemiştim de terslenmiştim. (Zamanında benden değerlisi yoktu oysa, en iyi arkadaşlarıydım. Hah hah haaa!.. Yaa, işte böyle yaparlar adama)!.. Torpilini ayarlayan fon yönetimlerine geçmişti de ben ilk çıkışı verilen olmuştum. (Oysa çalışma arkadaşlarımdan bir kaçı kinayeli kinayeli sınavda birinci olmamdan sözeder dururdu. Odaya çağrılıp da iş akdi fesih mektubunu ilk alan ben olunca ve kendileriyle devam edileceği söylenince utandılar mı acaba)? Şimdi de gene bunlar olursa nasıl dayanırım bilmiyorum. Dayanılacak elbette, benimki de laf değil, laf değil de; yeniden aynı süreci yaşamak çok zor olurdu. Tamam, piyasa artık eskisi gibi değil, iş bulmak daha kolay olur falan filan...

Oooof, sözün kısası: Bugün 7 Mart ve birimimle ilgili dedikodular öğleden sonra ayyuka çıktı. İşsiz kalmaktan kor-ku-yo-rum!.. Dileğim, kısa bir zamanda buraya yeniden yazabilmek, "Ne aptalmışım!.." diye başlayarak, kendime gülerek!..

Her işte bir hayır vardır...

10.04.2007, Gaziantep

Direktörümüzün yoğun çabasıyla kimse işsiz kalmıyor ama tabii herkesin istediği yere gitmesi de mümkün olmadı. Henüz taşlar tam olarak yerine oturmadı ama benim Antalya'ya yerleşmem neredeyse kesinleşti. Farklı bir görevde kariyerime devam edeceğim. Başarma yolunda istekliyim, bakalım günler ne getirecek. Haftaya artık Antalya'da, İzmir'e biraz daha yaklaşmış olarak başlıyorum yeni görevime. Hayırlısı olsun.

 
Toplam blog
: 39
: 2139
Kayıt tarihi
: 05.03.07
 
 

Bankacılığı bırakıp kendini reel sektörün kollarına atmış bir adamım... Kitaro başta olmak üzere ..