- Kategori
- Okullar
Yine onlar

Oyun çağındaki çocuklarımız çocukluklarını, gençlerimiz gençlik çağlarını yaşayamıyorlar. Genç kuşak yorgun ve bitkin, asosyal ve apolitik olarak yetişiyor. Geleceğimiz bedenen ve ruhen zayıflamış mutsuz gençliğe mi emanet edilecek ?Buna üzülüyorum.
Özellikle hafta sonu günleri gezerken sanki okul varmış gibi gördüğüm sivil giyimli ilköğretim ve lise öğrencileri. Dershaneye gidenler, dönenler, kaytaranlar. Bu öğrencilerin yüzleri asık ya da neşeli. Neşe ergenliğin başlangıç günlerinde sivil giyinmekten, dersane gibi sosyal bir yere gitmekten kaynaklanıyor olabilir.
Yüzlerinin asıklığı belli. Sınavlar, dersane, okul yükü.
Bir veli cumartesi günü aracına kendi oğlu ve diğer öğrencileri bindiriyordu. Veli ile tanışıyorum. Çocukları nereye götürdüğünü sordum. Dersaneye götürdüğünü söyledi. Dersane oturduğu ilçenin dışında 15 km uzakta merkez ilçedeydi.
Kendi kendime garipçe güldüm. Velinin kendi ilçesinde en az 10 dersane vardı. Çocukları bu dershanelerden birine gönderebilirdi. Uzağa gitmekle;
*Aracı ile trafiği yoğunlaştırıyor.
*Egsoz gazları ile çevreyi kirletiyor.
*Veli kendi zamanını öldürüyor. (çocukları 5 saat bekleyecek ya da bir gidip bir gelecek )
*Çocukların zamanlarının bir kısmı yolda geçiyor.
*Çocuklar ticari bir kuruluşa gidiyorlar, dershaneye yani. Uzaktaki dershane akılhane değil ki.
*Yakın dershanede çalışan öğretmenle, uzak dershanede çalışan öğretmen arasında fark yok ki. Hepsi aynı metot ve tekniği kullanıyor.
*Yakın dershanede çalışan öğretmenle, uzak dershanede çalışan öğretmen aynı değerdeki para ile çalışıyor.
*Sanki merkez ilçede daha akıllı öğretmenler var, bu akıllı öğretmenlerden ders alan akıllı çocuklar daha başarılı olacaklar.
*Sanki merkez ilçedeki dershaneler öğrencilere akıl enjekte ediyorlar, öğrencilerin merkezi yönetimleri (beyin) farklılaşıyor.
Bazen veli ne yapsın sistem böyle diyorum kendi kendime. Bazı veliler kendisini eğitimcilerden akıllı görebiliyor. Her veli çocuğu için en iyisini isterken biraz da öğretmenlerinin sözlerine önem vermeli.
Öğrencisi ile ders okul ortamını paylaşan öğretmen gözlemleri ile daha çok şey biliyordur.
Ben öğrencimin algılama, kendisini ifade edebilme, sorgulama, sentez yapabilme, analiz yapabilme, çıkarımlar yapabilme vesaire becerilerini sınıf ya da laboratuvar ortamında gören ve yaşayan birisi olarak öğrenci velimi ve öğrencimi yönlendirebilirim. Veli neden beni dinlemez buna üzülüyorum.
Fakat az sayıda da olsa sözü dinlenmeyecek öğretmenlerde var. (her meslek gurubunun içinde çürük elmalar olabiliyor.)